AzadMedia
Telegram Facebook Twitter Youtube Instagram

Politoloq Ülkər Piriyeva – "Qorbaçovun Qlastnost və Perestroyka Siyasəti - SSRİ TARİXƏ QARIŞDI" ...

  • + A
  • - A
  • 20-12-2020, 00:01

    Gorbaçov’un Glastnost (açıklık ) ve Perestroyka (yeniden Yapılandırma) Politikaları
    SSCB TARİHE KARIŞTI…
    Bu barədə AzadMedia.az-a açıqlamasında politoloq Ülkər Piriyeva bildirib.

    Rusya'da değişimin sembolü Gorbaçov*
    Kafkaslar’da bir çiftçinin oğlu olarak dünyaya gelen Gorbaçov, yönetimi kısmen ağır hasta, kısmen bunak liderlerden devraldı ve en kısa zamanda kendi iktidarında rüzgarın yönünün değişeceği sinyallerini vermeye başladı. Ülkenin demokrasiye, su ve hava kadar ihtiyacı olduğunu belirten Gorbaçov, birkaç ay içinde yüzlerce bakan ve parti yetkilisini görevden aldı, köhne Sovyet ekonomisini canlandırmak için ekonomi politikasında değişiklikler yaptı ve toplumsal reformlara girişti.

    İkinci Rus devrimi
    "Glasnost – Açıklık“ ve "Perestroyka – yeniden yapılanma“, Gorbaçov döneminin simgesi oldu. Gorbaçov’un kendisi de yapılanları ikinci Rus Devrimi olarak nitelendiriyordu. Gorbaçov yola çıkarken hedefi, sosyalizmi kaldırmak değildi, asıl isteği sosyalizmi canlandırmak ve ayakta kalmayı başarabilecek bir sistem haline getirmekti.
    Gorbaçov: “Sosyalizmden vazgeçmedik, ona ihanet etmek istemiyoruz, sadece yeni bir kalite kazandırmak ve insani potansiyelini kullanmak istiyoruz“ diyordu.

    Merkezi plan ekonomisinin işe yaramadığı ortaya çıkmış, Sovyetler Birliği politik olarak yalnızlığa itilmiş, sağlık ve eğitim sistemleri çökmüş durumdaydı. Yolsuzluk, tüm devlet mekanizmasını sarmış, yayılmacı dış politika, ordu ve silahlanma projeleri, Moskova’nın mali yükünü giderek arttırıyordu.

    Devleti ve toplumu yeniden yapılandırmak, girişimciliği desteklemek, Pazar ekonomisinden öğeleri yerleştirmek ve enformasyon politikasını şeffaflaştırmak isteyen Komünist Parti’nin yeni lideri, aynı zamanda dış politikada da nükleer silahlanma yerine yumuşamadan yanaydı.

    Perestroyka “Yeniden Yapılanma’’

    Sovyetler, Mihail Gorbaçov döneminde yıkılma sürecine girmiştir. Gorbaçov, ülkesini eski şaşaalı günlerine geri döndürebilmek gayretiyle 1985 yılında hız kesmeden reform çalışmalarına başlamıştır. Gorbaçov ilk olarak Perestroyka “Yeniden Yapılanma’’ adı verdiği ekonomik reformu ortaya atmıştır. Perestroyka ona göre köhneleşmiş sosyalist ekonomi sistemine vurulmuş darbe ve gelişmesi için atılmış bir adım ve son alternatiftir.

    Gorbaçov Perestroyka ile ne hesaplamıştı?
    Özetle, ülkenin 1980 döneminden itibaren yaşamakta olduğu olumsuzluklar ve zorlukların atlatılması için yeni politikalarla durgunluktan çıkıp yükselişe geçmesi ve bu yeni hamle ile teknolojik yenilikler ve istikrarlı büyüme hedeflenmiştir.
    “Fabrika yöneticilerinin merkezi planlama karşısında yetkilerinin artmasından, fiyat, üretim miktarı, finans kaynakları ve fon aktarma konularında yetkilendirilip özerkleştirilmelerinden, oto-finansman ve kar ilkesinin gözetilmesinden ve her şeyin buna bağlanmasından, hisse senetli ortaklıklardan, işletme ve toprakların kiralanmasından, özerk işletmelerin yabancı sermaye ile ortak yatırımlarından, işçi tenkisatından, özel “aile işletmelerine” izin verilmesinden, dileyen Sovyet vatandaşının kişisel olarak ya da grup halinde çeşitli sanayi işletmelerini kiralayabilmesine ve toprak kiralayarak kendi hesabına işletebilmesine kadar birçok olanak tanındı’’. Kısacası sosyalist ekonomi artık yerini kapitalizme bırakmaya başlamıştır.

