“Böyük Türkçü Turan Yazqan”
Türk mədəniyyətinə, tarixinə olan tutqusuna görə çoxları Turan Yazqan hocanı tarixçi kimi tanıyırdı, amma o çox yaxşı bir iqtisadçı idi. O, həyatı boyu üzləşdiyi problemlərə iqtisadi baxımdan yanaşaraq həlli yollarını tapmağa çalışmışdır.
Turan Yazqan hocamız Türk Dünyası Araşdırmalar Vəqfinin Qurucusu olaraq həyatını bütün dünya türklərini bir dam altında toplamaq idealına həsr etmiş, hər zaman şüarlar yerinə əsaslı həllər təklif edən bir dava insanı olmuşdur.
Turan Yazqan kimi keçmişi düzgün oxuyub sintez edərək gələcəyi görmək, zamanda səyahət etmək qabiliyyətinə malik olan müdrik insanların sözləri müəyyən zamanla məhdudlaşmır; Onun tövsiyələri keçmiş və gələcək anlayışlarından kənarda qiymətləndirilməlidir. Bu səbəbdən də tarix boyu daim gündəmdə olan problemlərə müdrik insanların müxtəlif mövzularda təklif etdikləri həll yolları gələcək nəsillər üçün yol göstərən məşəllər olmuşdur.
VEFATININ 10. YILINDA SON YÜZYILIN BÜYÜK TÜRKÇÜSÜ PROF. DR. TURAN YAZGAN’I RAHMET, SAYGI VE GİDEREK BÜYÜYEN ÖZLEMLE ANDIK.Turan Yazgan Hocamız, çoğumuzun sandığı gibi tarihçi değil, bir ekonomistti. Uzmanlık alanı genelde “Sosyal Siyaset”, özelde “Sosyal Güvenlik ve Çalışma Hayatı”ydı, ama o, “yalnızca uzmanlık alanına ilişkin konularla sınırlı kalmamış, çok yönlü bir kültür adamı, ikna gücü yüksek bir toplum önderi, samimi ve idealist bir Türk milliyetçisi” olarak tarihe adını yazdırmış bir bilge kişiydi.
İlim, düşünce ve eylem adamı olmayı başarmış olan Turan Hocamız, ömrünü adadığı Türk Dünyası’nı/Turan haritasını hayata geçirebilmek uğruna yaptığı çalışmalardan dolayı, “Devletin yapamadığını yapan adam” olarak da anılmayı başarmıştı.
Turan Hocamız, hem yazabilen hem konuşabilen ve aynı zamanda düşüncelerini, ideallerini hayata geçirebilen bir eylem adamı olarak, adını tarihe yazdırmayı başarmış, Altaylardan Balkanlara uzanan coğrafyada, “Son Yüzyılın Büyük Türkçüsü”, “Çağımızın Dede Korkut’u” ve “Turan Ata” olarak ebediyen anılmaya vesile olacak kalıcı hizmetler yapmıştı.
VEFATININ 10. YILINDA GİDEREK BÜYÜYEN ÖZLEMLE ANDIK
Ömrünü İsmail Gaspıralı’nın “DİLDE BİRLİK, FİKİRDE BİRLİK, İŞTE BİRLİK” ülküsüne adamış, büyük Türkçü, fikir ve ülkü önderi Prof. Dr. Turan Yazgan, vefatının onuncu yılında, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı tarafından, İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi’ndeki Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda, resmi ve sivil toplum kuruluşları yöneticileri, akademisyenler ve diğer Turan Yazgan gönüldaşlarından oluşan geniş katılımlı bir program çerçevesinde rahmet, saygı ve giderek büyüyen bir özlemle anıldı.
Saygı duruşu, İstiklal Marşı’mızın okunması ve Prof. Dr. Turan Yazgan’ın hayatını anlatan kısa bir video gösterisinin ardından başlayan “TURAN ATA”yı anma programı, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı (TDAV) Başkanı Közhan Yazgan, şair-yazar Azerbaycan Milletvekili Sabir Rüstemhanlı, Kazakistan Miras Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Bolat Mırzalıyev, Kuzey Makedonya Uluslararası Vizyon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Vecdi Can, Kuzey Makedonya Türk Milli Hareketi Partisi Başkanı Erdoğan Saraç, Prof. Dr. Mustafa Erkal’ın konuşmalarıyla devam etti.
