AzadMedia
Telegram Facebook Twitter Youtube Instagram

NOBEL’İ DEĞİL, VATANIMI İSTİYORUM - ÖZƏL

  • + A
  • - A
  • 10-04-2022, 22:04

    NOBEL’İ DEĞİL, VATANIMI İSTİYORUM - ÖZƏL

    Brüksel’de Ukrayna gündemiyle olağanüstü toplanan NATO zirvesinde üye ülkeler, Macron’un, “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir” yargısını boşa çıkaran bir işbirliği ve kararlılık sergilediler.

    Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşı olan üye ülkeler, hem NATO’nun doğu kanadının güçlendirilmesini, hem de NATO’nun daha güçlü bir yapıya dönüştürülmesi yönünde kararlar aldılar.

    Şimdi, ‘NATO ülkeleri bu kararlılıklarını 24 Şubat öncesinde ortaya koysalardı da, Ukrayna’yı Rus işgali karşısında çaresiz, savunmasız bırakmasalardı’ diye düşünebilirsiniz. Kafalarda bu yönde oluşan soruları, olayların içinde yaşayan Kırım Türklerinin efsanevi Lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Cemil Kırımoğlu’na sorduk. Gelişmelere bir de Kırımoğlu cephesinden bakmakta yarar var, görüşündeyiz.

    ……Ukrayna savaşında iki tarafa da eşit uzaklıkta durmaya özen gösteren Türkiye, çatışmaların daha fazla uzamasından kimsenin karlı çıkmayacağını gördüğünden, hem Ukrayna’nın hem de Rusya’nın kabul edebileceği bir formül bulma arayışında..

    Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski, ateşkes sağlanması ve Rus askerlerinin çekilmesi karşılığında NATO üyeliğinden vazgeçebileceklerini açıkladı. “Bu formül hem bizimle ilgili ne yapacağına hala karar veremeyen Batılılar için hem güvenlik garantisi bekleyen Ukrayna için hem de NATO’nun doğuya doğru daha fazla genişlemesini istemeyen Rusya için uygun bir uzlaşı olabilir” diyen Zelenski, ayrıca, Putin ile yüzyüze yapacakları bir görüşmeyle, Kırım ve Donbas’ın statüsünü tartışmaya hazır olduğunu da söyledi. Zelenski, “Tek görüşmede sorunların hepsini çözemesek bile, kısmen başarabilme, savaşı durdurabilme şansımız var” diyor.

    Savaşın başından bu yana sergilediği duruşla Ukrayna direnişinin sembolü olan Zelenski’nin bu sözleri, uzmanlar tarafından birbiriyle çelişen yorumların yapılmasına neden oldu.

    Antalya’da tarafları buluşturan Antalya Diplomatik Forumu dolayısıyla Türkiye’ye gelen Kırım Tatarları Lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Cemil Kırımoğlu’ndan, Ukrayna savaşı bağlamında yaşanan gelişmeler hakkındaki görüşlerini sorduk.

    Sallı: Antalya Diplomasi Forumu’na katıldınız. Türkiye’nin arabuluculuk girişimiyle Rus Dışişleri Bakanı Lavrov ile Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba yüzyüze görüştüler. Türkiye’nin bu diplomatik girişimleri savaşı sonlandırabilir mi?

    Kırımoğlu: Bu gibi durumlarda saldırgan ülkeyle Ukrayna arasında tarafsız kalmak olmaz; belli derece ahlaksızlıktır. Türkiye’nin bu konudaki duruşu nettir. Türkiye baştan beri bu savaşa karşı olduğunu, iki tarafa da eşit mesafede durduğunu söylemiştir. Saldırıyı kınadığını, işgali hiçbir şekilde tanımadığını daha 2014 yılında, Kırım’ın işgalini tanımadığını, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunduğunu belirtmiştir. Ama Türkiye, belli sebeplerden dolayı, Batı ülkelerinin Rusya’ya uyguladıkları yaptırımlara katılmıyor. Bunun ekonomik sebepleri var. Bir başka sebep, bunu Batı ülkeleri de söylüyorlar, konuşmak için bir koridor olması lazım. Biz, Ukrayna olarak, Türkiye’nin davranışından memnunuz. İnsani yardımlar, başka türlü yardımlar buradan gidiyor.”

    Sallı: Sayın Kırımoğlu, biliyorsunuz, Sovyetler Birliği döneminde Türkistan coğrafyasındaki kardeş ülkeler ve Doğu Avrupa ülkeleri uzun yıllar Rusların baskısı altında yaşadılar; sürgüne ve asimilasyona uğradılar. Bunlardan bazıları Rusya’dan yana tavır sergilerken ya da çekimser kalırlarken, bazılarında inanılmaz Rus karşıtı ve Ukrayna’yı destekleyen tepkiler var.

