AzadMedia
Telegram Facebook Twitter Youtube Instagram

SİYASET BİLİMCİ KEMAL SALLI - KAZAKİSTAN’DA DEĞİŞİM DÖNEMİ - ÖZƏL

  • + A
  • - A
  • 17-09-2022, 19:30

    SİYASET BİLİMCİ KEMAL SALLI - KAZAKİSTAN’DA DEĞİŞİM DÖNEMİ - ÖZƏL

    Hafta içinde, İstanbul’da, Bahçeşehir Üniversitesi’nde “Yeni Dönemde Kazakistan: Kazakistan Dostlarının Buluşması” konulu, geniş katılımlı bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirildi.

    Kazakistan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu ve Bahçeşehir Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirilen etkinliğe Türkiye’nin seçkin bilim insanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve basın mensupları katıldılar.

    Toplantıya Maltepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesi Profesörü Hasan Ünal, Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanı Tolga Sakman, Ortadoğu Araştırma Platformu (ODAP) Başkanı Ali Semin, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Profesörü Abdulvahap Kara, İslam Tarihi, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) araştırmacısı Ashirbek Muminov, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Profesörü Giray Bozkurt, İstanbul Üniversitesi Doçenti Ömer Kul, Bahçeşehir Üniversitesi Profesörü Nilüfer Narlı, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) uzmanı Onat Mendil, İstanbul Kent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesi Profesörü Hasret Çomak, Önce Vatan gazetesi Haberler Müdürü M. Kemal Sallı, Kızıl Elma Araştırma Merkezi Başkanı Mehmet Türker gibi siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler ve tarih alanlarında uzman olan isimler iştirak etti.


    “Yeni Dönemde Kazakistan: Kazakistan Dostlarının Buluşması” konulu toplantıda konuşan Kazakistan Başkonsolosu Alim Bayel, ülkesinde yaşanan köklü değişimler ve gelişmeler konusunda ayrıntılı bilgiler verdi, soruları yanıtladı.

    Kazak diplomat özellikle Anayasa’da yapılan değişiklikler ve Cumhurbaşkanı Kasım-Jomart Tokayev;in 1 Eylül’de yaptığı “Kazakistan Halkına Sesleniş” konuşması üzerinde durdu. Başkonsolos Bayel, Kazakistan’ın modern anlamda genç bir devlet olduğunu, ancak Kazakların kökenleri Sakalara, Hunlara, Göktürklere ve Altın Orda Devletine dayanan kadim bir millet olduğuna dikkat çekti. Bu bağlamda Türk Dünyası’ndaki bütünleşmede Kazakistan ve Türkiye’nin öncü roller üstlendiğini kaydeden Bayel, Kazakistan-Türkiye ilişkilerinde de son yıllarda büyük bir ivmenin yakalandığını söyledi. Özellikle, karşılıklı yatırımlar konusunda son üç yıldır peşpeşe rekor seviyelerin yakalandığını anlatan Bayel, ikili ticaretin de yıllık 5 milyar doları aşarak rekor kırdığını söyledi.

    Katılımcılar arasındaki ekonomi uzmanları, kişi başına düşen milli geliri 12 bin dolara yaklaşan ve BM İnsani Gelişme Endeksi’ne göre çok yüksek gelişmişliğe sahip bir ülke olan Kazakistan’ın geleceğine güvenle baktıklarını dile getirdiler.

    Orta Doğu Araştırma Platformu Başkanı Ali Semin, Cumhurbaşkanlığı görev süresinin 7 yıllık bir süreyle sınırlandırılmasının, Kazakistan’da uygulanmaya başlanan değişim sürecinin gelişmesine önemli katkılar sağlayacağını söyledi.

    Maltepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesi Profesörü Hasan Ünal ise, Devlet Başkanı Tokayev’in büyük bir diplomatik tecrübeye sahip olduğunu vurgulayarak, Kazakistan’ın uluslararası arenada pragmatik ve dengeli dış siyaset izlediğini söyledi.