Protokol konuşmalarından sonra kürsüye gelen Turan Yazgan’ın öğrencisi, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi editörü ve Düzce Üniversitesi İktisadi ve İdari bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Gökmen Kılıçoğlu ile yazar Dr. Mahmut Yıldırım Turan Yazgan’ın fikir ve görüşleri dile getirdiler.
Konuşmacılar, 1989’dan başlayarak yeryüzündeki pekçok Türkeline giden Turan Yazgan’ın, Türk Birliği yolunda başlattığı ve ömrü boyunca bu uğurda yaptığı kurumsal çalışmaları, hayata geçirdiği uygulamaları, kendilerinin tanık oldukları görüş ve çalışmalarını anlattılar.
KÖZHAN YAZGAN: “TURAN YAZGAN HOCAMIZ ÖMRÜNÜ, TÜRK MİLLETİNİN BİRLİĞİ VE DİRLİĞİ YOLUNDA HARCAMIŞTIR”
Anma programının açılış konuşmasını yapan Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Közhan Yazgan, Turan Yazgan’ın Türk Dünyası açısından neler ifade ettiğini belirttiği konuşmasında şunları söyledi:
“Turan Yazgan Hocamız bedenini, ruhunu; Ulu Tanrı’nın kendine sunduğu aklını, yeteneğini sonuna kadar Türk milletinin birliği, dirliği; milli benliğini, birbirini tanıması; yakın geçmişimizin köhne zihniyetinden uzaklaşıp bilimin yol göstericiliğinde çağdaş dünyada layık olduğu yere gelmesi yolunda harcamıştır. Bu salonda olan birçoğumuz bunun canlı tanıkları olduk.
Turan Yazgan Hocamız, İsmail Gaspıralı’dan yüzyıl sonra Türk Dünyası’nın “dilde, fikirde, işte birlik “bayrağını yeniden göndere çeken kişidir. O, Türk Dünyası’nın kimliğinden uzaklaştırılma, dağılmışlık, ezilmişlik, horlanma, sömürülme sorunlarını çok iyi bilen, bundan kurtulmanın reçetesini A’dan Z’ye kadar bütün ayrıntılarıyla anlatıp yazan ve imkanlarını sonuna kadar kullanarak sahada ölesiye, bitesiye çalışıp uygulayan kişidir.
Turan Yazgan Hocamızın 1990’lardan başlayarak Sovyetler egemenliğindeki ve etkisindeki Türk halklarıyla aramıza konan yapay sınırları ortadan kaldırmak için nasıl bir kurumsal eğitim, bilim ve kültür seferberliği başlattığını; Türk ülkelerinde açtığı Türk Dünyası fakülteleri, bölümleri, liseleri ve merkezlerine Türkiye’den gönderdiği yüzlerce üniversite hocası ve öğretmenden oluşan Türk Dünyası sevdalısı eğitim ordusuyla, sayıları on binleri bulan Türk Dünyası çocukları ve gençlerini nasıl milli ve çağdaş bir eğitim öğretimden geçirme gayretini ve hedefini çok iyi anlamalıyız.”
“2022 TÜRK DÜNYASI TURAN YAZGAN ÖDÜLÜ” PROF. DR. ORHAN TÜRKDOĞAN’A
“Turan Ata”yı anma programı, son yüzyılın Türk sosyolojisinin anıt bilgesi Prof. Dr. Orhan Türkdoğan’a layık görülen “2022 Türk Dünyası Turan Yazgan Ödülü” töreniyle devam etti.
Orhan Türkdoğan’ı tanıtan kısa video gösteriminden sonra söz alan Türkdoğan Hocamızın yetiştirdiği bilim insanı Prof. Dr. Nevin Güngör Ergan, Türkdoğan’ın Türk sosyolojisine katkılarını anlatan bir konuşma yaptı.
