Erzurum’da hayat, sonunu düşünmeden devam edenlerin çoğunluğu ve her şeye burnunu sokan takla güvercini koltuk sevdalısı insanların istediği gibi devam ediyor.
Ha birde ufak tepeleri ben yarattım edasında dolananlar var... Ele talkımı verip kendi salkım ile götüren kimseden korkmayan kişiler bunlar...
Birde tenhalarda birbirlerine ağza alınmayacak laflar söyleyip insanları birbirine düşürüp sonra hiç bir şey olmamış gibi davranan biz seni biliriz sen iyi adamsın diyenler var ki onlar daha tehlikeli inanın. Tabiî ki bu kişilere Musalla Var Beyler! Diyen biri çıkana kadar…
İşte Hayat böyle, bugün varsın yarın yoksun…
Sanki
Bana hiç gelmez diyorsun,
Ama
Bir bakıyorsun musalla taşındasın ve‘ Merhumu Nasıl bilirdiniz? Diye sorulmaktasın.
Çoğumuz şahit olmuşuzdur sevdiklerimizin aniden kalp kriz yada başka bir sebepten dolayı ölmesine.
Nice Zenginler, Nice Koltuk Sahipleri ÖLÜM bana gelmez diyordu,
Ama gel gör ki kaçınılmaz son (Her canlı ölümü tadacak ve sonunda dönüp huzurumuza geleceksiniz Ankebut suresi 57.Ayet).
Geliyor işte!
Ölüm denilen gerçek; genç, yaşlı, mevki makam, zengin, fakir tanımıyor.
Yani
Gelin birbirimizin kıymetini, sağlığımızda bilelim, Yunus’un deyimi ile sevelim, sevilelim.
Herkesin bildiği bir kıssadır: Hz. Ömer, halifeliği devraldıktan sonra parayla bir adam tutmuş ve her gün kendisine ölümü hatırlatmasını istemişti. Adamın tek görevi her gün halifenin yanına giderek, “Ölüm var ya Ömer, Allah’tan kork” demekti. Şayet ben bir makamda olsaydım, ben de bir personeli görevlendirir ve “Her gün gel ve bana ölümü hatırlat” derdim. Ölümü hatırlat ki milletin parasını sağda solda çarçur etmeyeyim tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını yemeyeyim. Ölümü hatırlat ki işi ehline vereyim, kimseye taşıyamayacağı yükleri yüklemeyeyim. Ölümü hatırlat ki milletin emanetine ihanet içinde olmayayım, Ülkeme, Şehrime güzel şekilde hizmet vereyim Bana ölümü hatırlat ki kimseyi kayırmayayım, kimseye haksızlık etmeyeyim, bulunduğum makamda adil olayım. Bana ölümü hatırlat ki kaynağın başında değil de ateşin başında görev yaptığımı unutmayayım. En ufak bir kusurumda ateşin beni yakacağını bileyim.
Şu yaşadığımız kısacık hayatta ister milletvekili olun ister bir siyasi parti başkanı yâda insanların kaderleri ile uğraşan bir yönetici benden size küçük bir tavsiyedir: Siz de tutun böyle bir adam! Sizi koltuğun verdiği sarhoşluğundan kurtarır, Olayları daha ince eleyip daha sık dokumanızı sağlar. Ve özellikle tembih edin ki en keyifli anlarınızda gelsin yanınıza.
Gelsin ve de kulağınıza fısıldasın “Ölüm var başkanım, Allah’tan korkun” desin.
Uzm. Hakan Dikmen