    Kırımoğlu: Halkın arasında gerçekten büyük tepkiler var, ama Türk ülkeleri dediğimiz ülkelerin bazıları tam demokratik ülkeler değil. Kendi insanlarının fikirlerine ve duygularına göre davranmıyorlar. Mesela 2014 yılında Kırım işgal edildiği zaman, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yapılan oylamada, bu Türk devletleri çekimser kaldılar ya da iştirak etmediler. Kazakistan çekimser kaldı. Nasıl kalınır? Rusya yarın sana saldırırsa ne yapacaksın? Türk Dünyası’nda, Türkiye’den başka Kırım’ın işgalini tanımadığını söyleyen, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunan olmadı.

    Sallı: Sizce Ukrayna halkının direnme azmi ve gücü Ukrayna’yı bu işgal girişiminden kurtarabilecek midir?

    Kırımoğlu: “Ukrayna direniyor ve direnecektir. Ukrayna halkı ülkesini savunmaya kararlıdır. Bu savaşta Rusların kayıpları daha çok. Çünkü Rus askerinin savaş deneyimi yok. Bir televizyon programında da söyledim. Ukraynalılar kendi vatanlarını savunuyorlar. Bu derece bir birliği ve direnişi hiçkimse beklemiyordu. Rusya propagandalarında söylendiği gibi, onları çiçeklerle karşılayan olmadı. Kharkov gibi Rus nüfusunun ağırlıklı olduğu, Rusça konuşulan yerlerde bile direniş var.

    Ukrayna Parlamentosu’nda bile Rusları destekleyen bir grup vardı. İşgal başlayınca bir kısmı Moskova’ya kaçtı, ama kalanlar, ‘vatanımızı savunacağız’ diyorlar.

    Sallı: Ruslar 64 kilometrelik bir askeri konvoyla Ukrayna’ya girdiler. Belki kasıtlı olarak bu konvoyun uydu görüntüleri yayınlandı. Karadan ilerleyemeyen Ruslar hava saldırılarını artırdılar. Ukraynalılar vatanlarını savunabilecekler midir?

    Kırımoğlu: Ukrayna çok zorlu bir sınav veriyor. İçerde çok sayıda ajanları var. Birçok binaya havadan kolay görülebilen çok net işaretler koymuşlar; bombalanması için. Bizim Kiev’deki Kırım Tatar Meclisi de işaretlenenler arasında. Kırım Tatar Meclisi’nin bulunduğu bina 25 katlı. Tek bizi vurmak için bütün binayı vurmak niyetindeydiler. Bizim istihbaratçılar erken farkedip, almışlar o işaretleri.

    Sallı: “Ukrayna krizine ve bu krizin savaşa dönüşmesine neden olacak bir durum yoktu” diyorsunuz. Ruslar, NATO’nun doğuya doğru genişlemesinden rahatsız olduklarını bahane ederek işgali başlattılar. Fakat bu işgal, Rusları NATO ile sınırdaş olmaktan kurtarmadı; daha çok sınırdaş yaptı. Rusların gerçek hedefi nedir, sizce?

    Kırımoğlu: Rusları koruma bahanesi inandırıcı değil. Zaten Rusları yoğun olarak yaşadıkları bölgeleri de bombalıyorlar. Rus dilini de koruyamaz. Ukrayna’da kimse Rusya’nın bir parçası olmak istemiyor.

    Sallı: Rusya tarafına baktığımızda, kendinden emin bir Putin de göremiyoruz. On yaptığı açıklamasında sinirli, sonuna kadar gidebilecek net bir hedefi olmayan bir insan görüyoruz. En sonunda insanlığı nükleer savaşla tehdit etti. Putin nükleer silah kullanmayı göze alabilir mi?

    Kırımoğlu: “Görebildiğim kadarıyla bu bir şantaj. Elini düğmeye basmakla nükleer savaş başlamıyor. Bunun 7-8 onay kademesi var. Putin’in ruhsal ve fiziksel sağlık durumunu ve kafasında neler olduğunu herkes farkediyor. Umarım ki buna müsaade vermeyeceklerdir.

    KIRIMOĞLU:”BU YAPTIRIMLAR 2008’DE VE 2014’DE UYGULANSAYDI…”

    Sallı: Ukrayna, krizin başından beri Batılı ülkelerden, hava sahasının kapatılmasını, savaş uçakları verilmesini ve Rusya’ya çok etkili olacak yaptırımlar uygulamasını istedi. Başlangıçta Ukrayna’nın bu istekleri ciddiye alınmadı. İşgal başlayınca yardımlar artmaya, yaptırımlar uygulanmaya başlandı. Sizce bu yaptırımlar Rusları durdurabilecek midir?

