Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan
Azadmedia.az-da Türkiyəli siyasət bilim adamı, Prof. Dr. Süleyman Doğandan Qarabağda Azərbaycan-Ermənistan arasında baş verənlərlə bağlı özəl açıqlama: “Rusya kendi “Güç Dengesi Sistemini” işletiyor.”
Ermeni askeri güçlerinin Azerbaycan mevzilerine provokasyon yapmaları tamda Ermenistan-Türkiye ve Ermenistan-Azerbaycan arasında sıkı barış görüşmelerin sonucunda meydana gelmesi oldukça manidardır. Azerbaycan ile Ermenistan arasında varılan barış anlaşmasına bu ülke dışındaki güçlerin iyi bakmadıkları ve barış anlaşmasından rahatsız oldukları için bu tür provokatif eylem yapmaları dışarıdaki Ermeni diasporasının Azerbaycan aleyhine sıkı çalıştıklarının da göstergesidir. Ermenistan güçlerin saldırı sonucunda bir gecede elli Azerbaycan vatandaşının şehit edilmesi barıştan uzaklaştırıp savaşa sürüklemenin açık göstergesidir. Öyle ki bu Ermenistan ordusuna Peşinyan’ında hakim olmadığını ordu içinde bazı şahin kanadın kendi başına Azerbaycan’dan intikam alma hırsında olduklarını da akla getirmektedir.
Hakem durumunda ki Rusya bölgedeki güç dengesine kontrolü tek başına göğüslememenin peşindedir.
Bu bağlamda, son dönemlerde gelişen Rusya – Türkiye ilişkileri doğrultusunda bölge üzerinde görecelide olsa Türkiye’nin etkisine resmi Moskova olumlu bakmaktadır.
Ancak Rusya inisiyatifi tek başına göğüsleyerek bölgede güçlü olduğunu gösterme peşindedir. Rusya içinde Ermeni şahin kanadı da boş durmamaktadır. Araştırılan bulgular, teoriler ve yaşanan olaylar, Rusya’nın ne Azerbaycan ne de Ermenistan safında olmadığını göstermektedir.
Nitekim Güney Kafkasya bölgesinde kendi çıkarları doğrultusunda güç dengesi kurmak isteyen Rusya, bölgesel aktörler arasında güç erozyonuna imkân tanımamakta ve elinden geldiği kadar aktörler arasında kendi çıkarları için hakem rolü oynamakta ve gerekli gördüğü süreçlerdeyse tüm sorumluluğu kendisi değil iş birliği yaptığı Türkiye örneğinde olduğu gibi kendisine yakın bölgesel devletlerle paylaşmaktadır.
Azerbaycan – Ermenistan çatışmasının temelleri her ne kadar Ermeni Milliyetçiliğinden kaynaklansa da Rusya’nın, Güney Kafkasya bölgesi üzerinde kendi stratejilerini uygulaması ve bölgesel ve küresel aktörlerden (devletlerden) gelmesi ihtimal tehlikeleri önleme planıdır.
Nitekim Rusya, çatışmanın çözümünde sahip olduğu hakem rolü ve tesis ettiği “Güç Dengesi Sistemi” ile hem bölgeyi hem de her iki tarafı kendi kontrolünde tutmayı hedeflemektedir. Bu doğrultuda, güçlenen Azerbaycan’ı Ermenistan’ı destekleyerek, kendi otoritesine karşı itaatsizlik gösteren Ermenistan’ı ise Azerbaycan ile dizginlemektedir. Fakat, oluşturulan bu sistem, ekonomik, demografik ve askeri gelişme yaşayan Azerbaycan üzerinde artık çalışmamaktadır. Rusya, bölgeye ve Azerbaycan’a daha yakın olan Türkiye ve İran ile bu sistemini sürdürülebilir olması için iş birliği yaparak yakın gelecekte Türkiye-Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış anlamasını ötelemeye çalışmaktadır. Bir
Türk atasözünde “yenilen pehlivan güreşe doymaz” misali Ermenistan, dış güçlerin kışkırtmasıyla Azerbaycan topraklarına saldırısı görünen o ki bitmeyeceğe benziyor.
Azerbaycan cephede yendiği gibi siyasi alanda da inisiyatifi ele alarak Ermenistan’ı barış masasına zorlayarak istediğini alacaktır. Mesele uluslararası alana havale edilerek, Batı’nın ve Rusya’nın hakemine güvenerek çözülmeyeceği aşikar görünmektedir. Azerbaycan’ın yapacağı kanaatimce kararlığını sürdürmek ve cephede şehit kanıyla aldığı eski öz toprağının güvenliğini sağlamlaştırmaktır ve muhkemleştirmektir. Gerisi laf-ı güzaftır.
Ülker Piriyeva