    Alınan bu kararlar kongrelerde çok rahat geçmesine karşın uygulamaya konulduğu zaman politikalar direnişle karşılaşmıştır. Bu direnişin kaldırılması için çalışmalara başlanmıştır. Gorbaçov direnişin ancak hızlandırma mekanizmalarıyla aşılabileceğine inanmıştır.


    Glasnost “Açıklık”

    Karşılaşılan direniş için en uygun hızlandırma mekanizması da Glasnost ‘’Açıklık’’ olarak belirlenmiştir. Glasnost ’un amacı devleti kongre gibi dar bir alanda alınan kararlardan kurtararak sosyalizmin kangren eden bürokratik elitist anlayışını kırmaktır. Bu da ancak halkın da içinde bulunduğu bir yönetim anlayışı ile gerçekleşebilirdi. Gorbaçov bu doğrultuda halkı devlete yakınlaştırmak istemiştir. Bunu halkın karar alma süreçlerinde yer almaları, fikir ve düşünce özgürlüklerinin sağlanması, devlete ve yöneticilere daha fazla güven duymalarını sağlayacak bir tutumun ortaya konulması ile sağlamaya çalışmıştır. Odaklanılması gereken bir diğer nokta ise Glasnost’un, Perestroyka’ya karşı direnişi kırmak için planlanmış olmasıdır.
    Bir başka deyişle Glasnost, Perestroyka’nın başarılı olması durumunda devlete çıkar sağlayacaktı. Birbirlerinin kaderini belirleyecek bu iki çalışma riskli bir durum da taşımıştır.
    Artık tek ayağı çukura girmiş Sovyetler için tutunabileceği son daldır.

    Glastnost (Açıklık) ve Perestroyka (Yeniden Yapılandırma)
    Devletlerin ömrü bitmeye ve ülkenin siyasi düzeni tükenmeye yüz tuttuğunda tıpkı Osmanlı İmparatorluğu örneğinde gördüğümüz reform hareketleri ile ülke yeniden toparlanma hamlesi yapma ihtiyacı duymaktadır. Glastnost, Sovyetler rejiminin büyük liderlerinden olan Mihail Gorbaçov’un Sovyetlerin son dönemlerini yaşadığını görerek, ülkeyi ve siyasi düşünceyi yeniden diriltmek amacıyla demokratikleşme adına yaptığı bir dizi politik hamlenin genel adı olarak tanımlanabilir. Kapsamının detaylı bir şekilde anlatılacağı demokratikleşme reformları, 1985 yılında uygulanmaya başlanmış ve Aralık 1991 yılında Sovyetler Birliği rejiminin çöküşüyle sona ermiştir.

    Glastnost’un Tarihçesi ve Yapılan Diriliş Hamlesinin İçeriği Nedir?

