AzadMedia
Telegram Facebook Twitter Youtube Instagram

SELÇUK BAYRAKTAR ’IN AKINCI TESLİMAT VE MEZUNİYET TÖRENİ KONUŞMASI - ÖZƏL

  • + A
  • - A
  • 30-08-2021, 01:40


    BAYRAKTAR AKINCI TİHA’NIN TESLİMAT VE MEZUNİYET TÖRENİ CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN KATILIMIYLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

    Azadmedia.az ’ın BAYKAR Medyadan aldığı haber’e göre, Savunma Sanayii Başkanlığı liderliğinde yürütülen AKINCI projesi kapsamında Baykar tarafından yerli ve milli imkânlarla geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’nın Teslimat ve Mezuniyet Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törenle Çorlu’da bulunan Bayraktar AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirildi.


    SELÇUK BAYRAKTAR
    AKINCI TESLİMAT VE MEZUNİYET TÖRENİ KONUŞMASI


    Sayın Cumhurbaşkanım,
    Kıymetli misafirlerimiz,

    Ve bugün mezun olacak çok değerli kursiyerlerimiz,
    Bayraktar AKINCI Teslimat ve Mezuniyet Töreni’ne hoş geldiniz, şeref verdiniz.
    Bugün büyük bir hayalimiz gerçek oluyor.
    Bizim için oldukça duygusal, ama bir o kadar da gurur verici bir gün…
    Ekipçe üzerine titrediğimiz AKINCI’yı eline kına yakılmış bir evlat gibi askere uğurluyoruz.
    Envantere girecek olan Bayraktar AKINCI, uzun bir mücadelenin sonucu.
    Evet, AKINCI bir sonuç, ama kesinlikle bir son değil.
    Hz. Hüseyin’in de yüzyıllar önce söylediği gibi “Hayat, inanmak ve mücadele etmektir”.
    Bizler için aslolan menzil değil mücadelenin kendisidir.
    Bu serüvenin ilk adımı olan Bayraktar Mini İHA’dan bugüne, geliştirdiğimiz tüm teknolojilerimiz büyük mücadelerle hayata geçti.
    Dün gibi aklımda. 2004 yılında bir yandan araştırma görevlisi olarak MIT’de yüksek lisansıma devam ediyordum, diğer yandan Mini İHA projemizi Savunma Sanayii Müsteşarlığına sunmak için çalışıyorduk.

    Hedefimiz; mini iha sınıfında da olsa ilk defa milli tasarım bir insansız hava aracını ülkemize kazandırmaktı.
    Tabii o dönemde Türkiye, savunma sanayinde neredeyse tamamen yurt dışına bağımlıydı.
    Hele ki hava araçları söz konusu olduğunda ithal menşeli ürünlerden başkasını konuşmak bile mümkün değildi.
    Savunma sanayiindeki yetkili bir bürokrat bana, “Evladım akıllı çocuklarsınız, iyi okumuşsunuz, çalışmalarınız da iyi. Ama bakın, yabancılar almış başını gitmiş. Siz boşuna bu işlerle uğraşmayın. Yetişemezsiniz. Onlarla bizim aramızdaki köprü olun, tercümanlığımızı yapın, yeter” demişti.
    İşte bizim mücadelemiz tam burada başladı.
    O zaman anladık ki; Bu coğrafyanın, bu toprakların bizlere yüklemiş olduğu sorumluluk çok büyük.
    İlk iş olarak bu öğrenilmiş çaresizliği, bu mandacı zihniyeti yıkmamız gerekiyordu.
    “Acaba kabul görecek mi, birileri engelleyecek mi” endişesiyle ama asla ümitsizliğe kapılmadan, asla vazgeçmeden çok çalıştık.
    Rahmetli dedemiz Balıkçı Lütfi Reis bize “Evladım, uçakları havadayken teslim edin, yoksa bunlar uçmuyor der, engellerler” diye latife ederdi.
    Bunun latife olmadığını yaşayarak öğrendik.
    2009’da Sinop’ta yaptığımız demoda tutulan yalan yanlış tutanaklara itiraz ettiği için Genel Müdürümüz Abim Haluk Bayraktar’ı tutuklamaya bile kalktılar.

