Avukat Adem Çağlayan - "Azerbaycan ve Türkiye kardeştir - Karabağ Zaferi hepimizindir" - Reportaj
"Av. Adem Çağlayan - Yenilik Partisi Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı"
"Karabağ kurtarılmıştır. Azerbaycan ve Türkiye kardeştir ve bu zafer hepimizindir".
"Azerbaycan’daki bütün meslektaşlarımıza selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Hepsinin avukatlık mesleğini en iyi şekilde icra ettiklerine şüphem yok. Hep birlikte bu kutsal meslek için mücadele etmeye ve adalet için savaşmaya devam edeceğiz".
AzadMedia.az haber portalı muhabiri Şefa Piriyeva "ya Yenilik Partisi Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Avukat Adem Çağlayan - "Azerbaycan ve Türkiye kardeştir ve bu zafer hepimizindir. Bu sorunun böyle kısa bir süre içinde çözülmesi de hepimizi mutlu etmiştir" - diye açıklamalarda bulundu.
Sayın Avukat Adem Çağlayan bey, hoş geldiniz!
Kardeş Ülke Azerbaycan”dan selamlar, saygılar..
- Öncelikle, Azerbaycandan - Sizi daha yakından tanımak istiyoruz. Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuş bir hukukçuyum. İstanbul’da serbest avukatlık yapıyorum. Aynı zamanda Yenilik Partisi Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıyım. Hukukun maalesef işler düzeyde olmadığı Türkiye’de, Yenilik Partisi olarak; Anayasanın ilk 4 maddesi ile devrim yasalarını koruyan 174. Maddesi dışında mevcut anayasayı, özgürlük, demokrasi, adalet, liyakat, güçler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü temelinde sil baştan yeniden düzenlemek için yola çıktık. Nitekim mevcut Anayasa güçler birliğine sebebiyet vermiş, bu da devletin denetimini ortadan kaldırmıştır. Ülkemizde temel haklar da sekteye uğramaktadır. Bu sebeplerle Dünya Adalet Projesi’nin, 2020 yılı hukukun üstünlüğü endeksinde, Türkiye maalesef 128 ülke içinde 107. Sıraya gerilemiştir. İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’nin 16. Maddesinde: “Hakların güvence altına alınmadığı ve kuvvetler ayrılığının olmadığı bir toplumda anayasa da yoktur” der.
- Avukat mesleğini seçmenizin nedeni nedir?
Avukatlık, hak arama mücadelesidir. Eskiden beri haksızlıklar karşısında mücadele eden birisi oldum ve bu özelliğim avukatlık mesleğini seçmeme sebep oldu. Sadece kendimin değil, diğer insanların da haklarını savunmak gerektiğini, ancak bu şekilde adil bir ülkede yaşayabileceğimizi düşündüm. Aksi takdirde insanların hukuki menfaatlerinin korunmayacağını, iyi niyetlerinin suistimal edileceğini anladım. Ve bütün bunlara karşı mücadele edebilmek için bu mesleği seçtim.
- Size göre adaletin sağlanmasında avukatın ne gibi rolleri vardır?
Avukatlık, yargılamadaki üçlü sacayağının bence en önemlisidir. Çünkü avukatlar tarih boyunca hakkını aramak isteyen vatandaşların yanında olmuş ve hukuku şekillendirmişlerdir. Avukatlar, davalarda delilleri sunarak, doğru açıklamalarla olayı izah ederek, konuyla ilgili mevzuatı da anlatarak davalara yön vermişlerdir. Bu sebeple dosyaların çözülmesini sağlayan en önemli unsur avukattır.
- Bugüne kadar herkes tarafından bilinen bir davada bulundunuz mu?
Bir değil birden fazla davada bulundum. Davanın popületiresine göre çalışmam. Her davaya aynı dikkat ve özeni gösteririm. Olması gereken de budur. Nitekim biz mesleğe başlarken bunun için yemin ediyoruz.