    Kırımoğlu: Avrupa’nın doğalgaz ihtiyacının büyük bir kısmını Rusya sağlıyor. Bu yol kapatılırsa Avrupa ekonomileri çok zor durumda kalır. Şimdi Avrupalılar alternatif kaynaklar arıyorlar. ABD okyanus ötesinden gemilerle sıvılaştırılmış gaz taşıyor, ama yeterli değil. Buna rağmen, Rusya’ya yaptırımlar uygulanması umutlandırıcı bir gelişmedir. Eğer bu yaptırımlar 2008’de, Ruslar Gürcistan’a girdiklerinde uygulansaydı, 2014’te Kırım işgal edilmezdi. Aynı şekilde, Kırım işgal edildiğinde bu yaptırımlar uygulanmış olsaydı, bugün Ukrayna işgal edilmezdi. Batılı ülkeler çok geç kalıyorlar. Yazık.

    Sallı: Artık savaş Avrupa ülkelerinin kapısına dayandı. Yaptırımlar konusunda Batılılar kararlı olabilecekler midir?

    Kırımoğlu: Yaptırımların devam edeceğine inanıyorum. Tarih boyunca bu derece etkili yaptırımlar uygulanmadı. Kuzey Kore’ye ve İran’a bile bu derece yaptırımlar uygulanmamıştır. Bundan memnunuz, ama sonuç alınıncaya kadar sürdürülmesini bekliyoruz. Rusların hem ekonomi hem de askeri yönlerden tamamen etkisiz duruma getirilmesini istiyoruz.

    KIRIMOĞLU: “BU SAVAŞ SONRASINDA KIRIM İŞGALDEN KURTULACAKTIR”

    Sallı: Rusların Kırım’ı işgal etmelerinin bir amacı da Ukrayna’nın Karadeniz ile olan bağlantısını kesmekti. Moskova bu hedefini işgal başlar başlamaz ortaya koydu, Ukrayna’nın Kırım ile Moldova arasındaki bölgelerine saldırmaya başladı. Bu bölgede Mariupol gibi yerleşim bölgeleri haritadan silindi. Rus güçleri Odesa’ya doğru ilerliyor. Ukrayna, Rusların bu planını engelleyeblir mi?

    Kırımoğlu: Ben tam tersinin olacağını savunuyorum; bu savaş neticesinde Kırım’ın işgalden kurtarılmasının yolu da açılmış olacaktır. Çünkü Rusya zor durumda kalırsa, buna mecbur olacaktır. Bence bu yaptırımlar Ukrayna’nı toprak bütünlüğü sağlanana kadar sürdürülecektir. Ruslar o nedenle böyle bir şaşkınlık yaşıyorlar.

    Her savaş gibi bu savaş da istenmeyen, kirli bir savaş. İnsanlar, özellikle masum insanlar, çocuklar ölüyor. Fakat, neticede Ukrayna için iyi olacak.

    Sallı: Sizin sık sık tekrarladığınız bir söz var; ‘Hayatım boyunca Sovyetler Birliği ile mücadele edeceğime dair söz vermiştim, ama Sovyetler Birliği’nin ömrü yetmedi’ diyordunuz. Şimdi Rusya’ya ağır ekonomik yaptırımlar uygulanıyor. Rusya 90’lı yılların başlarında yaşadığı sıkıntılı duruma düşmüş durumda. Askeri takviyelerin aksaması nedeniyle, Ukrayna’yı işgal eden Rus ordusunda moral çöküntüsü yaşandığı konuşuluyor. Batılıların uyguladıkları ağır ekonomik yaptırımlar Rusya’yı frenleyebilir mi?

    Kırımoğlu: Önce bir düzeltme yapayım; “Kırım özgürlüğüne kavuşmadan ölmeyeceğim”, demiştim, ama “inşallah” demeyi unutmuşum.

    Uygulanmakta olan yaptırımların başlıca hedefi Rusya’nın ekonomisini zora sokmak ve yıkmak. O zaman herşey yerine gelecek. Bu konuda çok önemli caydırıcı adımlar atıldı.

    Sallı: ABD’nin, bağımsız bir ordu kurma arayışında olan Avrupa ülkelerine gözdağı vermek amacıyla, Ukrayna’yı işgal etmesi konusunda Rusya’yı tahrik ettiği söyleniyor. Rusya’nın Ukrayna ötesinde, eski Sovyetler Birliği’nin Doğu Avrupa kanadını yeniden hayata geçirmek gibi bir hedefi olabilir mi?

