YENİ BİR DÜNYA DÜZENİ Mİ?
Çin ve Rusya devlet başkanlarının katılmadıkları “TEK DÜNYA, TEK AİLE, TEK GELECEK” başlıklı 18’nci G-20 Zirvesi sonuç bildirgesinin en önemli maddesi, “Hindistan-Ortadoğu ve Avrupa Ekonomik Koridoru”nun oluşturulduğunu duyuran maddesiydi. Bazı yorumcular bu oluşumu, Çin’in “Kuşak ve Yol” projesine karşı oluşturulan “Yeni Baharat Yolu” olarak tanımlıyorlar.
Çin’in “Kuşak ve Yol” projesi gibi, küresel aktörler arasında büyük çatışmaların yaşanmasına neden olacak olan “Hindistan-Ortadoğu ve Avrupa Ekonomik Koridoru”, Türkiye açısından yeni bir uğraş konusu olacaktır. “Yeni Baharat Yolu”nun Türkiye’ye ilişkin ne gibi sorunlar üretebileceğini bugünden görmek ve hazırlık yapmak durumundayız. Çünkü, bu proje de, “Arap Baharı” gibi, küresel çapta rüzgarların esmesine neden olacak derinliktedir.
Bu yılki G-20 Zirvesi, “TEK DÜNYA, TEK AİLE, TEK GELECEK” başlığından dolayı, “’Yeni Dünya Devleti’ hazırlıkları mı?” şeklinde sorgulanıyor.
Çin ve Rusya devlet başkanlarının katılmadıkları “TEK DÜNYA, TEK AİLE, TEK GELECEK” başlıklı 18’nci G-20 Zirvesi sonuç bildirgesinin en önemli maddesi, Hindistan, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa, Almanya, İtalya ve Avrupa Birliği arasında imzalanan ve ticaretin artırılmasına, enerji kaynaklarının sağlanmasına, dijital bağlantının geliştirilmesine yardımcı olacak “Hindistan-Ortadoğu ve Avrupa Ekonomik Koridoru”nun oluşturulduğunu duyuran maddesiydi. Bazı yorumcular bu oluşumu, Çin’in “Kuşak ve Yol” projesine karşı oluşturulan “Yeni Baharat Yolu” olarak tanımlıyorlar.
“Hindistan-Ortadoğu ve Avrupa Ekonomi Koridoru/Yeni Baharat Yolu”, 2015’ten bu yana küresel aktörler arasında, özellikle de ABD ile Çin arasında “Kuşak ve Yol” merkezli yaşanmakta olan mücadelenin boyut ve rota değiştirdiğini, küresel dengeleri sarsacak ve küresel barışı ciddi bir şekilde tehdit edecek yeni cepheleşmeler oluştuğunu haber veriyordu.
Hindistan Başbakanı Modi, Zirve öncesinde yaptığı açıklamalarda, “Yeni dünya düzenini biz şekillendireceğiz. Bugün 1 milyar 400 milyonluk nüfusumuzla dünyanın 4. büyük ekonomisiyiz, ama çok yakında 2. ya da 1. sıraya yükseleceğiz” diyordu.
Çin de, 2015 yılında, AB ile el ele vererek hayata geçirmeye karar verdiği “Kuşak ve Yol” projesi tamamlandığında küresel ekonomini lideri olmayı hedefliyordu, fakat ABD, kendisi açısından bir beka sorununa dönüşen bu küresel projenin hayata geçirilmesine hiçbir zaman razı olmadı. İki küresel aktör arasındaki mücadelenin son durağı Rusya- Ukrayna savaşıydı. Avrupa ülkelerini NATO şemsiyesi altına toplayarak yörüngesine alan ABD, Çin’in “Kuşak ve Yol” projesiyle yapmak istediklerini, şimdi “Hindistan-Ortadoğu ve Avrupa Ekonomik Koridoru” üzerinden hayata geçirmeye çalışacak. 2015’ten bu yana, ABD ile Çin arasında “Kuşak ve Yol” merkezli yaşanmakta olan mücadele boyut değiştirmiş oldu.
YENİ DÜNYA DEVLETİ Mİ?
