AzadMedia
Telegram Facebook Twitter Youtube Instagram

Bak bakalım heybende ne var, bana ne verdin ne istiyorsun?

  • + A
  • - A
  • 13-02-2024, 10:22

    Bak bakalım heybende ne var, bana ne verdin ne istiyorsun?
    Vatandaş yoldan çevirdi beni, gideceği adresi sormak için yabancısı olduğu gayet belliydi buraların. Kaçar mı benden, hemen sordum halo memleket neresidir diye, Hınıs dedi…
    Dayım Hınıslıymış ve Erzurum’u tanımıyor. Bilmiyor…
    Örnekleri çoğalttığımızda şehir de çok bizde, ilçe de… Ama bu durum gerçekten ama
    Ben Aydın Sökeli olup ta Aydın’ı tanımayanını, bilmeyenini görmedim.
    Veya Manisa Turgutlu’lu olup ta Manisa’yı,
    Hatta ve Hatta Bodrumlu olup Muğla’yı bilmeyen.
    Gerçekten çok vahim ve çok can sıkıcı.
    En son ne zaman geldin sen bu şehire diye bir soru sordum ve sorduğuma da/soracağıma da pişman oldum.
    Adam bana ne dedi biliyor musunuz?
    Hemen her gün Erzurum’dayım. Haftada kesin birkaç defa gelirim deyince merak iyice arttı bu sefer. Dayanamayıp “ Dayı can, her gün buradasın ama memleketini tanımıyorsun, nasıl bir iş” diye sorunca adamcağız bana bütün samimiyetiyle dedi ki; valla kimse kusura bakmasın bizim memleketimizde, uğrak yerimiz de, vatanımız da toprağımız da Mahallebaşıdır... Onun dışında akalan yerler bizi ilgilendirmiyor.
    Yutkundum ve zoraki de olsa bir soru daha sordum, bu şehirde başka yer bilmez misin? Bilirim dedi, Kayakyolu ve Abdurrahman Gazi Mahallesi, Kazım Yurdalan ve Yunus Emre’nin bir bölümünü iyi bilirim dedi…
    Hayda… Bu nereden çıktı şimdi deyince bana aynen şunu söyledi ve dedi ki, akraba topluluklarımızın çoğunluğu oralarda oturur. Başka yerlere gitmeyiz biz, başka mahalleler bizi kesmez.
    Niye dayı dedim, adamcağız aynen şunları tekrarladı; bana bak yeğen, ben 70 imde falan varım. Hükümetler ve bürokratları bizim ilçeleri yönetmeye geldiklerinde bizi ciddi manada çok farklı olarak gördüler. Oysaki biz millet olarak bu toplulukla yaşamaya başladığımızdan bu yana bu onlardan farklı bir adımızı olmadı ki. Aynı okullara gidip, aynı sofralarda yemek yedik. Birbirimizden kız alıp, kız vererek kan bağı oluşturduk. İş yerlerimizde karşılıklı ticaret yaptık, karşılıklı tahsilimiz var ve bu memleketin çok iyi kadrolarında görev alan kan bağımız bulunan eşimiz dostumuz var ama ne olduysa 80 li yılların başında ortaya çıkan bu terör belası bizi birbirimize kin duymaya, ayrıştırmaya yönelik adımlarla parçalama yoluna gitmişleridir. Tarihe az biraz dikkat ettiğinde ne demek istediğimi anlayacaksın. Köylerde yaşanan, okullarda yaşanan, yollarda yaşanan, şantiyelerde ve dağda-bayırda, bağda-bahçede yaşanan tüm bu bilinçli katliamların altında sadece ve sadece bizleri bir birimizden kopararak yok etmek yatıyordu. Bizler aynı toprağın farklı iki kardeşi olarak bu birlikteliğimizin verdiği güç ile yüzyıllardır ayakta dururken, bizi yıkamayan şer güçleri sizin içinizde ve bizim içimizde satın alarak kandırdığı ve dahi kendi insanına işkence ederek katlettiği dönemlerden geçtik, geçmeye de devam ediyoruz. Bu durum yapılan her seçimde farklı olarak tekerrür ettiği gibi bizi böyle ayrıştırdıkları sürece de devam edecektir.
    Bak delikanlı, bu yüzden bu saydığım dört –beş ilçe bu şehire gelir gelmez tek bir semtte toplanıp alış-verişini yaparak tekrar geri gidiyor. Ben istemez miyim eşimle cadde cadde dolaşmayı veya başka semtlerde alış-veriş yapmayı ama hem bilmiyorum hem de bana buralarda seni dolandırırlar diyerek korkutuyorlar ki başka semtlere, başka yerlere gitmeyelim. Hısım akrabanın oturduğu yerlerde hep aynı düzende görmüyor musunuz? O yüzden nüfuslar kalabalıklaştıkça o yerleşilen yerlerde muhtar da bizim hısım-akrabamız oluyor, başkan da veya seçilen her neyse…
    Halo öyle bir ders verdi ki; ağzım açık dinlerken buradan bürokrat kesimine, belediye başkanlığı için yarışan siyasilere, vekillik için oy toplamaya çıkanlara bas bas bağırarak sesleniyor.
    Vermediğiniz hizmetin karşılığında ne oyu istiyorsunuz ki? Evet, doğru bana beni yönetsin, bana efendilik etsin diye memur gönderiyorsun ama o gönderdiğin memuruna bana efendilik etmeyi değil, hizmet etmeyi öğrettiğin ve bu hizmeti de ben yaşadığım gün şehri tanımaya başlarım merak etmeyin.
    İşte bu yüzden bu dört ilçede ve bahse konu semtlerdeki oy yoğunluğu bilinçli yada bilinçsiz olarak veya korkutularak başka alanlara kaydırılıyor farkında değilmisiniz?
    Halonun bu sözleri üzerine birilerine dönüp bas bas bağırıp bende “ la hani kablo, la hani pano” diyesim geldi…

    Gazeteci Yazar
    Hakan Dikmen


    www.AzadMedia.az

    Mətndə səhv var? Onu siçanla seçin və Ctrl+Enter düyməsini basın.
    OXŞAR XƏBƏRLƏR


    Köşə
    XƏBƏR LENTİ
    BÜTÜN XƏBƏRLƏR