CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekranlarda dönen bu seçim reklamı gerçek mi, yoksa bir aldatmaca mı?

Seçmeni, seçim öncesinde Türkiye’ye 300 milyar dolar yatırım parası getirildiğine inandırmayı hedefleyen bu reklam, koalisyon ortağı Ali Babacan tarafından "10 yılda 300 milyar, yılda 30 milyar dolarlık yatırım çok rahatlıkla gelebilecek bir rakam” sözleriyle yalanlanmıştı aslında.


Kılıçdaroğlu’nun 300 milyar dolar getirdim reklamı.

Yani Kılıçdaroğlu’nun GETİRDİM dediği para gelmemiş.

Zaten bankacılık sistemine girmiş böyle bir para da yok.

Nitekim, Kemal Kılıçdaroğlu 18 Nisan’da yaptığı konuşmasında “Londra’da Türkiye’ye yatırım yapacak olan çevrelerle görüştüm, onlardan 300 milyar dolarlık bir YATIRIM SÖZÜ de aldım. Şimdi Erdoğan kalkmış konuşuyor diyor ki, ‘300 milyar dolar alacakmış, nasıl alacak?’ Nebati konuşuyor, ‘Nasıl para buraya gelecek’ diye. 300 milyar dolar tefecilerin parası değil, temiz para, helal para, yatırım için gelecek. Tefeciler gelmeyecek buraya. Yüksek faiz vereceğiz, ödeyeceğiz diye değil; gelecekler helalinden yatırım yapacaklar, üretim yapacaklar. İstedikleri demokrasi, istedikleri insan hakları, istedikleri can ve mal güvenliği. Onu da yani her hâlükârda söz verdik ve mutlaka yapacağız, mutlaka getireceğiz onu da”

Kılıçdaroğlu’nun GETİRDİM diye algı oluşturduğu 300 milyar dolar meğerse verilen yatırım sözünden ibaretmiş.

Batılı yatırımcıların parasının demokrasi, insan hakları, can ve mal güvenliği olan ülkelere oluk oluk aktığına “inanan” seçmeni de inandırmaya çalışan Kılıçdaroğlu örnek olarak da Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti’ni veriyor: “2022’de Vietnam 27,2 Milyar dolar direkt yatırım çekti. Vietnam’ın Gayri Safi Hasılası 410 milyar USD. Çektiği yatırım hasılanın %6,6’sı. Aynı oranı bize uygula, yılda yaklaşık 60 Milyar eder. 5 senede 300 Milyar.”

İngiltere merkezli araştırma şirketi The Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından hazırlanan 2021 Democracy Index sıralamasında Vietnam 131’inci sırada yer almış ve Otoriteryen rejim olarak sınıflandırılmış. Yani demokrasi, insan hakları bakımından övgüye değer bir ülke olmamasına rağmen Batılılar dert etmemiş, yatırım yapmışlar. Olsun, Kılıçdaroğlu’nun tutarlılık gibi bir derdi hiçbir zaman olmadı ki…

Kılıçdaroğlu seçim afişlerinde GETİRDİM dediği paranın 5 yılda gelebileceğini söylerken ortağı Ali Babacan ise bu paranın 10 yılda gelebileceğini söylüyor. Gerçek kimin umurunda ki?

300 Milyar Dolar Nerden Çıktı?

CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun en büyük sıkıntısı, iktidara geldiklerinde ekonominin ihtiyaç duyduğu paranın nerden sağlanacağı hususunun açıklanmasıydı. Bunun için 2022 Kasım ayında bir Londra gezisi tezgahlayarak finans çevreleriyle görüşüp yüklüce kaynak bulduklarına seçmeni ikna etmeye/aldatmaya yöneldiler.

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, İstanbul Milletvekili Yunus Emre, CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, CHP Gençlik Kolları Başkanı Gençosman Killik, CHP Denizli gençlik kolları üyesi Gamze Kaya bu gezide Kılıçdaroğlu’na eşlik edip görüşmelere katıldılar.

Entrepreneur First, The Creator Fund, Creative UK, The Alan Turing Institute ve diğer birkaç yatırım fonu yöneticisi ile görüşmeler yaptılar. Bunların hepsi doğrudan yatırım yapmayan sadece portföy yatırımı yapan ya da danışmanlık hizmeti veren şirketlerdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Faik Öztrak gazetecilere yaptığı açıklamada Kılıçdaroğlu’nun toplantı ve görüşmelerine ilişkin "10'ar milyar dolarlık sermaye gruplarına hükmeden girişim sermayesi fonları, 5 trilyon dolara hükmeden yatırım bankalarının yöneticileriyle çok verimli görüşmeler yaptık." dedi. Ama bir anlaşma yapıldığından bahsetmedi. İşini sağlama almasıyla bilinen finans şirketlerinin henüz muhalefette olan bir partiyle bir finans anlaşması yapmaları zaten düşünülemezdi. Bu, akla, mantığa aykırı.