Hindistan Başbakanı Modi’nin konuk devlet başkanlarını yaşam çarkı sembolünün önünde karşıladığı bu zirve sonrasında yapılan açıklamalar, pek çok uluslararası ilişkiler uzmanı tarafından, “Yeni Dünya Düzeni’nin ilanı” olarak değerlendirdi. Fondaki yaşam çarkı üzerindeki “Tek dünya, tek aile, tek gelecek” vurgusu dikkat çekiyordu. Günler önce de, bazı yayın organlarında, Yeni Delhi’de gerçekleştirilecek 18’inci G-20 Zirvesi’nde, hümanist bir yaklaşım kamuflajı altında Yeni Dünya Devleti’nin ilan edileceği duyurulmuş, fakat ciddiye alınmamıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Yeni Delhi Liderler Zirvesi sonrası yaptığı basın açıklamasında, bu seneki zirvenin temasının “Tek Dünya, Tek Aile ve Tek Gelecek” olduğunu vurgularken, insanlığın yeni bir güvenlik şemsiyesi oluşturma çabasında olduğunu mu ima ediyordu?
Türkiye bu oluşumun neresindeydi? Çünkü, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23-24 Mayıs 2016 tarihlerinde, Birleşmiş Milletler tarafından ilk olarak İstanbul'da düzenlenen “Dünya İnsani Zirvesi”nde, 2021 ve 2023’te, Beştepe’de yapılan 30 Ağustos’un yıldönümünü kutlama törenlerinde tebrikleri “Mülteci Çocuk” temalı tablonun önünde kabul etmişti.
"Mülteci Çocuk" temalı tablo, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilk kez düzenlenen ve Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Dünya İnsani Zirvesi” için, farklı ülkelerde yaşayan sanatçılar tarafından resmedilmişti. O törenlerde kullanılan bu portredeki “One Humanity” yazısına bir anlam verilememişti. Aynı mesaj, bu defa Yeni Delhi’de gerçekleştirilen G-20 Zirvesinde, zirvenin teması olarak karşımıza çıkıyordu: “One earth, One Family, One Future.” Bu yılki G-20 Zirvesi, “TEK DÜNYA, TEK AİLE, TEK GELECEK” başlığından dolayı, “’Yeni Dünya Devleti’ hazırlıkları mı?” şeklinde sorgulanıyor
ŞİVA HEYKELİYLE VERİLMEK İSTENEN MESAJ
Dört parçalı olarak resmedilen “Mülteci Çocuk”un yarısının erkek, yarısının kız görünümünde olduğu, bunun da, G-20 Zirvesi’de konukları karşılayan eşeysiz savaş ve ölüm tanrısı Şiva ile bağlantılı olduğu savunuluyor. Tek tip, çipli insanlar ve insanların yerini alacak olan Sophia benzeri robotlar bir başka yazının konusu..
Zirve için Hindistan’ın en büyük tapınaklarından biri seçilmişti ve kapısında 30 metrelik savaş ve ölüm tanrısı, yarı dişi yarı erkek ŞİVA’nın bir heykeli vardı. Şiva heykeliyle tüm insanlığa bir mesaj verilmek isteniyor.. Ayrıntılarını yakın bir gelecekte öğreneceğiz.
AFRİKA’NIN AĞIRLIĞI
Önceki yıllarda G-20 zirvelerinde Afrika’yı Güney Afrika Cumhuriyeti temsil ederdi. 18’inci G-20 Zirvesi’ne 51 üyeli Afrika Birliği katıldı. Çağrı listesinde Mısır yoktu; Sissi “özel davetli” olarak katıldı. Anlaşılıyordu ki, sonuç bildirgesinde duyurulan “Hindistan- Ortadoğu ve Avrupa Birliği Ekonomik Koridoru/Yeni Baharat Yolu”nda Afrika’ya olduğu kadar, Süveyş Kanalı nedeniyle, Mısır’a da ihtiyaç vardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Temmuz’daki Körfez turundan bu yana, İbrahimi Anlaşma’yla birbirleriyle kaynaşmakta olan bölge ülkeleriyle ilişkilerimizi geliştirme çabasındayız. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hem Sissi ile hem de Veliaht Prens Selman ile uzun soluklu özel görüşmeler gerçekleştirdi. Yaşanan küresel gelişmeler paralelinde, bölgede yeni dengeler, yeni ortaklıklar oluşmakta.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönüş yolunda, uçakta yaptığı açıklamada, “Türkiye ile Mısır halkları arasında önemli bir bağ var. İlişkiler neden başlamasın?” demişti. Temmuz ayında karşılıklı büyükelçi atamaları yapıldı. Mısır’la, Doğu Akdeniz, Libya, enerji gibi bazı konularda ortak sorunlarımız var. Bundan böyle ilişkilerimizin hızla artacağı anlaşılıyor.
