AzadMedia
Telegram Facebook Twitter Youtube Instagram

Köleler Gönüllü, Zincirler Konforlu

  • + A
  • - A
  • 22-06-2025, 18:40

    Köleler Gönüllü, Zincirler Konforlu

    Artık kimse özgürlük istemiyor. Çünkü düşünmek yorucu, karar almak riskli, sorumluluk tehlikeli. En kolayı: zincire razı olmak.
    Hakan DİKMEN
    22.06.2025 08:00:00
    “Özgürlük mü? Aman aman, başımıza iş almayalım.”
    İşte günümüz insanının iç sesi bu. Eskiden zincir takmak zorunluydu, şimdi tercih meselesi. Çünkü kölelik artık kırbaçla değil, konforla geliyor. Zincir artık demirden değil: ekran, kredi kartı, garanti maaş, düzenli taksit ve sıcak koltuk… Huzur adına her şeyi bırakıyoruz: Onurumuzu, fikrimizi, hatta çocuklarımızın geleceğini.

    Gönüllü Tutsaklık Çağı

    Baskı görmüyoruz, ama boyun eğiyoruz. “Kimse bana karışmasın” diyenler, ekran karşısında saatlerce beynini karartan algoritmalara köle. “Ben bireyim!” diyenler, markaların, trendlerin, dijital alkışların esiri.
    Bu çağda özgürlük, sadece reklamlarda satılıyor: “İstediğin her şeyi seçebilirsin!” Evet, ama sadece sana sunulan menüden. Menüde yoksa seçemezsin. Ve kimse menüyü sorgulamıyor. Çünkü sorgulamak rahatsız eder. Oysa rahatsızlık, özgürlüğün ilk adımıdır.

    Zincirler Parlıyor, Ama Yine Zincir

    Bugün herkesin bir zinciri var.
    Kimisi markalara, kimisi liderlere, kimisi sosyal medyadaki o sahte hayranlıklara bağlı. Zincirleri kiminin kolunda akıllı saat, kiminin cebinde kredi kartı, kiminin cebinde devletin sadaka uygulaması.
    Zincir konforludur çünkü düşünmeni istemez. “Sen düşünme, biz senin yerine karar verdik zaten,” der. Yetkiyi devretmiş, özgürlüğü çöpe atmışsındır ama rahatını bozmamışsındır ya, oh ne güzel!

    Rahatsız Olan Az, Uyuyan Çok

    Sistemin en büyük başarısı şudur: Seni rahatsız etmeden seni yönetir. İtiraz etmeden seni yönlendirir. Ve sen bu düzene “hayat” dersin.
    Açlık sınırı altında yaşarsın ama “dış güçler”e inanırsın. Torpilsiz hiçbir yere giremezsin ama “herkes hak ettiğini bulur” dersin.
    Çünkü sana hep bir hikâye sunulur. Ve sen o hikâyeyi sorgulamadan kabul edersin. Çünkü sorgulamak, zinciri kırmaya yaklaştırır. Ama zinciri kıran, düşer. Rahatını kaybeder. O yüzden kimse zinciri kırmak istemez. Sadece daha rahatını bulmak ister.

    Modern Kölelik: Beynin Esareti

    Eskiden kölelere isim verilmezdi, numara verilirdi. Şimdi de öyle: Kullanıcı adı, kimlik numarası, abone kodu...
    Ama asıl kölelik, kafada başlar.
    Sana sürekli “sen özgürsün” denirse, zinciri hissetmezsin.
    “İstediğini seçebilirsin” denirse, aslında ne istediğini unutursun.
    Zaten sistem bunu istiyor: Kafası dolu ama içi boş insanlar. Çok şey bilen ama hiçbir şeyin nedenini sorgulamayan bireyler. Çünkü düşünmeyen insan yönetilir, tüketir, şikâyet eder ama harekete geçmez.

    Konfor, Direnişi Boğar

    Bugün sokağa çıkıp bağıran yok. Çünkü karnı tok olan susar. Karnı aç olan da korkar.
    En sessiz köleler, en yüksek güvenlikli apartmanlarda yaşar.
    “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diyenler, yılanın günün birinde kendisini de sokacağını bilmez.
    Ve böylece kölelik sürer. Üstelik gönüllü olarak. Kimse zorlamaz. Sen istersin. Çünkü risk almak, düşünmek, karşı çıkmak... bunlar cesaret ister. Oysa cesaret, bu devirde en kıt meta.

    Bu yazıyı okuyan sen...
    Eğer bu cümlelerde kendine dair bir şey bulduysan üzülme.
    Çünkü zinciri fark etmek, ilk kırılıştır.
    Asıl korkunç olan, zinciri sevip, ona tapmaktır.
    Ve unutma:
    Zincir ne kadar süslü olursa olsun, seni bir yere bağlıyorsa adı özgürlük değildir.


    www.AzadMedia.az

    Mətndə səhv var? Onu siçanla seçin və Ctrl+Enter düyməsini basın.
    OXŞAR XƏBƏRLƏR

    Köşə
    XƏBƏR LENTİ
    BÜTÜN XƏBƏRLƏR