    Kırımoğlu: Rusya hedeflerini saklamıyor, açık açık söylüyor; Litvanya, Estonya, Baltık ülkeleri, Polonya da tehdit altında, ama umarım o dereceye ulaşmaz. Ruslar Ukrayna’da batıyorlar; daha ileri bir adım atamazlar. Fakat görünen gerçek şu ki, Ukrayna yalnız kendi toprak bütünlüğü için değil, Avrupa için, bütün hür dünya için savaşıyor. Batı ülkeleri bu gerçekleri gördükleri için, yardımlarını giderek artırıyorlar.

    Sallı: Yaşadıkları kentleri, evleri yıkılan insanlar canlarını kurtarabilmek için komşu ülkelere sığınıyorlar. Ukrayna ve komşu ülkeler bu konuda neler yapıyorlar?

    Kırımoğlu: Ukrayna’da bir insanlık dramı yaşanıyor. Başta Polonya olmak üzere komşu ülkeler insanlarımıza kucak açıyorlar ve her türlü yardımı yapıyorlar. Türkiye de aynı şekilde.. Çoğunluğu Kırımlı olan 20 bin mülteci geldi Türkiye’ye. Bu bizim için çok büyük destek.

    Sallı: Ukrayna’nın işgali, bölge ülkelerine bir uyarıdır. Bizim beklentimiz, Ukrayna halkının biraraya gelerek tek yumruk olması ve bu insanlık dramına karşı durmasıdır. NATO ve Avrupa Birliği üyesi ülkeler uyguladıkları ekonomik yaptırımlarla Rusya’yı durdurabilecekler midir?

    Kırımoğlu: Doğrudur, eğer Ukrayna halkı böyle birlik olup böyle bir direniş göstermeseydi, Rusya’ya bu yaptırımlar uygulanmazdı ve dolayısıyla Ukrayna’ya bu yardımlar yapılmaz, bu destekler verilmezdi.

    Batılılar, Ukrayna’daki insanların gerçekten vatanlarını savunduklarını gördükleri için yardım ediyorlar. Fakat saldırıya uğrayan ülke direnmezse, teslim olacak olursa kimse onlara yardım etmez. Ukrayna halkı, krizin başından bu yana sergilediği direnişle bütün dünya halklarına örnek olmuştur. Çıplak ellerle güçlü bir orduya karşı direniyorlar.

    2008’de Gürcistan 4 milyonluk bir ülke 150 milyonluk bir ülkeye direnmişti. Şimdi Ukrayna ülkesinin toprak bütünlüğünü korumak için direniyor. Şimdi Ukrayna 2008’deki gibi değil; 240 bir civarında iyi eğitilmiş donanımlı bir ordusu var. Yani uzun süre direnme gücü ve imkanı var.

    2014’te askerimiz yoktu. Ordumuz zayıftı. İstihbarat, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı ofisi ve içişleri bakanlığı dahil devlet kurumlarında çalışanların yüzde 30’u Rus ajanıydı. Buralar temizlendi, ondan sonra Ukrayna ve ordu toparlandı. Hala ajanlar var, ama etkili değiller.”

    BÜYÜK DİRENİŞ VAR

    Sallı: Ruslar Kiev’i alabilecekler mi?

    Kırımoğlu: “Kiev düşmeyecek. İçeri girerlerse Kiev onlara mezar olacak. Ukrayna Savunma Bakanı müzakerelerde Rus heyetine de bunu söyledi. Direnişe katılmak isteyenlere 18 bin silah dağıtılması planlanıyordu. Ancak yoğun talep üzerine 400 bin dağıttık. ‘Eğer işgale kalkışırsanız, size her pencereden ateş açılacak bunu bilin’ denildi. Kiev’de hava böyle.

    Onların propagandalarına göre üç günde Kiev’i alacaklardı. Onlar Ukrayna’daki etnik Ruslara ve parlamentodaki sempatizanlarına güvendiler. Ağırlıkla Rusça konuşan bölgelerde çiçeklerle karşılanacaklarını sanıyorlardı. Oralarda bile direnç var. Buralardan Rusya’ya uzanan insani koridorlara kimse gitmedi; ‘Ukrayna’ya gideceğiz’ diyen insanlara ateş açıldı.

    Kiev’i ele geçirseler bile Ruslar bu savaşı kaybetti. Yani perspektif Ruslar açısından çok kötü. Bu savaş sayesinde, 2014 yılında işgal edilen Kırım’ı da Donbas’da kurtaracağız.”

    Sallı: Allah yardımcınız olsun Sayın Kırımoğlu.


    Ülker Piriyeva


    www.AzadMedia.az

    Mətndə səhv var? Onu siçanla seçin və Ctrl+Enter düyməsini basın.
    OXŞAR XƏBƏRLƏR

    Köşə
    XƏBƏR LENTİ
    BÜTÜN XƏBƏRLƏR