AzadMedia
Telegram Facebook Twitter Youtube Instagram

Doç. Dr. Süleyman Doğan: “Birlik şuuru iyileştirir” - ÖZƏL

  • + A
  • - A
  • 9-05-2022, 11:02


    Doç. Dr. Süleyman Doğan: “Birlik şuuru iyileştirir” - ÖZƏL
    Doç. Dr. Süleyman Doğan / Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi

    İdiniz said ömrünüz mezid olsun!
    Etimolojik olarak Bayram, Kaşgarlı Mahmud’un tespitine göre aslı Farsça bezrem/bezram olup “sevinç ve eğlence günü” demektir. Bayram kelimesinin Arapça’sı, sözlüklerde “adet halini alan sevinç ve keder; bir araya toplanma günü” anlamlarıyla karşılanan “îd”dir.

    Etimolojik olarak Bayram, Kâşgarlı Mahmud’un tespitine göre aslı Farsça bezrem/bezrâm olup “sevinç ve eğlence günü” demektir. Bayram kelimesinin Arapça’sı, sözlüklerde “âdet halini alan sevinç ve keder; bir araya toplanma günü” anlamlarıyla karşılanan “îd”dir.

    Bayramlar toplumların hayatında görülen olağanüstü günlerdir. Hz. Peygamber’in Ramazan Bayramlarında musallâya çıkmadan önce hurma yeme âdeti bir sünnet telakki edilerek bayramda tatlı ikramı geleneğini doğurmuştur. Bu tatlı gelenek zamanla evirilerek, tereyağı ve bal veya hurma ezmesinden yapılan bazı tatlıları ikram etme haline de gelmiştir. Hatta Bağdat’ta 380 (990-91) yılında yapılan bir bayram kutlamasında uzunluğu yaklaşık 150 metreye varan sofralarda tatlıların sunulduğu rivayet edilmektedir.

    Müslümanların, bayramdan sonrasına bırakmamak şartıyla yoksullara vermesi vacip olan sadaka “şükür sadakası” olarak da bilinir. Bir teoriye göre bu “şükür” kelimesi zamanla “şeker”e dönüşmüştür. Bir başka teoriye göre ise Şeker Bayramı adı, Ramazan Bayramı’nda hurma ve şekerleme yeme geleneğine dayanır.

    BİRLİK ŞUURU İYİLEŞTİRİR

    Sosyolojik anlamda dinî yaşamın pratik bir unsuru olarak Ramazan ayı ve sonunda kutlanan bayram, İslam ümmeti üzerinde çok derin etkiler bırakmakta ve onların şahsi olarak gündelik yaşamlarından başlayarak ailelerinde, işyerlerindeki sosyal ilişkilerinde, ibadethanelerindeki dostluklarında ve komşularıyla olan iletişimlerinde birçok etkileşimi de beraberinde getirmektedir.

    Ramazan’ın sosyolojik boyutunda da gözlemlendiği üzere ibadetlerin özü, biçimlerinde değil, bireysel ve toplumsal boyutlarıyla, insanın kendine yabancılaşmasını ve toplumdan kopmasını önleme amacında gizlidir. İbadetlerin insan üzerindeki sosyalleştirici ve bütünleştirici yönleri onların bir yönüyle özünü teşkil etmektedir.

    Ramazan ayında toplu olarak yapılan iftarlar, kılınan teravihler ve okunan mukabeleler Türkler arasında “birlik şuurunun” uyanmasına vesile olmuştur. Nitekim çağdaş insanın duygusal gerginliğinin temel konularından birisi ‘kalabalık içinde yapayalnız olma’ halidir. Bu hal çoğu kişide buhrana neden olan aşırı ferdileşmenin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. İbadetler ise bireyi yüce yaratıcıyla olduğu kadar diğer insanlarla da yakınlaştırmaktadır. Topluluğun kolektif ruhu insandaki bireyselliği törpülemekte ve ibadet zevkiyle birleşen bu duygu toplumsal bütünleşmeye de zemin hazırlamaktadır.