    İstanbul Üniversitesi Doçenti Ömer Kul, Cumhurbaşkanı Tokayev’in gündeme getirdiği Milli Fon gelirlerinin bir kısmının çocukların hesaplarına aktarılmasının önemine vurgu yaptı.

    Uzmanlar, ayrıca, Papa Francis ve Çin Başkanı Şi Cinping’in Kazakistan’ı aynı dönemde ziyaret etmesinin ülkenin saygınlığının kanıtı olduğunu dile getirdi. Katılımcılar genel olarak Kazakistan’daki reform sürecini olumlu değerlendirdiklerini ve ülkenin kalkınmasına ve Kazakistan-Türkiye dostluğunun geleceğine büyük bir güvenle baktıklarını belirtti.

    PROF. DR. ABDULVAHAP KARA: “KAZAKİSTAN’DA DEVLET YÖNETİMİ KURUMSALLAŞMIŞTIR”


    Toplantıya katılan Kazak asıllı Prof. Dr. Abdulvahap Kara, yuvarlak masa Kazakistan üzerine çalışan akademisyenlerin bir araya getiren yuvarlak masa toplantısını düzenleyen Kazakistan İstanbul Başkonsolosu Alim Bayel’e ve toplantıya ev sahipliği yapan Bahçeşehir Üniversitesi’ne teşekkür ederek başladığı konuşmasında, verimli geçeceğine inandığı bu toplantıların bundan sonra da düzenli olarak devam ettirilmesinin çok yararlı olacağını söyledi. Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Kara konuşmasına şöyle devam etti:

    “Kazakistan, son yıllarda barış, atom silahlarından arınmış bir dünya ve farklı kültürler arasında diyalog gibi küresel politikaları, ekonomik kalkınma programıyla Avrasya’nın yükselen yıldızı olarak dünyada ön plana çıkmaktadır. Bununla birlikte Türk dünyasında bir birlik oluşturulmasında da başat rol oynamasıyla dikkatleri çekiyordu. Dünyanın önüne bu şekilde çıkan Kazakistan’ın elbette bazı çevreleri rahatsız etmesi kaçınılmazdı.

    Nitekim ülkede Ocak ayında bizleri endişelendiren trajik olaylar patlak verdi. Ancak Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ülkeyi alt üst eden kaosu başarılı bir şekilde yöneterek kısa sürede huzur ve istikrara kavuşturdu. Bunda, Kazakistan halkının yetişmiş insan gücünün de katkısını görmeliyiz. Çünkü, doğal gaz fiyat artışlarını masum protestolarla başlayan bu olayların bazı dış güçler tarafından manipüle edilerek başka yönlere çekildiğini fark eden halk, meydanlardan hemen çekildi. Böylece olayların kısa sürede bastırılmasında büyük payı oldu.

    Bu olaylardan sonra, Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in, Nursultan Nazarbayev’in çok yönlü politikalardan vaz geçeceği ve özellikle Türk Dünyası’nın iş birliğindeki kazanımlarını ters yüz edeceği yönünde endişeler Türkiye’de bazı çevrelerde meydana geldi. Buna, daha çok, bilgi kirliliğinin sebep olduğunu söylemeliyiz. Ancak bu endişelerin yersiz olduğu kısa sürede anlaşıldı. Tokayev uyguladığı politikalar ve ulusa sesleniş konuşmalarında Kazakistan’ın bağımsızlıktan bu yana geçen 30 yılda Nazarbayev’in öncülüğünde ortaya koyduğu dış politikanın aynı şekilde üstüne koyarak devam ettireceğini göstermiş oldu.

    Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev Ocak olaylarından sonra halkın menfaatlerini temele alan “Yeni Kazakistan” oluşturma sözü vermiştir. Bu politikaların özünü kısaca anlatmak istersek Nazarbayev döneminin verimli uygulama ve politikalarını güçlendirerek devam ettirmek, öte yandan zayıf ve hatta halkın menfaatleriyle çelişen hususlarını ise ortadan kaldırmak ve yerine yenilerini koymak olarak açıklayabiliriz.



