AzadMedia
Telegram Facebook Twitter Youtube Instagram

FIRILDAK OLMA

  • + A
  • - A
  • 17-03-2021, 12:41

    FIRILDAK OLMA
    Fırıldak olma Toplumumuzda son zamanlarda çok rastladığımız en kötü alışkanlıktır. Neden alışkanlık kelimesini kullandık, çünkü anormal olan bir şey, sanki normal bir durum gibi.

    Bunu toplumun belli bir kesimi yapmaya başladı. Önceki zamanlarda böyle bir davranıştan söz etmek mümkün değildi. Artık insanlar birbirinin yüzüne söyleyemediklerini arkasından konuşarak, arkasından atıp tutarak, birde yanına yalan katarak konuşmaya başladılar. Eskiden bir söz vardı. ''Yukarı mahallede yalan söylemiş aşağı mahallede kendi inanmış" Şimdi kendi söylediğimiz yalana, kendimiz inanmaya başladık. Birde yalanın arkasından durup destek istedik. Ne oldu bize, Riyanın en son yaşanan yerleri başta seçimler, ne seçimi olursa olsun, ister oda seçimi, ister yerel seçim, ister genel seçim. Seçim varsa ikiyüzlü, yalaka düzenbaz bir sürü insan var.

    Ben söz verdim kusura bakma demek yerine, arkandayım demek kadar sıkıntılı bir durum olabilir mi? Ne geçti eline, pis pis sırıtmaktan başka, neyi kazandın... Neyi kaybettin? Önemli olan insanlığı kazanmaktı.

    Ama senin içinde bir nebze insanlık kaldıysa ne mutlu, kalmadıysa seni sana havale etmekten başka bir şey olamaz. Sen bu gün insanlara karşı ikiyüzlü olursun, yarın eşine, dostuna, arkadaşına. Çünkü alışkanlık yapmış sende. Mertlik, denen davranış, artık kitabın küflü sayfalarında kalmış, sayfayı çevirdikçe tek tek dökülmüş harfler, mertlik gitmiş küflenmiş yerini riya almış, toplumsal bir sorun haline gelmiş toplumun bu illetten kurtulması gerekir.
    Adına uyanıklık diyebilirsin, Kumpas diyebilirsin, yeni dönemde strateji diyebilirsin, ne dersen de... İkiyüzlülük almış başını gidiyor.

    Artık düşünceler fikirler kişilere göre konuşuluyor Filan kişi gelmiş, bu adam filan parti mensubu ona göre konuşmak. Yani saça göre tarak vurmak.
    Bir nebze yalaka olmak. Aşık Veysel dediği gibi ''iki kapılı bir handayım'' . Doğarken girdiğin kapıdan ölürken çıkacağımızı unuttuk. Neyi paylaşamadık? Neyin peşine düştük? Hırs, şan şöhret... Hepsi gelip geçici değil mi? Ne krallar, ne padişahlar, ne vezirler, kimler geldi kimle geçti... Mezarlıklar şan şöhretle dolu, Riyakâr olmaya gerek var mı? ''Bir saniyesine bile hâkim olamadığımız, hükmedemediğimiz bir hayat için, bir dünya için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur?''

    Hakan Dikmen


    www.AzadMedia.az

    Mətndə səhv var? Onu siçanla seçin və Ctrl+Enter düyməsini basın.
    OXŞAR XƏBƏRLƏR

    Köşə
    XƏBƏR LENTİ
    BÜTÜN XƏBƏRLƏR