    Ama biz; tercümanlığı ve yurt dışı acenteciliğini mühendisliğe, şahsi menfaatlerini ülkesine tercih edenlerin karşısında dimdik durduk.
    Bizim hedefimiz; yazılımları yurtdışında tasarlanan montaj uçaklar yapmak değil, en kritik uçuş-kontrol sistemlerini kendimizin geliştirdiği İHA’ları semalarımızda uçurmaktı.
    Bizim hedefimiz; bürokrasinin koridorlarında değil, havada uçabilen uçaklar yapmaktı.
    Allah’a şükürler olsun, hedefimizden hiç şaşmadık.
    Uçaklarımız hep sahada, cephe hattında görev yaptı.
    Biz de teknik ekibimizle beraber, bu sistemlerin en iyi şekilde geliştirilmesi için, ilk günden itibaren güvenlik güçlerimizle sahadayız.
    Eğer bugün kendi sınıfında dünyanın en iyisi kabul edilen insansız hava araçlarına sahipsek, bu başarının altında güvenlik güçlerimizle eşgüdüm halinde, adeta omuz omuza verdiğimiz bu mücadele yatıyor.

    Sayın Cumhurbaşkanım, Kıymetli Hazirun,
    Milli İHA geliştirme serüveninde Bayraktar ailesi olarak hep birlikte çalışıyoruz.
    Evlenene kadar evim olmadı hep iş yerinde kaldım. Annem ile babam ise hala fabrikada yaşıyor ve bizimle çalışmaya devam ediyorlar.
    Biz henüz doğmadan kartlı bilgisayarlarda yazılım yapan annem Canan Bayraktar,
    “Oğullarım, bu geliştirdiğimiz teknolojiyi, her türlü engellemelere, entrika ve yıldırma politikalarına rağmen, Türk ordusunun şerefli evlatlarının hizmetine sunmamanız halinde sizleri başarısız addedeceğimin bilinmesini, süt hakkım olarak niyaz ediyorum” demişti.
    Bu nasihat en zor zamanlarda bile bizlere güç verdi.
    Babam Özdemir Bayraktar da çocukluktan beri bizlere gökyüzü tutkusunu aşılamış ve şöyle öğütlemişti: “Birilerinin yurtdışına bağımlı olma zorunluluğu, milletimize olan sorumluluğumuzun önüne geçemez."
    Öyle de oldu.

    2003’de Mini İHA ile başlayan yolculuğumuzda, önce ülkemizin taktik sınıftaki ilk İnsansız Hava Aracı’na kavuştuk.
    Ardından, havacılıkta gelişmiş ülkelerin dahi almak için sırada beklediği,
    Şu an 10’dan fazla ülkeyle ihracat sözleşmesi imzalanmış, Türk mühendisinin özgün tasarımı Bayraktar TB2 S/İHA’yı ülkemize kazandırdık.
    Bu sayede BAYKAR gelirlerinin %70’inden fazlasını ihracattan elde ediyor…

    Sayın Cumhurbaşkanım, Kıymetli Hazirun,
    Bugün de Bayraktar TB2’nin ardından Taarruzi İnsansız Hava Aracımız AKINCI’yı ülkemize kazandırıyor olmanın gururunu yaşıyoruz.
    AKINCI’nın kendine özgü bükümlü kanat yapısı, uçan bir balığa benzemesi ve kavramsal tasarımı Babam Özdemir Bayraktar’a ait.
    Türkiye’yi İHA liginde dünyadaki ilk 3 ülke arasına sokacak olan AKINCI; 6 ton kalkış ağırlığı, 1.5 ton faydalı yük kapasitesi, tümüyle mühendislik ekibimiz tarafından tasarlanan 100’den fazla bilgisayar ve yapay zekâ yazılımları ile stratejik görevlere imza atacak.
    AKINCI; yazılımından elektroniğine, mekaniğinden aerodinamiğine kadar, yüzde yüz milli tasarımıyla görev yapacak bir robot uçak.
    AKINCI; lastiğinden fren balatasına, silah sistemlerini kontrol eden görev bilgisayarından gövdesinde kullanılan karbon fiberine, uçuş kontrol bilgisayarındaki en gelişmiş stokastik kestirim algoritmalarından, yüksek seviyeli emniyet, durumsal farkındalık ve üst düzey otonomi sağlayan yapay zekâ yazılımlarına kadar yerli olarak tasarlandı ve üretildi.
    Aynı zamanda AKINCI; Roketsan ve Tübitak-SAGE’nin geliştirdiği seyir füzeleri dâhil olmak üzere, milli olarak geliştirilen tüm mühimmatları da kullanacak.