    Amacına aykırı olarak tersine dönen reform sürecinin ve devletin parçalanmasını hızlandıran glasnost, kendisini destekleyen ve bu dönemleri yöneten kişilerin hayretli bakısları arasında tarihteki ters tepki kuramının ve sosyolojik temellerin daha da irdelenmesi gerektiği gerçeğini gözler önüne sermektedir. Yeniliklere yönelen Sovyetler Birliği iktidar partisinin ilgili mantığı özellikle emperyalist ülkelerle girişilen ekonomik ve silahlanma savaşında yaşanan tıkanmaların kaynağı olarak görülen siyasi düşüncelerin genişletilmesi düşüncesinden öteye geçmemiştir.
    Daha sonra parçalanma sonunda anlaşılmıştır ki işçi sınıfının sorunları ve onların düşüncelerinde ve hayatlarında bir iyileştirme çabasının olmaması Sovyet iktidarının en büyük yanlışıdır. Devrimin yapılmasında ve Sovyetlerin kurulmasında öncülük yapan işçi kesiminin yönetimden uzaklaşması ve komünist partiyle olan yabancılaşması işçi hareketlerinin yığınsal katılımının kısıtlanmasına yol amıştırı. Özellikle Stalin döneminde parti ve devlet içinde yapılan “Büyük Temizlik” adıyla anılan tavsiye ve imha girişimleri ile düzenin Stalin’in kontrolüne geçmesi, ülkede çıkan iç karışıklıklar ve muhalif gruplarının karşı çatışması olan “Büyük Yurtsever Savaşı” sırasında Stalin’in iyice yükselen tek başlı yönetimi ile işçi sınıfının kendi devletini doğrudan yönetme hakkı yok olmuş ve sınıfın siyasi yabancılaşması giderek daha da artmıştır.

    SSCB'nin Yeniden Yapılandırılma Sürecini İfade Eden Politikaları…

    Perestroyka, sovyetler birliği'nin yeniden yapılandırılma süreci ve bunu amaçlayan politikadır. Sovyet tarım ve üretim sektörleri darboğazda olduğu ve halkın yönetimden hoşnutsuzluğu giderek arttığı için 1987 mayıs ayından itibaren bu yeni politika öncelikli olarak üretim sektörlerinde, daha sonraları da askerlik ve siyaset alanlarında uygulanmaya başlanmıştır.

    Perestroyka'ya göre, her üretim merkezinde her aşamadaki yetkililer kendilerine söylenen kotalar kadar üretim yapmak, bunun yanısıra merkeze doğru veriler göndermek ve eğer bir hata bulunursa bunun hesabını en ağır şekilde ödemekle yükümlü hale geldiler. 1970'lerin sonlarından itibaren SSCB’deki durum, eğer kota tutturulamıyorsa, istatistik biliminin yardıma çağırılması idi. ancak, glasnost ile başlayan fikir ve ifade özgürlüğü sonucunda, bu durum artık katlanılabilirliğini yitirmişti.

    Değerlendirme:

    Glasnost ve Perestroyka'nın bir arada uygulanması sonucu Baltık cumhuriyetleri'nden başlayarak yayılan bağımsızlık istekleri ve perestroyka sürecinin iktisadi kısmının çökmesi sonucunda, her iki politikadan da vazgeçilmek istense de artık çok geçti ve 19 ağustos 1990 darbesi, Boris Yeltsin'in ön plana çıkması, ardı sıra gelen yeni birlik antlaşması ve SSCB'nin kurucu devletleri tarafından feshedilmesiyle, bir dönem sona ermiş oldu. Mihail Sergeyeviç Gorbaçov, 25 aralık 1991 tarihinde tüm görevlerinden istifa etti ve SSCB tarihe karıştı.

    “Perestroyka Devrimi”

    Tıkanıklık karşısında Sovyetlerin kuruluşunda olduğu gibi parçalanmasını da ancak ve ancak bir işçi darbe hareketi engelleyebilirdi. Fakat işçi sınıfının en büyük dayanağı olan SBKP’nin tamamen bürokrasinin pençesine düşmesi ve komünizmden uzaklaşması bu durumu çok zorlaştırdı. Her ne kadar Gorbaçov’a göre son yapılan iyileştirme (Perestroyka) çabalarının alternatifi olmasa da tek çare işçi sınıfının tekrar bir devrim yaparak inisiyatifi ele alması, bürokratikleşme ve yabancılaşma sorunlarını çözmesine bağlıydı. Nasıl ki işçi sınıfı yasadışı bir şekilde komünizmi sınırsız egemen kılamadıysa aynı şekilde aslında birliğin kurtuluşunun sosyalizme dönmekte olduğunun farkında olan bürokratların da geri adım atmaması parçalanmayı hızlandırdı.
    Tıkanıklık ve çözülemeyen sorunlar karşısında direnemeyen bürokrasi sonunda seçeneksiz kalmış ve kapitalizm ile gelen “Perestroyka Devrimi”ne seyirci kalmaya başlamıştı. İşçi sınıfı komünizm ile hedefli bir hareket ve mücadele geliştiremediği için, perestroyka sürecinde giderek keskinleşen mücadeleler içerisinde bürokrasiye karşı yükselttiği muhalefet sonuçta kapitalizm savunucusu kesime destek sağlamış olmaktan öteye gitmedi. Bu anlamda, işçi kesimi de, ideolojik yabancılaşma sonucunda, kendi egemenliğini, sosyalizmin yıkılmasını destekleyerek, en azından buna seyirci kalarak kendi ipinin çekmiş oldu.

