Sizce bir kahveyle veya bir hamburgerle olacak iş mi bu?
Güzel yurdumun güzel, saf, temiz insanları..
İyi niyet bu evet; ama gösterdiğiniz niyetin, yada şöyle diyelim
"yönlendirildiğimiz" iyi niyetin altını üstünü hiç araştırma gereği duydunuz mu? Hadi buyurun birlikte bakalım.
1- İsme gerek yok, malum kahve firması ABD kökenli evet; ama Türkiye'deki ve diğer Ortadoğu Müslüman ülkelerindeki işletmecisi Kuveytli bir firma!!
Yani, İsrail ile ABD ile bir ilgisi yok, adamlar isim kullanıyor sadece! Yani, eğer o kahveden bir pay kullanılıyorsa, bunu zaten Müslüman Müslümana yapıyor demektir!!
2- Malum burger firmalarından iki tanesinden birini, 2022 de Katarlı bir firma satın almış! Diğerini de TAB gıda yönetiyor!! Öbür ikisi zaten Türkiye'nin!
3-Malum deterjan markası, hani şu isminden dolayı eski İsrail başkanı Ariel Şaron'la ilişkilendirilen.. O da İngiltere markası!
(Ve bir dip not: İngiltere AB'nin en son "Filistin'e destek vermeyin" çağrısına red yanıtı vermişti!)
Bu ve bunun gibi "Malum" diye bahsettiğimiz "boykot" markaları, ürünleri saymaya kalksak bitiremeyiz.. Belki bunların dışında direkt İsrail markası olan da vardır, ama gündemde tutulanları saydık biz.. Diğerlerini de siz araştırabilirsiniz..
Gelelim neden bunları yazdığımıza; amacımız "bu boykot gereksiz, yapmayın" yada "fast food veya içinde bin tane kimyasal olan kahveleri, gönül rahatlığıyla yiyin-için" demek değil elbette.. En başta sağlığınız için yemeyin, yedirmeyin. İçmeyin, içirmeyin..
Ama bunu yaparken; demeyin ki "Filistin'li kardeşlerimize destek"!! Yetmez çünkü yetmez..
Firmaların sahibi ülkeleri yazdık, ayrıca bu boykotla kurtulur mu Filistin?
Yada tersten bakalım, diyelim ki gerçekten bu firmalar direkt İsrail'e hizmet ediyor olsun. Bu şekilde İsrail hükümeti, devleti çöker mi, savaş gücünü kaybeder mi sizce?
Uyanın ahaliii!!
Biz bu "yönlendirilmiş" iyi niyetlerle; yönlendirilmiş diyoruz çünkü gerçek bu maalesef.. Bu ruh haline sokulup ah-vah ederken, evimizde yemek yemeyi bile zul sayarken; bizim ülkemiz dahil Müslüman ülkelerin hepsi, bizi yönetenler olarak Filistin’i ve halkın başında patlayan bombaları sadece;
"kınayarak" veya "her türlü desteğimiz sizinle" diyerek izliyor!
Ve biz tek başımıza veya toplum olarak yel değirmenine karşı kılıç sallayan Don Kişot olmaktan başka bir şey yapmıyoruz. YAPAMIYORUZ, YAPAMAYIZ DA!
Ancak devletler yapabilir! Yani Müslüman ülkeler devlet kimliğiyle yapabilir!
Ama Filistin'e sadece; savaşta yaralananlara sargı bezi, aç kalanlara un, ölenlere kefen bezi göndererek değil..
Filistin'i; ekonomik ve askerî anlamda güçlü hale getirecek, hükümetler bazında maddi destek sağlayarak, politik anlamda verilen sözlerini tutarak yapabilirler yada yapabilirlerdi değil mi?
Hani Mescid-i Aksa tıpkı bizde olduğu gibi; her Müslüman ülkenin "kırmızı çizgisi" ya!!
Hani nerede o kırmızı çizgi?
Gerçeği görün! Görelim!
O "kırmızı çizgiye" sahip çıkacak Müslüman ülke Filistin’e her türlü desteği vermek yerine, "körler sağırlar, birbirini ağırlar" sözü misali birbirlerini saraylarında ağırlayıp duruyorlar! E tabi saray önemlidir itibar sonuçta..
Yada politik anlamda İsrail’e meydan okumalar meydanlarda alkışlanıp sonrasında o meydanlarda kalıyor!
Aslında yatırım anlaşmalarından şahsi kazanımlarını veya birbirlerinden alıp-verdikleri " hediye" leri bağışlasalar bile yeterdi belki..
Bu ironilerden sonra reele dönecek olursak; bu "Müslüman" ülkeler gerçekten yapılması gereken şeyler yerine ne mi yapıyor?
Yazalım onu da..