    ASELSAN tarafından geliştirilen AESA radarı, uydu bağlantısı, elektronik destek ve harp sistemleri gibi kritik yükler taşıyacak.
    Hava-hava mühimmatları kullanarak savaş uçaklarının yükünü hafifletecek.
    Bu vesileyle, bir mühendis olarak TÜBİTAK, ASELSAN, ROKETSAN ve alt sistemler için birlikte çalıştığımız tüm yerli firmalara, verdikleri bu önemli destek için de ayrıca teşekkür ederim.
    Bizler AKINCI’yı sadece yüksek teknoloji harikası bir İHA olarak görmüyoruz.
    AKINCI’ya baktığımızda gördüğümüz; yüz yıllardır hürriyetinden asla vazgeçmemiş olan, “Semalarımızda hür ve bağımsız olacağız” diyen milletimizin asil ruhu ve iradesidir.
    Onun için AKINCI’dan beklentimiz; semalarımızın en öndeki fütursuz ve cesur bekçisi olması, isminin hakkını vermesi, ve milyonlarca saat uçarak milletimize hizmet etmesidir…
    AKINCI’nın dünyaya nam salan Bayraktar TB2 SİHA’mız gibi muharebe doktrinine yeni bir soluk getireceğine ve TÜRK SİHA’larının namını daha da ileriye taşıyacağına yürekten inanıyoruz.
    AKINCI’dan elde ettiğimiz tecrübeler ile kısa pistli gemilere kalkış-iniş yapacak Bayraktar TB3 ve İnsansız Savaş Uçağı projelerini de hızlı bir şekilde yürütüyoruz.

    İnşallah gelecek yıl Bayraktar TB3’ün, 2023’de ise İnsansız Savaş Uçağının ilk uçuşlarını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
    Sayın Cumhurbaşkanım,
    AKINCI ve savunma sanayiindeki benzeri projelerin bu noktaya gelmesi, 2000’lerin başından bu yana liderlik ettiğiniz millileşme vizyonu sayesindedir.
    O dönemde distribütörler ve önemli bir kısmı montaj tesislerinden oluşan savunma sanayimiz, bugün yüzde 15’lerden yüzde 70’lerin üzerinde bir yerlilik oranına ulaşmış durumda.
    Sizin ortaya koyduğunuz millileşme vizyonunu bizler de geliştirdiğimiz teknolojilerle destekliyoruz.
    Adına Milli Teknoloji Hamlesi dediğimiz bu anlayış, aynı zamanda dünyayı çıkarlarına göre şekillendirmeye çalışan tekellere de güçlü bir itiraz ve karşı duruştur.
    Bundan dolayı liderliğinizde, başta zatıaliniz olmak üzere, en alttan en üste kadar bu çalışmalara destek veren tüm devlet görevlilerine şükranlarımı sunuyorum.
    AKINCI el birliği ile çalışarak ve sizlerin desteği sayesinde bugünlere ulaştı.
    Evet bugün, teknoloji geliştirmeyi amaçlayan projeler ve girişimler devletimiz tarafından ciddi anlamda destekleniyor.
    Ancak, anlık bir gevşeme dahi tüm bu işlerin geçmişte olduğu gibi önünün kesilmesine ve akamete uğramasına yol açabilir.
    Devrim Arabaları’nın, Merhum Nuri Demirağ ve Vecihi Hürkuş’un yaşadıkları hafızalarımızda hala taze.
    El birliği ile yendiğimiz makûs talihimizi tekrar geriye döndürmelerine asla izin veremeyiz.
    Ergenekon’da dağı eritmeyi, 1453’te gemileri karadan yürütmeyi başarmış milletimizle, tam bağımsızlığımız için bir kez daha büyük hedefleri hayata geçirmek zorundayız.