BIDEN-MODİ KIRGINLIĞI
ABD Başkanı Biden, Yeni Delhi’de, Başbakan Modi tarafından sıcak karşılandı, ama bu gülücükler evsahibi olmanın gereği ile sınırlıydı. Çünkü ABD yönetimi, yolsuzlukla suçladığı Modi’nin Amerika’daki şirketlerini, “Borsada manüpilasyon yapıyor” gerekçesiyle yüklü bir para cezasına mahkum ettirmişti. Asıl neden, Modi’nin Batı’nın yaptırımlar uyguladığı Rusya’ya yakınlık göstermesi, petrolünü pazarlanmasına yardımcı olmasıydı. “Hindistan- Ortadoğu-Avrupa Birliği Ekonomik Koridoru” bağlamında ABD-Hindistan ilişkilerinin geleceği merak ediliyor.
YENİ BAHARAT YOLU/ PUTİN VE CİNPİNG NEDEN KATILMADI?
G-20 Zirvesi sonuç birdirgesinde duyurulan “Hindistan-Ortadoğu- Avrupa Birliği Ekonomik Koridoru” bazı yorumcular tarafından “Yeni Baharat Yolu” olarak tanımlanıyor. Bu “Koridor”un, Çi’in 2015 yılından bu yana hayata geçirmeye çalıştığı 3 kıtayı ve 65 ülkeyi birbirine bağlamayı hedefleyen “Kuşak ve Yol” projesine alternatif bir proje olduğu savunuluyor.
Çin, bunca yıllık hazırlığını yapığı ve tamamlandığında kendisini küresel ekonominin lideri yapacak “Kuşak ve Yol”u etkisiz kılabilecek bu “koridor”a şiddetle karşı çıkıyor. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in zirveye bu nedenle katılmadığı konuşuluyor.
ABD, “Kuşak ve Yol”a darbe vuracağı için, “Yeni Baharat Yolu”nun gündeme gelmesinden mutlu, fakat, bu küresel yapılanmanın Hindistan merkezli olmasından dolayı, İngiltere’nin kontrolüne geçebilme olasılığından dolaylı kaygılı.
“YENİ BAHARAT YOLU” İNGİLİZ OYUNU MU?
G-20 sonuç bildirgesinde ilan edilen “Hindistan-Ortadoğu ve Avrupa Ekonomik Koridoru”nun da, “Kuşak ve Yol” gibi bir İngiliz projesi olduğu savunuluyor. İngiltere’nin, küresel ekonomiyi kontrolü altına alabilmek için, “Kuşak ve Yol” projesini gündeme getirerek, hem Çin’i hem de ABD’yi yorduğunu, güçlerini ve varlıklarını harcamalarına neden olduğunu, fırsatını bulduğunda da, Hindistan merkezli kendi projesini gündeme getireceği uzun süredir konuşuluyor. Çin, küresel ekonominin lideri olabilmek için, ABD de, kendisi açısından bir beka sorununa dönüşen “Kuşak ve Yol”un önünü kesebilmek için mücadele ederlerken gerçekten yoruldular. İngiltere, eski arka bahçesi Hindistan’ın 1 milyar 400 milyarlık ucuz işgücünü kullanarak küresel ekonominin lideri olabilmek için harekete geçtiğinde, diğer küresel aktörlerin tutumları ne olacaktır?
ABD’NİN TUTUMU NE OLACAK?
ABD, Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında yeni bir küresel gücün doğmasına asla izin vermek istemiyordu. I.Körfez Savaşı’yla (1991) başlattığı operasyonlar zinciri hep bu hedefe yönelikti.