A.A nın 3 Mart 2020 tarihli haberine göre; o dönemki ABD başkanı Trump'ın yaptığı “İsrail hükümeti ile Müslüman ülkelerin orta yolu bulması gerektiği" çağrısı üzerine ne hikmettir bilinmez! 2020'den beri Arap ülkeleri başta olmak üzere bütün Müslüman ülkeler, (biz de dahil) Filistin'e yapılan maddi desteği düşürmüş! Hem de öyle böyle değil.. Haber yüzdelik olarak detay veriyor ve bu düşme oranının sadece o yıl için % 85 olduğunu yazıyor!!?
Ve karşılaştırma yapabilelim diye bu kez;
Yine AA’nın 10.10 2023 tarihli güncel haberine bakalım; Avrupa Birliği, şu anki savaşa sebep olarak gördüğü Filistin'in İsrail'e saldırı yapması sebebiyle; AB ülkelerine, Filistin'e yaptıkları yardımlarını kesme çağrısı yapıyor.
Ama bu ülkelerden başta İngiltere, Fransa, İrlanda, Belçika, İspanya bu karara ve çağrıya karşı çıkıyor ve desteklerini sürdüreceklerini açıkça bildiriyorlar!!
Artık karşılaştırması size kalmış, aynı haber ajansının iki ayrı haberi...
Hemen içinizi karartmayın! Yine birazcık "ironi" yaparak güzel haberler de verebiliriz, mesela; Kuveyt'in savaşta, bombaların altında kalan Filistin halkına, âli cenap! Müslüman ülkelerin yaptığı ve sanki her dertlerine deva olacak olan yardım yüklü uçaklarının rahatça sefer düzenleyebilmesi için "hava köprüsü" oluşturduğu haberi
gibi!!
Sağolsunlar ne diyelim.. Kendileri ve diğer Müslüman ülkeler; üç yıl önce Filistin’den yardımı kesip, gücünü kaybedişini sadece seyir ettikten sonra, şimdilerde savaş adı verilen soykırımda hayatta kalabilenlere "yardımlar" ulaşsın diye köprü kurmuşlar! Yaa.. Daha ne yapsınlar ki! Bir, sıfırdan büyüktür nede olsa, haklarını teslim edelim!
Bu haberleri okuyup ondan sonra almayacağımız kahve ile burger ile kendimizi rahatlatalım, rahatlayabilirsek..
Yani dememiz o ki; "perşembenin gelişi, çarşambadan belliymiş" aslında..
2020 yılından bu yana Filistin'e maddi destekler %85 azalınca ne olmasını bekliyorduk acaba??
Yada öncesinde verilen bu desteği; nereden, kimden ve ne amaçla geldiğini adımız gibi bildiğimiz Trump "çağrı"sını emir telakki edip geri çeken ve o zalim İsrail'in zulümleri arasında Filistin’in zayıflayışını izleyen devlet başkanları, krallar, hükümet liderleri hiç utanmadan, sıkılmadan şimdi çıkıp nasıl da yanınızdayız diyorlar acaba?
Dahası da var o çok duyarlı Müslüman liderlerimizin söylediklerinin; bu ABD'nin oyunu! ABD destek veriyor! İsrail'in zulmü! Dünya ülkelerinin İslam fobisi! Onlara yapılan tüm İslam âlemine yapılıyor! Soykırımdır bu! .......
Sadece atasözündeki gibi "yavuz hırsız olup, ev sahibini bastırıyorlar"
Ve bu liderlere halkı; sizin yaptığınız veya yapamadığınız ne demiyor, diyemiyor veya sorgulamayacak kadar güveniyor mu ??
Peki, sizce toplum olarak yapmamız gereken şey sadece ve acizce malum firmaları İsrail'in sanıp boykot etmek mi yoksa bunların açıklamasını sormak mı?
Yada; Filistin'e gönderilen sargı bezi, un, kefen tırlarını, uçaklarını "Allah razı olsun bu necip milletten" deyip, gözyaşları içinde uğurlamak mı?
Sosyal medya paylaşımları mı?
Hayır!!
Kınayıp yanındayız diyen, ama aslında işin iç yüzünde bin tane oyun döndüren, yöneticilere sormalıyız bunları..
Neden?? Nedir amaç?
Sadece biz değil, bütün Müslüman ülke halkları sormalı!!Hepsi, bütün hepsi zan altında!!Zan şüphedir evet! Türkiye de dahil tüm Müslüman ülkelerin, şüphemizi doğrultacak Filistin'e yapılan
Gerçek ve işe yarar bir hareketi, gerçek bir yardımı, bir politikası varda biz mi görmedik acaba?
Biz bulamadık ta.. Bulan varsa buyursun açıklasın..
Acıkılasında; şu hiç bir şeyi sorgulamayacak kadar "iyiniyetli" olan, başta bizler olmak üzere Müslüman ülkelerin halkları yel değirmenine karşı savaşmayı bırakıp rahatlasın artık..
Bekliyoruz..
Uzman Gazeteci/Yazar
Hakan Dikmen