    Nazarbayev’in temelini atttığı Kazakistan’ın çok yönlü dış politikada, öncelikle Orta Asya’daki komşu ülkeler Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan gibi ülkelerle dostluk ve kardeşlik temelinde ilişkiler, yine aynı şekilde Türk Dünyası ve özellikle Türkiye ile çok yakın dostluk ilişkiler tesis etmek, Bunların dışında başta komşu Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere ABD ve AB gibi küresel güce sahip ülkelerle iyi ilişkiler içinde olmaktı.

    Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in oluşturacağı “Yeni Kazakistan”da bu politikaları devam ettireceği görülmektedir. Buradan şu sonuca varabiliriz ki, 30 yılda Kazakistan’da bir devlet aklı oluşmuştur. Bugüne kadar ki politikalar elbette Nazarbayev’in öncülüğünde ve büyük katkısıyla olmakla birlikte burada bir Kazak devlet aklının da payı unutulmamalıdır.

    Bundan dolayı bu politikalar bugün Tokayev döneminde, yarın bir başka cumhurbaşkanı döneminde de devam ettirileceğine şüphe yoktur. Bundan dolayı, Kazakistan’da devlet yönetiminin kurumsallaştığını söyleyemeyebiliriz. Bu da Kazakistan için 30 yılın en büyük kazançlarından birisidir.”


    KEMAL SALLI:”KAZAKİSTAN DÜNYANIN EN ÖNEMLİ

    GIDA ÜRETİM MERKEZLERİNDEN BİRİ OLABİLİR”


    Biz de, bir gazeteci olarak, Küresel ısınmanın en önemli sonuçlarından biri olarak gündeme gelen susuzluk ve gıda krizinin tün insanlığı tehdit ettiği bu dönemde, çok geniş ve verimli topraklara sahip olan Kazakistan’ın dünyanın en önemli sebze, meyve ve tahıl üretim merkezi olabileceğini belirttik ve bu konuyu acilen uygulamaya alması gerektiğini dile getirdik.

    Ukrayna gibi bir ülkenin, yalnızca elverişli ikliminin kazandırdığı avantaj sayesinde çok önemli bir tahıl üretim merkezi olduğunu, kuzey ve güney bölgelerinde birine zıt iklimler yaşanan Kazakistan’da, çok geniş ekim alanlarında yapılacak makineli tarım sayesinde maliyeti düşük, fiyat olarak rekabet gücü ürünler üretilebileceğini söyledik. Tarihte dünyanın en ünlü meyve ve sebze üretim merkezi olan TURFAN’ın yakınında ve Tarihi İpekyolu’nun başlangıç noktasındaki Kazakistan’da bir tarımsal mucize gerçekleştirmeni hiç de zor olmadığını anlatmaya çalıştık.

    Yine unutmayalım ki, günümüzden 2.500 yıl önce, tarihin bir mühendislik harikası olarak anılan 5 bin kilometrelik karız yeraltı sulama sistemini yapabilen ve Türkistan’ı bir meyve ve sebze üretim merkezine dönüştüren atalarımızın torunlarının günümüzde de bir tarımsal mucize gerçekleştirebileceğine ve Kazakistan’ı bu alanda da bir dünya markası yapabileceklerine inanıyoruz. Kazakistan’ın ilk Başkenti Almatı’nın adının nereden kaynaklandığını hatırlatmak isteriz.

    Kazakistan, bağımsızlığını kazandıktan sonra ekonomik ve siyasi alanda 30 yıl gibi kısa bir zaman diliminde gerçekleştirdiği başarılar dizisi takdirle anılmaktadır. 30 yıl gibi kısa bir zaman diliminde bir dünya markası olmayı başaran Kazakistan’ın, Değişim Süreci’nde de başarılarını sürdürmesini diliyoruz.


    www.AzadMedia.az

    Mətndə səhv var? Onu siçanla seçin və Ctrl+Enter düyməsini basın.
    OXŞAR XƏBƏRLƏR


    Köşə
    XƏBƏR LENTİ
    BÜTÜN XƏBƏRLƏR