Ödülünü almak üzere sahneye gelen Prof. Dr. Orhan Türkdoğan’ın yaptığı kısa ve özlü konuşma, katılımcıların takdir, sevgi ve saygı alkışlarıyla karşılandı. Orhan Türkdoğan’a ödülünü ve günün anısına verilen “Gümüş Bozkurt” heykelini Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Közhan Yazgan ve Türk sosyolojisinin üstat hocalarından Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erkal takdim ettiler.
Bilge sosyolog Prof. Dr. Orhan Türkdoğan, ödül töreninde yaptığı Türk devlet ve toplum yapısı hakkında çarpıcı saptamalar içeren konuşmasında, özetle şunları söyledi:
“Türk Dünyası araştırmaları Vakfı günümüzün sorunlarına çözüm üreten en önemli kurumlardan biridir. Zira kuruluşundan beri Orta Asya’dan Kafkaslara, Kafkaslardan Türkiye’ye, Türkiye’den Balkanlara kadar bir şerit üzerinde gücünü sürdürmektedir. Yazgan, bu nedenle Asya ve Avrupa kıtaları arasında unutulan bir Türklüğü yeniden canlandırmıştır.
Büyük bir şanstır ki, 19. Yüzyılın sonlarında Selanik’ten çıkan bir zatımuhterem gündeme geliyor; Mustafa Kemal Atatürk. Atatürk, 600 yıl unutulan ve dışlanan Türklük kavramını gündeme getiren bir şahıs olması bakımından son derece önemlidir. Atatürk, Türklüğü getiren bir liderdir. ‘Ne mutlu Türk’üm diyene.’, ‘Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur’, ‘Asil milletimin gücünü artırmak için çalışacağım.’ diyor ve Türklük kavramını ön plana alıyor…
Bu devleti kuran Türk milletidir. Her devlette bir kurucu kültür vardır. Bu kurucu kültürünü simgesi Atatürk’tür. Türklük Atatürk’le büyük bir değer kazanmıştır. Atatürk’e dil uzatanlar, hakaret etmeye çalışanların gayeleri, aslında Türk milletidir. Türk milletinin bu oyuna, bu hurafeye kapılması asla mümkün değildir…”
BAKIRKÖY TÜRK MÜZİĞİ KONSERVATUARI VAKFI’NIN VEFA KONSERİ
Turan Yazgan Ödülü” takdimi töreninden sonra Bakırköy Türk Müziği Konservatuvarı Vakfı Korosu, saz sanatçıları ve şefleri Okan Üniversitesi Konservatuvar Bölüm Başkanı Çetin Körükçü sahneye davet edildi. Ardından söz alan Bakırköy Türk Müziği Konservatuvarı Vakfı Başkanı Hikmet Özkahraman, Vakıflarının Yüce Atatürk’ün Türk Birliği hedefine doğru Turan Yazgan’ın Türk Dünyası’nın dilde, kültürde birlik çalışmalarını devam ettirdiğini belirten bir konuşma yaptı.
Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Közhan Yazgan da, gösterdikleri bu vefa örneğine bir teşekkür olarak, Hikmet Özkahraman’a, günün anısına bir teşekkür plaketi takdim etti.
Program, Bakırköy Türk Müziği Konservatuvarı Vakfı korosu ve saz sanatçılarının şefleri Çetin Körükçü yönetiminde verdikleri; aralarında “Vur pençeyi Ali’deki Şemşir Aşkına”, “Çırpınırdı Karadeniz Bakıp Türkün Bayrağına” şarkılarının da yer aldığı Turan Yazgan Hocamızın ruhunu şad edip gönülleri coşturan konserleriyle sona erdi.
RAHMET, SAYGI VE GİDEREK BÜYÜYEN ÖZLEMLE
Ömrünü Türk Dünyası’nın birliği ve dirliğine vakfeden “Son Yüzyılın Büyük Türkçüsü” Prof. Dr. TURAN YAZGAN hocamızı rahmet, saygı ve giderek büyüyen özlemle anıyoruz. Mekanı Cennet olsun.