Kırgızistan ile Tacikistan’ı İran kışkırtıyor
Kırgız tarihçi-stratejist Uulu “Tacik ve Kırgızlar arasındaki potansiyel ihtilafı kaşıyarak kaos zemini oluşturan Tahran, tıpkı Yemen, Suriye, Irak ve Lübnan’da olduğu gibi Asya’da kendisine tabi bir Şii koridor oluşturma peşinde” dedi.
YILMAZ BİLGEN
Tacikistan-Kırgızistan hattında yaşanan ve ağır silahların kullanıldığı son çatışmalarda iki taraftan 110’u aşkın kişi öldü. Uzmanlar, iki ülke arasında ihtilaflı bölge niteliği taşıyan ve Kırgızistan toprakları içerisindeki Voruh, Anklavi köylerindeki kanlı çatışmaları özellikle İran’ın kışkırttığını dile getiriyor. Kırgız tarihçi-stratejist Dastanbek Razak Uulu, Taliban’a karşı mücadele eden Taciklerin İran aracılığı ile Tacikistan’a taşındığını ve Kırgız bölgelerine bu militanların saldırdığını söyledi. Kırgız uzman ayrıca Kırgızistan ve Özbekistan arasında yapılan tren yolu anlaşmasına dikkat çekti ve iki Türk devleti arasında yapılan tren hattı mutabakatının Moskova’yı rahatsız ettiği bilgisini verdi.
İTHAL SAVAŞÇILAR
Tacikistan’da salgın dönemi ile bozulan sosyoekonomik dengeye dikkat çeken Dastanbek Razak Uulu “Ülkede işsizlik ve enflasyon tavan yaptı. Bu durumu Kırgızistan’a saldırarak sahte zaferlerle tersine çevirmeye çalışıyor. Ayrıca Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, 28 senedir iktidarını koruyan, Orta Asya’nın değişmeyen tek devlet başkanı. Şimdi iktidarı oğlu 34 yaşındaki Duşanbe Belediye Başkanı Rustam İmamali’ya devretmeye hazırlanıyor. Oğul İmamali aynı zamanda Tacikistan Parlamento Başkanlığı görevini de yürütüyor. Bu konjoktörde en kritik rol İran’a ait. Tahran yönetimi, Afganistan’da Taliban’la savaşan ve son iktidar değişikliğinde ülkeyi terk eden Tacikleri tartışmalı sınır bölgesine taşıdı. Kırgızistan’a saldıran kişiler arasında bu ithal militanların olduğu tespit edildi. İran, Tacik ve Kırgızlar arasındaki potansiyel ihtilafı kaşıyarak kaos zemini oluşturuyor. İran tıpkı Yemen, Suriye, Irak ve Lübnan’da olduğu gibi Asya’da kendisine tabi bir Şii koridor oluşturma peşinde. Kırgız köylerini Taciklerin ele geçirmesini ve buralara Tacikleri yerleştirmeyi hedefliyorlar. Bu vesile ile sınırlı çatışmaları sistematik uzun soluklu savaşa dönüştürmek istiyor. Tacikler özünde İran’la aynı ırka mensup. Ancak Tacikler Şii inanca sahip olmamasına rağmen İran burada bu etnik bileşkeyi kullanarak mesafe almaya çalışıyor” şeklinde konuştu.
İRAN, İHA FABRİKASI KURDU
İran’ın sırf Kırgızistan Türkiye ile İHA/SİHA anlaşması yaptı diye Tacikistan’a insansız hava aracı fabrikası kurduğunu hatırlatan Dastanbek Razak Uulu “Yine burada çok önemli bir gelir kalemi olan uyuşturucu ticaretinde de Tahran etkisi var. Çünkü Afganistan’dan çıkan uyuşturucu kaçak yollarla Tacikistan’a giriyordu. Diğer yandan iki ülkenin karşılıklı husumeti ciddi bir silahlanma yarışına girmelerini de mecburi kılıyor. Bu noktada Tacik tarafının neredeyse tek alternatifi İran. Kırgızistan hükûmeti Türkiye’den TB2 Bayraktar insansız hava araçlarını satın aldığını ilan etti ve ülkede İHA üssü faaliyete girdi. Aynı dönem zarfında Tacikistan da Bayraktar için Türkiye’ye müracaat etti, fakat Ankara’nın bu talebi kabul edip etmediği gizli kaldı. İran, bu süreçte devreye girdi ve Tacikistan’da İHA fabrikası inşa etti” dedi.
RUSYA, TREN HATTINDAN RAHATSIZ
Tacikistan-Kırgızistan arasında devam eden sıkıntıyı kaşıyan bir diğer ülke Rusya. Kırgızistan mevcut durumda ekonomik anlamda yüzde 60-70 oranında Rusya’ya bağlı. İhracatını büyük oranda Kazakistan ve Rusya’ya yapıyor. Özellikle kara yolu konusunda tamamen Rusya’ya bağlı. Özbekistan ve Kırgızistan yönetimlerinin 20 yıldır müzakere ettiği Çin’e kadar uzanan Kırgızistan-Özbekistan demir yolu projesi hayata geçiriliyor. Kırgız kaynaklar projenin Moskova tarafından engellendiği görüşünü dile getiriyor. Üç ülke yöneticileri 14 Eylül’deki Özbekistan’ın Semerkant şehrinde yapılan Şangay Birliği Örgütü zirvesinde demir yolunun açılması için imzaları attı. Rusya’nın bu anlaşmadan rahatsız olduğu Tacikistan’a silah verdiği çatışma için İran ile birlikte kışkırttığı rapor ediliyor.
Kırgızistan ve Tacikistan arasında sık sık nükseden sınır çatışmalarına sebep olan sınır hattı 1924’te çizildi. Otoriteler, 100 senedir devam eden gerilim ve çatışmanın yakın dönemde çözülme ihtimalinin olmadığı görüşünde.