Yaz geldi geçti.
Festivaldi, düğünlerdi, tatildi derken koskocaman bir yaz geldi geçti.
Biraz yoğundu ve biraz da hüzünlü.
Hüznümüz Gazze’den yanaydı elimizden bir şey gelmeyen. Yoğunluğumuz ise kültür yolu festivalinden ve bu festivalde yaşananlardan yanaydı. Konserler, toplantılar, açılışlar, sergiler, sanat gösterileri, kültür faaliyetleri vs vs…
Kültürümüzün terazi aşamasında tartısının olmadığını ve o konuda ciddi bir zenginliğe sahip olduğumuz birileri tarafından biliniyor.
Bilindiği içindir ki ilimizde yapılan bu tür organizasyonlarda muhataplarımız şehrimize gelirken basınlarını da yanlarında getiriyorlar.
Bizlere güvenmedikleri için midir, bu işin kaymağı olan pastayı kimselerle bölüşmek istemedikleri için midir, yaptığımız çalışmalarımızı beğenmedikleri için midir anlayamadık ama gördük ki bir kez daha bu şehrin basınının üzerine çizgi çekilerek stajyer konumuna sokulmuştur.
Evet bazı yerlerde ilimiz basınını gördük, tıpkı konu mankeni niteliğinde birkaç “lütfen” haber alındı yanlarına. İl basınından da örneklerimiz olsun denildi her halde…
İnanın merak ettim diğer şehirlerde de durum aynı mıdır?
Önümüzde 2025 yılında başkentlik bir durumumuz var.
Bu festivalin o organizasyonun bir parçası olduğunu zannedenlerimize küçük bir uyarım olacak. Olur ya sağa sola çadır kurup bu şehrin kültürü, gastronomisi veya zenginliği diye bir şeyleri halka yutturmaya kalkar iseniz hatırlatalım; Afyon sucuğunun Erzurum ile uzaktan yakından bir alakası yoktur, adını bile telaffuz edemediğimiz bilmem hangi şarkıcı grubunun bu şehrin kültürüyle bir alakası yoktur. Şehri tanımadıkları halde bilmem hangi ilden araçlara doldurulup ilimize getirilen ve çektikleri fotoğraflarla şehire yabancı olan kardeşlerimizin de şehir basınıyla bir alakası yoktur.
Hani yereli, yerli ve milli olanı destekliyorsunuz ya o yüzden hatırlatayım dedim.
Bu arada şu başkentlik durum ile alakalı olarak konuşlandırılan ve arada bir toplantılarda denk geldiğimiz ama tanışmanın nasip olmadığı bir koordinatörlüğümüz varmış, sayın koordinatörümüzden bu şehirden kültürü, ekonomisi, tarımı, sporu, turizmi, tarihi ve daha birçok kalemin yer aldığı tanıtım çalışmalarında, gezilerde, toplantılarda kısacası atılan adımlarda, halka duyuru açısından basın olarak kimlere akredite sağlayacaklarını merak ettim, şunun şurasında 2025 e ne kaldı ki?
Sonrasında tıpkı festivalde olduğu gibi kale önünde elimizde kamerayla gezerken göğsünde basın yazan birisinin gelip “abi kale ne tarafta” diyerek adres sormasını ve bu şehrin basın emektarından daha değerli görünmesini istemiyorum da ondan…
Gerçek anlamda yerelin mi, yerenin mi yeri var çözemedik gitti…
Hakan Dikmen