Nitekim, CHP heyetinin görüştüğü PUBLIC CEO'su Daniel Korski, 12 Kasım 2022’de Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada, görüşmeyi “HARİKA BİR SOHBETTİ” diyerek değerlendirmiş ve “Türkiye'nin dijital ekosistemini nasıl destekleyebileceğimizi, özellikle büyük şehirler dışındaki bölgelerde kamu hizmetlerini nasıl daha iyi dijitalleştirebileceğimizi ve ekonomik büyümeyi destekleyebileceğimizi konuştuk.” dedi. Korski, söz konusu projelerin tahmini mâli büyüklükleri veya kaynağın nasıl sağlanacağı ile ilgili konuların konuşulmadığını da ifade etti.

Entrepreneur First, The Creator Fund ve Creative UK temsilcileri ile yapılan görüşmenin de SOHBET kıvamında olduğu yayınlanan aşağıdaki resimlerden anlaşılıyor. Kalabalık CHP heyetinin üç görüşmede de alt düzeyde tek şirket temsilcileri ile muhatap edilmeleri, Entrepreneur First temsilcisinin toplantıdaki giyimi ve tavrı, yüz milyarlarca dolarlık yatırım görüşmelerinin ciddiyeti hakkında yeteri kadar fikir veriyor zaten.

Creative UK temsilcisi ile görüşme.

Kamuoyu bu görüşmeler ile ilgili kulis bilgisini, CHP heyeti ile birlikte Londra’ya giden Yeniçağ Gazetesi yazarı Orhan Uğuroğlu’ndan öğreniyordu. Uğuroğlu, Kılıçdaroğlu’nun, Cumhuriyet tarihinde eşi görülmemiş müthiş bir müjde ile döndüğünü, 500 milyar dolar yatırım bulduğunu iddia ediyordu.

Ancak seçim propagandalarında Kılıçdaroğlu’nun getirdiği para 300 milyar dolar olarak ilan edildi. Demek ki 500 milyar doları kendileri de uçuk bularak tenkisata gitmeyi tercih ettiler…

Netice olarak, Kemal Kılıçdaroğlu’nun G E T İ R D İ M dediği yatırım parasının memlekete gelmediği, aslında böyle bir paranın hiç olmadığı, seçmeni aldatmaya yönelik bir kurgu ve kurnazlıktan ibaret olduğu meydana çıktı…

Yukardaki finans görüşmelerinin fotoğraflarına dikkat edilecek olursa CHP’nin bu görüşmelerinin işin ciddiyetine hiç uygun olmayan ortamlarda yapılmış turistik bir gezi olduğu, lokantalarda restoran köşelerinde yemek yiyip dolaştıkları basit ve ucuz bir algı çalışması olduğu herkes tarafından anlaşılacaktır.

Bu gezide Türk milletinin sade bir ferdi olarak bizi üzen ve rencide eden bir konu da Türkiye gibi büyük bir ülkenin, devlet başkanı olma iddiasındaki birinin, milletimizi ve devletimizi yabancılar nezdinde bu tür ucuz ve basit görüşmelerle küçük düşürmesidir. Bu konu böyle ayağa düşürülmemeliydi.

CHP heyetinin Londra gezisiyle böyle bir para gelemeyeceğine göre, Türkiye’yi kurtaracağı söylenen paranın sözü, İngiltere’den değil de ABD’den alınmış olabilir mi?

ABD, Afganistan’da 9 trilyon, Irak’ta ise 6 trilyon dolar harcadı. Bu iki savaşta 12 bin civarında da askeri öldü, on binlerce askeri ise sakat kaldı ve psikolojik travma yaşıyor. Bütün bu korkunç faturalara rağmen de hiçbir kazancı olmadı ve bu ülkelerden kaçarcasına ayrılmak zorunda kaldı.

ABD’nin en ciddi düşmanının Türkiye olduğu ortada. Afganistan ve Irak’ta harcanan toplam 15 trilyon doların yanında, Türkiye gibi büyük bir ülkeyi teslim almak için 300 milyar dolar küçük bir bedel… Şimdi muhataplarına çok önemli bir soru soruyoruz! Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi halinde, eskiden olduğu gibi Türkiye’yi, Washington’a bağlama sözü ve garantisi alan ABD, bu 300 milyar doları hibe etmeyi söz vermiş olabilir mi? Bu taahhütler, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ekim 2022’de ABD’ye seyahati devam ederken esrarengiz bir şekilde “kaybolduğu” zaman dilimi içinde verilmiş olabilir mi? CHP, bu gerçeği (ABD) saklamak/perdelemek için İngiltere’deki uyduruk görüşmeleri özellikle gösteriyor olabilir mi?

Kısacası, Kemal Kılıçdaroğlu, 300 milyar dolara, “Devleti ABD’ye teslim etme” görüşmesi yaptı ve bunu kabul etti mi?

Ne dersiniz!!! SDE