Ukrayna EkoAvrasya Başkanı İsmail Hacıoğlu - "KUMAN-KIPÇAK TÜRKLERİ" - Özəl
AzadMedia.az’a özel olarak, Ukrayna EkoAvrasya Başkanı İsmail Hacıoğlu - "KUMAN-KIPÇAK TÜRKLERİ"
Kıpçaklar; Tarihte Kuman-Kıpçak ortak adı ile anılan toplumdur. İki önemli Türk Boyu olan Kumanlar ve Kıpçakların bir araya gelerek güç birliği yapmasıyla ortaya çıkmıştır, Bin yıllık bir tarih süreci içerisinde Ötüken’den Avrupa’ya göç ederek Kültürleri ve Medeniyeti ile Türk Tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Oğuzların (Ogur) en büyük kollarından olan Avşarlar, günlük hayatta çok hareketli (hyper-active) olan çocuklara ve/veya yetişkinlere “kıpçık” derler. Bu tanımdan hareketle Kıpçak adının çok hareket eden, konar-göçer vb. anlamlara gelebileceğini yahut kıpçık deyiminin ortaya çıkışında Kıpçaklardan bir esinlenme olabileceğini düşünüyor tarihçilerin bır kısmı .
Azerbaycan Türklerinden bir tarihçi ise, Kıpçak savaşçıların iki bıçak (kılıç) taşımalarından ötürü iki bıçaklı>ki bıçaklı>kipçak>kıpçak şeklinde bir ses dönüşümü ile Kıpçak adının ortaya çıktığını ileri sürmüştür. Genel kabul gören tez ise Kıpçak sözcüğünün sarı, sarışın gibi anlamlara geldiği yönündedir. Sonuçta Kıpçak adı Türkçedir ve Kıpçaklar da Türk’tür. Kuman-Kıpçak toplumu olarak andığımız bu Türk Boy birliği, Arap toplumları tarafından Kumanlar, diğer Türk boyları tarafından “Kıpçaklar”, Avrupa ve diğer dünya toplumları tarafından “Kunlar” olarak tanınmaktadır.Hun kökenli olan ve Hun tarihinde ismi geçmeye başlayan bu toplum kendisini HUN olarak ifade etmekteydi. Kumanlar ve Kıpçaklar, VIII. yüzyılda Göktürk Devleti’nin batı bölgelerinde yaşayan Türk boylarındandı. VIII-XII. yüzyıllar arasındaki çeşitli savaş ve göçler sonunda Kıpçak adı altında birleşen Türk boyları Avrupa’da Kuman adıyla anılmaya devam etmiştir.
Türk mitolojisine göre Kıpçaklar, Oğuz Hanın bir evlatlığı idiler. Oğuz Han Destanı’na göre, Kıpçak’ın babası bir savaşta ölünce Oğuz Han Kıpçak’ı evlatlık olarak almış ve yetiştirmiştir. 13. yüzyılda “Milkov” adlı hükümdarları tarafından Katoliklik dinî, resmî din olarak kabul edilmiştir.Doğuda kalan Kumanlar ise İslam’ı kabul etmişlerdir. Balkanlar’da bulunan Kumanlar Trakya bölgesine yerleştiler ve Bizans’a asker oldular. Kafkas Dağları’nın kuzeyinde, Dinyester ile İrtiş ırmakları arasındaki bölgenin tarihsel adı. Kıpçak çölü veya Kıpçak bozkırı anlamına da gelir. Heyhat sahrası ya da kısaca Heyhat olarak da bilinir.
