Yeter artık yeter kalkın o koltuklardan. Erzurum’a ne katkınız oldu.
Yeter artık ‘Allah rızası için’ kalkın o koltuklardan hiçbir faydanız yok zarardan başka.
Erzurum için ve gelecek nesiller için.
Dahası insanlık için…
Artık koltuklara yapışmış, basiretsiz karakterler görmekten bıktık.
Artık laf değil İcraat, film değil bilim istiyoruz. Şu koltukları boş yere işgal eden siyasi olsun, akademiği olsun bürokratiği olsun kim varsa kim işgal edip de hiçbir şey yapmıyorsa sözüm onlara.
Neden o koltuklardasınız? Neden hayatınızda bir kez olsun onurlu bir hareket edip te gitmiyorsunuz neden? Bu memleketi sömürüyorsunuz neden ?
Koltuklar rahat o yüzden mi yoksa başka memlekette bırak adam yerine insan yerine konulmamaktan mı korkuyorsunuz?
Bir koltuğa yâda bir makama geliyorsunuz, oturur oturmaz ‘ neler yapacağım bekleyin, biraz sabredin yahu üstüme hemen gelmeyin!’ değil mi?
Peki ya sonra?
Aradan yıllar geçiyor, yıllar… Bir çakıl taşı bile üstüne koymuyorsunuz, bırak koyması olanı yıkıyorsunuz. Bu memleketin ekmeğini suyunu içiyorsunuz adam yerine koyuluyorsunuz saygı itibar görüyorsunuz yetmezmiş gibi bu memleketi ve insanını aşağı görüyorsunuz.
Peki, o zaman bu memleketi sevmiyor insanını beğenmiyorsanız ne işiniz var burada yapıyorsunuz?
Hiç… Evet, koskocaman HİÇ! Sadece köyünde adam yerine koyulmamış hasbelkader torpille işe girmiş. Şimdi de burayı beğenmiyor.
‘ E yapacaktım da şöyle oldu, böyle oldu…’
Ne oldu? Adamakıllı bir bize bi anlatın! Anlatın da biz de bilelim. Siz oynamak isteniz de yeriniz mi dar geldi.
Ancak anlatacak bir şey de yok, azizim! Çocuk mu kandırıyorsunuz?
Yaptığınız tek şey, sosyal medyada göbeğinizi burnumuza sokan resimleriniz. Hem de her gün!
Hem de geniş geniş… Hem de gülücüklü…
Bu şehre icraat gelmiş, gelmemiş, bu şehir de ilim olmuş olmamış pek de umursamadığınız her halinizden belli yeter ki her ay param yatsın etiketim olsun yeter.
Yaptığınız en kral icraat da çaka satmak koltuktan yâda etiketinizden gelen gücü haksız yere kullanmak.
Onlar da icraat olsa, onu da becerebilseniz . Gam yemeyiz!
Bir de şu meşhur ziyaretler,
Haftada beş vakit o, onu ziyaret etti. Bu, buna iade-i ziyarete gitti. Şu kongre ye gitti. Burada seminer verdi.
Kime ne faydası oldu, biz de bir bilsek! Sadece pasta, börek, tatil,
Ona ziyaret, buna ticaret, köşe bucak kaç!
Neden?
Çünkü verecek hesap yok!
Aklı sıra Erzurum ve Erzurum'luyu beğenmiyorlar (Kim ki bu memleketin ekmeğini yiyip te nankörlük ediyorsa onun ben. )
Peki ya bu halk sizi beğeniyor mu?
Bu soruyu sordunuz mu kendinize?
Gerek duymuyor ki… Koltuğa yayılmış, ruhlarını koltuğa teslim etmişler!
İcraat yapmak memleket için kafa yoran yok mu, memleketi daha iyi bir yerde daha üst sıralarda görmek isteyenler de yok mu? Onları örnek alın biraz, çünkü bu halk her şeyi görüyor! İcraatı da, kandırmacayı da…
Haaa…. Size icraat mı yaptırmıyorlar, ya da yapamıyorsunuz?
O zaman bir kere de biri çıkıp desin ki ‘ Bana icraat yaptırmıyorlar, ben de gidiyorum’ desin de… Canımızı yesin be azizim, canımızı… Ama yok nerede sadece sallabaşı al maaşı hava at, onun bunun makalesinde yâda yayınına da ismini yazdır o ne güzel hayat.
Ama… Ah o koltuklar var ya, o sıcak koltuklar…
İşte, memleketimiz niye ilerlemiyor diye soruyorsanız cevabı belli haksız yere o koltuğa oturanlardan geliyor! Hakan Dikmen