ABD, Brexit operasyonuyla İngiltere’yi AB’den kopararak, Avrupa Birliği’nin bir ordu kurmasına, ekonomik ve siyasi bir güç olarak yükselmesine izin vermedi. Çin’in Avrupa Birliği ile el ele vererek 3 kıtayı ekonomi kuşaklarıyla birbirine bağlayacak olan “Kuşak ve Yol” projesinin önünü kesebilmek için Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline Göz yummuştu.
ABD, Rusya korkusuyla, AB üyesi ve eski Varşova Paktı üyesi ülkeleri NATO şemsiyesi altına topladıktan sonra Rusya’ya yaptırım uygulamaya başladı. Yeni Delhi’deki G-20 Zirvesi sonuç bildirgesiyle ilan edilen “Hindistan-Ortadoğu ve Avrupa Ekonomik Topluluğu” Çin’in uykularını kaçıran bir gelişme oldu; ABD-Rusya ilişkilerini ne yönde etkileyeceğini zaman gösterecektir.
Çin Lideri Şi Cinping’in bu oluşumu protesto etmek amacıyla Zirve’ye katılmadığı konuşuluyor. Pekin’in, Zirve öncesinde yayınladığı bir haritada, Hindistan’ın bir bölümünü Çin toprakları içinde göstermesi, yakın bir gelecekte Uzakdoğu’da ortalığın karışacağını gösteriyor. İngiltere’nin eski arka bahçesi olan Hindistan merkezli hayata geçirilmeye çalışılan “Hindistan-Ortadoğu ve Avrupa Ekonomik Topluluğu” uygulamasının ABD-İngiltere ilişkilerini ne yönde, nasıl etkileyeceği de ayrı bir merak konusu, çünkü İngiltere bu anlaşmaya henüz imza atmadı.
G-20, TÜRKİYE ve “TEK DÜNYA, TEK İNSANLIK ve TEK GELECEK”
“Yeni Baharat Yolu”nun Türkiye’ye ne gibi yansımaları olacağını bugünden kestirmek zordur, ama çeşitli olasılıklara göre hazırlıklı olmamız gerekir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Zirvesi sonrası yaptığı basın açıklamasında, bu seneki zirvenin temasının “Tek Dünya, Tek Aile ve Tek Gelecek” olduğunu belirterek, “Zirve oturumlarının ilkinde gezegenin karşılaştığı çevre sorunlarını, iklim değişikliği, biyolojik çeşitliliğin kaybı ve üçlü gezegen krizinin etkisini daha fazla hissettirdiğini anlatarak, orman yangınlarından, sel felaketlerine, kuraklıktan ısınmaya kadar geniş bir yelpazede istişare ettik. (...) Yüz binlerce insanın canına mal olan Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırmak için yoğun çaba harcıyoruz. Tarafları aynı masa etrafında toplayan İstanbul Süreci’nden, esir takaslarına ve Karadeniz Girişimi’ne kadar pek çok diplomatik hamleye imza attık” diyordu.
İsrail’i Ortadoğu’nun çekim merkezine dönüştürmeyi hedefleyen ve küresel çapta yeni bir mücadelenin başlamasına neden olacak olan “Hindistan-Ortadoğu ve Avrupa Ekonomik Koridoru/Yeni Baharat Yolu”nun Türkiye’ye de yansımaları olacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ziyaretim çerçevesinde Sayın Hindistan Başbakanı Modi ile ikili bir görüşmemiz oldu. Güney Asya’daki en büyük ticaret ortağımız olan Hindistan ile, başta ekonomi olmak üzere, pek çok alanda ciddi bir potansiyele sahibiz” derken, Türkiye’nin, “Hindistan- Ortadoğu ve Avrupa Ekonomik Koridoru”na ilgisiz kalamayacağını anlatmak istiyordu.
“Hindistan-Ortadoğu ve Avrupa Ekonomik Koridoru”, 2015 yılından bu yana, “Kuşak ve Yol” projesi dolayısıyla küresel aktörlerin yanlarına çekmeye çalıştıkları Türkiye açısından yeni bir uğraş konusu olacaktır. “Yeni Baharat Yolu”nun Türkiye açısından ne gibi sorular üretebileceğini bugünden görmek ve hazırlık yapmak durumundayız. Çünkü, bu proje de, “Arap Baharı” gibi, “Kuşak ve Yol” gibi küresel çapta rüzgarların esmesine neden olacak derinliktedir.