Tüm Orta Asya’yı hâkimiyeti altına alan Cengiz Han’ın Türk Dünyası’nı önemli bir ölçüde tek buyruk altında topladığı bilinen bir gerçektir. Ancak Cengiz’in ölümünden sonra Moğol Devleti bölünmüş ve dört yeni devlet yapısı ortaya çıkmıştır. İşte bu devletlerden birisi de hiç şüphesiz devletin kuzey topraklarını, Kafkaslar ve Rus bölgelerini elinde tutan Altınorda Devleti’dir.Altınorda Devleti içinde yaşayan ve aslen Dest-i Kıpçak’a mensup olan Nogaylar vardır, Nogay Türkleri ise, Kırım Bölgesi’nde ve Altınorda hakimiyetinde yaşamışlar ve Altınorda Hükümdarı Berke Han’ın başkomutanı Nogay Han’a tâbi oldukları için bu isimle anılmışlardır. Bilindiği üzere Türkler’de boylar urugların (sülalelerin) birleşimiyle oluşmuşlardır ki Nogaylar’ın da 7 urugdan oluştukları bilinmektedir. Bunlar, Şırın, Arın, Kıpçak, Argın, Alçın, Katay ve Mangıt Uruglarıdır ki, bunların bir kısmı Kırım’da bir kısmı da İdil boylarında yer almıştır. İsmi pek bilinmeyen Türk topluluklarından biridir Nogaylar. Adeta imamesi kopmuş bir tespihin taneleri gibi yeryüzüne yayılan kutlu Türk kavminin bizce unutulmuş çocuklarıdır onlar. Yani tıpkı Osman Gazi’ye tabi olanların Osmanlı diye anılması gibi bir durum söz konusudur. Yüzyıllar boyunca bu bölgeyi kendilerine mesken tutan Nogaylar, sayıları az oluğu için genellikle başka devletlerin hâkimiyetleri altında yaşamışlar ancak 1426’da Edige Bey’in oğlu Nureddin Bey zamanında bir hanlık kurmuşlardır. Yaklaşık 150 yıl boyunca bağımsız olan Nogay Hanlığı, 1563 yılında Rus istilasına uğramış ve bu istila sonucu Nogay Hanlığı parçalanmıştır.
Öyle ki tarihte Karakalpaklar olarak bilinen Türk Topluluğu bile Nogaylar’ın bir kolu olarak bilinmektedirler Kırım Bölgesi’nde kalan Nogaylar, Fatih’in Kırım’ı fethiyle Osmanlı egemenliğine girmiş ve Osmanlı için yüzyıllar boyunca yedek kuvvet olarak tutulan Kırım Ordusu’nun ana omurgasını oluşturmuşlardır. Kırım’ın elden çıkması ve Ruslar’la Osmanlılar’ın 18.yy’dan itibaren sürekli savaşması sonucu Nogaylar kitlesel göç hareketlerine girişmişler ve bunlardan önemli bir kısmı 19.yy’da Anadolu’ya gelip yerleşmişlerdir. Özellikle 93 Harbi’nde Nogay göçü bir hayli artmış ve Türkiye’ye gelen Nogaylar, 2.Abdülhamid tarafından Konya, Eskişehir ve Afyon gibi bölgelere iskân edilmişlerdir. Hâlen Moskof zülmü altında ve yoğun olarak Kırım, Hazar Bozkırları, Kuzey Kafkasya, İdil-Ural Havzası, Litvanya, Romanya, Bulgaristan ve Kazakistan’da dağınık olarak Dünyada yaklaşık 1 milyon Kıpçak Türkü vardır. Tarih ve soyunu unutan milletler, asimile olup yokolmaya mahkumdur. Bizlere düşen görev, Bu kutlu Milletin farklı boylarını unutturmadan genç beyinlere bilmeyenlere hatırlatmak ve kutlu birlikteliği sağlamaktır.
Bilinçli Türk Milli hareketi TURAN kapısını açacak anahtardır. Kızıl Elma’ya giden yolun Anahtarı Tarihini bilen genç nesildir.
Allah Türk Milletini Korusun ve Yüceltsin.
Haber - Ülker Piriyeva
www.AzadMedia.az
Mətndə səhv var? Onu siçanla seçin və Ctrl+Enter düyməsini basın.
OXŞAR XƏBƏRLƏR