- Sizin hiç psikolojik olarak davalardan etkilendiğiniz oldu mu?
Bizler profesyoneliz. Davalarda müvekkilimizi en iyi şekilde savunuruz ancak asla onunla özdeşleşmeyiz. Davaların bizi psikolojik olarak etkilemesine izin vermeyiz. Çünkü olaya psikolojik baktığımız anda o davayı kaybederiz. Bizim davalarda yapmış olduğumuz incelemeler somut ve realist incelemelerdir. Manevi unsurları sadece müvekkilin yaşamış olduğu olaya ilişkin irdeleriz.
- Bu mesleği seçmek isteyen kişilere ne tavsiyede bulunursunuz?
İyi bir avukat olabilmek için mevzuatı iyi bilmek ve bilgilerini sürekli güncellemek gerekiyor. Bunun için de okumayı ve araştırmayı sevmek gerekiyor tabii. Bütün bunlarla birlikte bir avukatın iletişim becerisi de yüksek olmalı. Bu bahsettiklerim olmadan avukatlık mesleği hem sevilemez hem yapılmaz.
- Hukuk öğrencileri bu işe adımını atarken ne gibi yol izlemeli?
Avukatlık özünde serbest icra edilen bir meslek olduğu için bağlı çalışmak bu mesleğin doğasına aykırı. Bu sebeple kısa bir süre tecrübe kazandıktan sonra kendi hukuk bürolarını açmaları tavsiyemdir. Fakültede anlatılan teoriler elbettte önemli ancak teorilerle birlikte bu teorilerin uygulamasını, içtihatları da bilmek gerekiyor ki bu mesleği daha iyi bir şekilde icra edebilelim.
- Size göre, bu mesleğin kötü ve iyi yönleri var mı – varsa nelerdir?
- M.Ö. yaşayan eski bir avukat olan Esoupe derki: “Avukatlık mesleklerin en iyisi ve en kötüsüdür.” Çünkü insanlığa katkısı ve vicdani boyutu ile avukatlık en iyi meslektir. İnsanlığa bu denli katkısına rağmen bedeni ve ruhu bu kadar yoran bir meslek daha olmadığı için de en kötü meslektir. Ancak şunu bilmek gerekir ki, her ne kadar zorluklarla karşılaşsak da, yorulsak da, manevi açıdan mutlu olabildiğimiz bir meslektir avukatlık.
- Karabağ meselemiz 30 yıl sonra hakka ve adalete dayanarak en kısa sürede 44 gün içinde çözüldü – Avukat olarak Zafer tarihimizi değerlendirirmisiniz..
Geçmişte alınan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına rağmen ihlallerine devam eden Ermenistan sürekli olarak Karabağ toprakları üzerinde işgal arzusu içinde olmuştur. Geçen yıl Azerbaycan ve Ermenistan arasında başlayan savaşta da ateşkese rağmen ihlallerini sürdüren Ermenistan savaş sonunda geri çekilmek zorunda kalmış ve Karabağ kurtarılmıştır. Azerbaycan ve Türkiye kardeştir ve bu zafer hepimizindir. Bu sorunun böyle kısa bir süre içinde çözülmesi de hepimizi mutlu etmiştir.
- Azerbaycanlı avukat kardeşelere iletmek istediğiniz mesajınız - kısaca..
Azerbaycan’daki bütün meslektaşlarımıza selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Hepsinin avukatlık mesleğini en iyi şekilde icra ettiklerine şüphem yok. Hep birlikte bu kutsal meslek için mücadele etmeye ve adalet için savaşmaya devam edeceğiz.
Röportaj için teşekkür ederim!
Biz teşekkür ederiz!
Şəfa Piriyeva
www.AzadMedia.az
Mətndə səhv var? Onu siçanla seçin və Ctrl+Enter düyməsini basın.
OXŞAR XƏBƏRLƏR