Doç. Dr. Süleyman Doğan
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim ÜyesiAzadmedia.az - da özəl olaraq..
Qarabağın ağ bəxti -
Azərbaycanın 44 günlük müharibədən sonra işğaldan azad etdiyi Dağlıq Qarabağ 6 vilayətdən ibarətdir. Qarabağ, görünüşünə görə ümumiyyətlə, meşələrdən və yaylalardan ibarətdir. Onu "dağ" adlandırmaq isə tamamilə siyasidir.
Beləliklə, THY təyyarəmiz səhər çağı Heydər Əliyev Beynəlxalq Hava Limanına quş kimi süzülərkən Bakı şəhəri Xəzər gölünün sahilində mirvari kimi bütün əzəməti ilə göz qamaşdırırdı. Hər yerdə bir işıq şüası vardı. Çox geniş əraziyə yayılmış Bakı şəhəri bizi sanki gəlin ədası, nəzakəti ilə salamladı. Bəli, VII. Qarabağ Beynəlxalq Sosial Elmlər Konqresi (INCSOS) üçün Azərbaycanın paytaxtı Bakıdayıq. Diqqət edirəm, 30 ilə yaxın müddətdə Bakı şəhəri sanki tamamilə yenidən qurulub. 1992-ci ildə gəldiyim Bakı ilə indiki şəhər arasında nəzərəçarpacaq dərəcədə dəyişiklik müşahidə etdim. Dörd milyon əhalisi olan Bakı şəhəri təbii gözəllikləri və tarixi strukturları ilə Şimali Qafqaza da açılan qapıdır. Bu gün əhalisi on milyonu keçən Azərbaycan dövləti Qafqazların, Türk Dünyasının və dünyanın strateji əhəmiyyətə malik bir ölkədir.
INCSOS VII, TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop ve Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Meclisi Başkanı Prof. Dr. Sahibe Gafarova’nın himayelerinde, Uluslararası Balkan Üniversitesi (Skopje/Makedonya) ve Azerbaycan ADA Üniversitesi iş birliği ile 2-4 Haziran 2022 tarihlerinde Bakü’de gerçekleştirildi. Türkiye’den 40 rektörün katıldığı kongrede, 20 farklı ülke, 100 değişik üniversiteden 741 tebliğ sunuldu. Bu boyutta bir akademik kongre iki ülke arasında bugüne dek yer alan kongrelerin en kapsamlısı olarak tarihe geçti. Kongre, “Din, Toplum, Tarih, Sanat, Felsefe, Sosyoloji, Psikoloji, Antropoloji, Davranış, Sağlık, Bilişim, Ekonomi, Hukuk, Siyaset, Eğitim, Dil ve Edebiyat” alanlarını kapsayan geniş bir çerçevede eşzamanlı oturumlarla gerçekleştirildi. Üç gün süren Karabağ Kongresi’nde Bakü’nün yanısıra Karabağ ve Şuşa’da da özel oturumlar yapıldı. Kongre galasında Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Meclisi Başkanı Prof. Dr. Sahibe Gafarova, tüm katılımcılar onuruna “Gülistan Sarayı”nda akşam yemeği verdi ve geleneksel halk oyunları ve türkülerle misafirlerini ağırladı.TÜRKİYE-AZERBAYCAN ÜNİVERSİTESİ AÇILMALI
Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Meclisi Başkanı Prof. Dr. Sahibe Gafarova, kongre açılışında, Azerbaycan’ın vatan savunmasında Türkiye’nin desteğini dile getirerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti. Kongrenin Bakü’de gerçeklemesini sağlayan TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop “Ortak duygu ve şuur etrafında oluşan akademik dünyadaki gelişmeler, siyasi ve diplomatik ilişkileri etkiliyor. Bilgi güçtür, cesarettir. Sağlam bilgiye sahipseniz çok güçlü ve cesur olursunuz. Son yirmi yılda yapılan çalışmalar çok kıymetlidir. Bu kongrenin, Azerbaycan Türkiye arasında tahsil alanında zemin teşkil edeceğine inanıyorum. Şuşa Beyannamesi bu yakınlaşmaya zemin hazırladı. Türkiye-Azerbaycan ortak üniversitesinin önümüzdeki yıl başlamasını arzu ediyorum. Gençlerimiz arasında, iki ülke arasında sağlam köprü olacaktır” dedi.