    Bayramda bakımlı ve temiz olmak âdettendir. Herkes en yeni kıyafetlerini giymeye çalışır. Ramazan Bayramı’nda çocuklara ailelerin bütçesi elverdiğince yeni kıyafetler alınır. Bayramlarda mahalleler temizlenir, düzenlenir ve bu durum halkın yaşamında esenlik sağlar. Her yıl bayram arifesinde önde gelen kişilerin nezaretinde ihtiyacı olan kişilerin evleri, yollar ve köprüler onarılır, çevre temizliği yapılır. Bayram arifesinde evlerde de bayram temizliği yapılır; gereksiz eşyalar ayıklanır, halılar yıkanır, her yer dip köşe temizlenir, havalandırılması gereken malzemeler güneşlendirilir ve mutfak eşyaları yeniden tanzim edilir. Bayramlarda kişisel temizlik de önemlidir. Banyo yapılır, erkekler tıraş olur, kadınlar ve kızlar saçlarını tarayıp örerler. Ayrıca genç kızlar ve gelinler ellerine kına yakarlar. Bayramların önemli unsurlarından bir tanesi de yemek ikramıdır.

    DAYANIŞMA VE KAYNAŞMA GÜNLERİ

    Aziz okurlar, iftarlarda, sahurlarda ve seherlerde dualar ettik. Merhamet, şefkat ve günahlardan tövbe ayı olan Ramazan’ı idrak ettik. Dualar, niyazlar ve yakarışlarla yerler ve gökler bir nevi inledi. Nefis mücadelesinden geçtik. Müminler olarak Ramazan’da hem günahlardan uzaklaşıp yakarak olgunlaşırken diğer yandan rahmet yağmuruyla temizlendik. Bugün bayrama ulaştık.

    Bayramlar, ilahi rahmet ve nur yağmurlarıyla, günah kirlerinden temizlenmiş, dini ve manevi vazifelerini en güzel şekilde yerine getirmeye çalışmış kullarına, Mevla’mızın bir mükâfatıdır... Bayram günleri Müslümanların birbiriyle kaynaştığı, karşılıklı sevgi ve kardeşliğin zirveye ulaştığı günlerdir.

    Bayramda; Doğu Türkistan, Ukrayna, Filistin, Burma, Suriye, Yemen, Libya, Keşmir ve diğer bölgelerdeki insanlık dışı muamele ve zulmü hatırlamadan geçebilir miyiz? Bosna-Hersek’te yaşanan katliamları hafızalarımızdan silebilir miyiz? Bana ne diyebilir miyiz? Alvarlı Efe Hazretleri’nin mısraları bu bayramda da duamız olsun:

    “Can bula cananını, bayram o bayram ola

    Kul bula sultanını, bayram o bayram ola

    Hüzn-ü keder def ola, dilde hicap ref ola

    Cümle günah afola, bayram o bayram ola..”


    Ramazan Bayramı’nın başta ülkemiz olmak üzere tüm insanlığa huzur, barış, kardeşlik ve esenlikler getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ederim. Kardeşliğin doğduğu, sevgilerin birleştiği, belki durgun, belki yorgun yine de mutlu, yine de umutlu yine de sevgi dolu nice bayramlara… Bayramınız bereketli, yüreğiniz umutlu, umutlarınız atlı, sevdanız kanatlı, mutluluğunuz katlı, sofranız tatlı, mekânınız tahtlı, ömrünüz bahtlı, yuvanız bereketli olsun...


    www.AzadMedia.az

    Mətndə səhv var? Onu siçanla seçin və Ctrl+Enter düyməsini basın.
    OXŞAR XƏBƏRLƏR

    Köşə
    XƏBƏR LENTİ
    BÜTÜN XƏBƏRLƏR