    Sovyetler Birliği’nin Yıkılma Nedenleri

    Sovyetler Birliği bütün dünyada emperyalizmin birinci savaşçısı ve işçi sınıfının en büyük yardımcısı ve destekçisi olarak görülüyordu. Sovyetler Birliği’nin yıkılması demek Rus halkı ve işçi sınıfı için büyük bir yıkım ve felaket anlamına geldiği gibi dünya halkları için de emperyalizmin büyük bir zaferi, büyük bir gerileme ve duraksama döneminin açılması demekti. Sovyetler Birliği’nin Uluslararası kamuoyunda elinde bulunan muazzam gücü kuruluşuyla olduğu kadar yıkılışıyla da güç dengesini çok değiştirmiştir. Bütün büyük devletler Sovyetlerin yıkılışına inanmamış ve bu parçalanma sürecinin hızlanmasını şaşkınlıkla izlemişlerdir. Fakat sorunun çözümü basitti, Sovyetler Birliği silah gücüyle, emperyalist müdahale ya da bir iç ayaklanma ile yıkılmamıştı.
    Bu yıkılışın nedeni aslında devletin iç dinamiklerinde gizliydi. Evet, Sovyetlerin yıkılış süreci sert müdahaleler eşliğinde olsa da, özellikle yapılan değişikliklerin birliğin aslında kuruluş politikası olan sosyalizmin gereklerine uygun yürütülmemesi Sovyetlerin adeta kendi intiharı oldu. Bilindiği üzere Sovyetler, var olan üretim ilişkilerine ve toplumsal sisteme, sosyalizme dayanan bir kesimden oluşuyordu. Ve en sonunda bürokratikleşme adına atılan bütün adımların devleti yabancılaştırması, duraklama ve tıkanıklığa sürüklemesiyle daha da sosyalizm terk edilmiş ve çıkış yolu kapitalizm ve meta ilişkilerinde görülmüştür.

    SSCB TARİHE KARIŞTI…

    Sovyetler Birliği’nin gücüne ve etkisine nazaran çok kısa bir sürede yıkılması olağanüstü bir gelişmeydi. Fakat bunun gelişimi aslında temelden kurulan bir eksikliğin daha sonradan patlak vermesinden ibaretti. Esasen bu çöküş, Ekim Devrimi ile kurulan iktidarın kuruluş ve gelişim sürecinde biriken ve üst üste gelen kusur ve bozulmaların bir sonucu olarak gerçekleşmişti. Sovyet iktidarı özellikle vurgulanması gerekir ki kapitalizme daha da yaklaşarak işçi sınıfını ve üzerine kurulduğu tek mantık olan komünizmin amaçlarından sapmasıyla ilk önce duraklama ve bozulmalardan daha sonrada parçalanarak yok olmaktan kurtulamadı. Sovyetlerin kendisine yabancılaşması ve aslında bütün kesimlerin bürokrasiye ve ekonomik yaşama katılması fikri kendi kendisini yönetemeyen bir devlet haline gelmesine neden oldu ve en sonunda Sovyetler Birliği tarihe karıştı…

    Politoloq Ülkər Piriyeva


    www.AzadMedia.az

    Mətndə səhv var? Onu siçanla seçin və Ctrl+Enter düyməsini basın.
    OXŞAR XƏBƏRLƏR

    Köşə
    XƏBƏR LENTİ
    BÜTÜN XƏBƏRLƏR