Kongreye ev sahipliği yapan Azerbaycan ADA Üniversitesi Rektörü Hafız Paşayev, akademisyenleri Bakü’de ve üniversitelerinde görmekten mutluluk duyduğunu ifade etti. Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı ve Uluslararası Balkan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Dursun Erdem “Azerbaycan akademik camiası ile Türkiye’deki akademisyenleri bir araya getirerek kardeşliğimizi sosyal bilimlerin her alanında daha ileri seviyeye taşımak temel hedefimizdir. Kongrede sunulan bildirilerin tam metinlerini içeren bir kitap hazırlanacaktır” dedi.
DAĞLIK DEĞİL BAĞLIK KARABAĞ
Azerbaycan’ın 44 gün süren savaşın ardından işgalden kurtardıkları Dağlık Karabağ 6 ilden müteşekkildir. Karabağ, genel görünüşüyle orman ve yaylalardan ibarettir. Buraya “dağlık” denilmesi ise politiktir.
Dağlık kelimesi, eski Sovyetler Birliği (SSCB) açısından stratejik önemi haiz yerler için, bir küçültme ve bölge halkının gözünden düşürme aracı olarak kullanılmıştır. Hem “dağlık” olup hem de dağda bağın bulunması dünyanın neresinde görülmüştür? Karabağ’da altın dahil önemli maden yatakları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra iki bin bitki çeşidinin görüldüğü bölgede çok çeşitli ağaçlar vardır. Orman arazisi ve av hayvanları bakımından oldukça zengindir. Yani Karabağ dağlıktan ziyade bağlıktır.
Ermenistan, 5 binden ziyade asker zayiat vererek Karabağ’dan çıkmak zorunda kaldı. Ermenistan işgalinden kurtarılan Fuzuli, Ağdam, Şuşa, Laçin, Kelbeçer, Cebrail, Zengilan, Hankendi gibi en önemli yerlere, 27 yıl boyunca Ermeniler tarafından hiçbir yatırım yapılmadı. Bu bölgenin yalnızca yeraltı ve yerüstü kaynakları kullanıldı. Karabağ bölgesinden çıkarken de her yeri yakıp yıkarak harabeye çeviren Ermeniler, Karabağ’da bulunan ağaçları da kestiler. Evlerin taşlarını söküp Ermenistan’a götürdüler. Kendi oturdukları evler dahil cami ve kiliseleri dahi ateşe verdiler.
Evlerinden ve topraklarından uzaklaştırılıp kendi yurdunda göçmen durumuna düşürülen yaklaşık bir milyon Azerbaycan Türkü yıllarca derme-çatma çadırlarda ağır kış şartlarında yaşadılar. Bu canları Türkiye hariç hiçbir uluslararası insan hakları örgütünün bugüne kadar görmemesi, insan hakları savunucularının da maskesini düşürdü. Uluslararası AGİT Teşkilatı Ermenistan’ın işgalini bir taraftan tanımazken diğer yandan da çözüm için kayda değer hiçbir şey yapmadı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlhan Aliyev, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ı savaş meydanında perişan etti. Ümidimiz odur ki Ermenistan boş hayallerden uyanır da Azerbaycan ile barış içinde yaşamayı öğrenir. Bugün Karabağ’ın ak talihi bölgede yeni fırsatları ortaya çıkartacaktır. Bu durum hem Ermenistan’ın hem Azerbaycan’ın hem de Türkiye ve tüm bölgenin lehinedir. Karabağ’ın “Ak Talihi” şimdiden hayırlı olsun.
(yenişafak gazetesi)