    Bu vesileyle, sizin huzurunuzda Milli Teknoloji Hamlesi’ne gönül vermiş genç kardeşlerime de seslenmek istiyorum:
    Sevgili genç kardeşlerim;
    Bir mücadele veriyorsanız, keskin bir zekaya sahip olmanız asla yeterli değil.
    Cesur bir yüreğiniz, güçlü bir bileğiniz olacak.
    Mücadele etmeyi bilmeli, hak bildiğiniz yoldan dönmeden doğrular için savaşmaya devam etmelisiniz.
    İnanın; akıl ve ahlakı bir arada tutarak mücadele ettiğinizde, Allah’ın izniyle karşınızda hiçbir beşeri güç duramaz.
    2005’te yaptığımız Bayraktar Mini İHA demosunda da ifade etmiştim.
    O günden bu yana inancım hiç değişmedi.
    Yine aynı şekilde bir kez daha altını çizerek tarihe not düşmek istiyorum.
    Ülkemizin bu alanda önü kesilmezse ve bu çalışmalar aynı kararlılıkla devam ederse, Türkiye bu teknolojide dünyanın 1 numaralı ülkesi olur.
    Sayın Cumhurbaşkanım,
    Milli SİHA’larımızın dünyada hayranlık uyandıran başarısının arkasındaki asıl kahramanlar; fedakar güvenlik güçlerimizdir.
    Onların bu teknolojiyi operasyonel olarak üst düzeyde kullanması sayesinde dünyanın imrendiği başarılara imza atılıyor.
    Bu vesileyle AKINCI’yı kullanacak ilk personeller olan eğitimlerini başarıyla tamamlayan kursiyerlerimizi ve dereceye giren arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.

    Havacılıkta akamete uğratılmış serüvenimizin yeniden doğuşunun hikâyesi olan AKINCI artık sizlere emanet…
    Sizlerin huzurunda tüm çalışma arkadaşlarıma; gösterdikleri gayret, azim ve olağanüstü çaba için bir kez daha teşekkür ediyorum.
    Tüm bunları, iradesiyle mümkün kılan, duaları ile destek olan, “semalarımızda hür ve bağımsız olacağım” diyen Aziz Milletimize de bir kez daha minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
    Milli Teknoloji Hamlesinin neferleri olarak AKINCI gibi bir eseri geliştirebilme imkânı sunan Yüce Rabbimize şükürler olsun.
    Sözlerime büyük edebiyatçımız Yahya Kemal’in AKINCI’nın ruhunu en iyi anlatan dizeleriyle son vermek istiyorum:
    Bir gün yine doludizgin atlarımızla
    Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla…
    Cennette bugün gülleri açmış görürüz de
    Hâlâ o kızıl hâtıra gitmez gözümüzde!
    Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik,
    Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!
    Bu vesileyle Büyük Taarruz sayesinde işgal güçlerini topraklarımızdan söküp attığımız, bağımsızlığımızın nişanesi olan 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutluyor…

    Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Vatan için toprağa düşen tüm şehit ve gazilerimizi minnetle yad ediyorum.
    Ruhları şad olsun.

    Her birinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
    Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun…


    Azadmedia.az - Ülkər Piriyeva


    www.AzadMedia.az

    Mətndə səhv var? Onu siçanla seçin və Ctrl+Enter düyməsini basın.
    OXŞAR XƏBƏRLƏR


    Köşə
    XƏBƏR LENTİ
    BÜTÜN XƏBƏRLƏR