Sayın Valim, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım, İlçe Belediye Başkanlarım, kurum amirlerim, Rektör hocalarım ve bu şehirde görev yapan dolu veya boş tabela sahibi STK lar ve dernekler ve vakıflar…
Hepinizden bir şey arz ederek, öğrenmek istiyorum.
Sadece şu son birkaç gün öncesinde Antalya’da yapılan ve her daim “sözde” diye nitelendirdiğimiz ve öyle olduğuna da gönül rahatlığıyla inandığımız “Erzurum Tanıtım Günleri” olayına, kaç para harcandığını sorabilir miyim?
Mesela kaç kişi veya personel katıldı?
Yol ücretleri ne kadar tuttu?
Ne yediler, ne içtiler, nerede ve nasıl konakladılar?
Kuruşu kuruşuna sormak istiyorum, bu kadim şehrin tanımının ve tanıtımının yapıldığı bu organizasyona harcanan maddi gider ne kadardır?
Bu parayı kim, nereden ve nasıl karşıladı?
Amacı neydi bu organizasyonun ve amacına ulaşıldı mı?
Hatta kapsamı biraz genişletelim ve
2024 yılında tüm Türkiye’de yapılan bu “sözde” Erzurum tanıtım günleri için ne kadar para harcanıldı? Diye sorarak, amacına ulaşılıp ulaşılamadığını öğrenerek merakımızı giderelim dedik!
Bu şehir dışındaki vakıflara, derneklere veya bu ad altında yapılan böylesi organizasyonlara, ERZURUM’dan toplam olarak yapılan aynî ve nakdi yardım veya adı her ne ise ne kadardır?
Allah aşkına etmeyin.
Vermeyin artık bu insanların hakkını, yıllardır koltuklarından dahi kalkmayı beceremeyen bu birkaç kişiye! (Şehir dışında bulunan hemşerilerimizi tenzih ederim, sözümüz yıllardır aynı nakaratla bu şehrin yakasından düşmeyen bu dernek ve vakıf yöneticilerinedir)…
Sormazlar mı bunlara;
Mademki bu kadar çok seviyorsunuz bu şehri o zaman neden ardınıza bakmadan “gidirem” deyip de tabiri caiz ise terk edip gittiniz bu şehri.
Bu özlem bu hasretlik niye; çıkın, çıkın gelin…
Günümüz teknolojisi içerisinde böylesi organizasyonlar artık mahallinde yapılıyor bilmiyor musunuz?
Mademki bu şehri tanıtacaksınız boşaltın o zaman o bulunduğunuz şehirleri ve o şehrin insanları bu şekilde tanısın artık sizi ve bizi.
Her yıl Haziran-Ağustos arasında bu şehir sizi bekliyor çıkın gelin.
İspir’de rafting yapın, Uzundere’ de şelale altında çay için. Narman’da peri bacalarına el sallayıp, Tortum’da dut yiyin.
Horasan’dan selam edin Çobandede köprüsüne, Pasinler’de kaplıcalarda çimelim, Köprüköy’de deliçermik’te şifa arayalım hasretlik derdimize. Aziziye’de seyredelim ovayı ve Palandöken’den aşağı serin serin hayallere dalalım.
Hınıs’ın kanyonlarında kaybolup, Tekman’ın bozkırlarında tarihe ışık tutalım olmaz mı?
Bu arada bırakalım birileri Erzurum’u kadayıf dolması ve cağ kebabı ile tanıtacakmış, ses bile vermeyelim çırpınıp çırpınıp dursunlar.
Erzurum’u tanıtacaklarmış.
Sayın Valim işte size bir fikri; O organizasyonlara harcanan paralarla bir havuz oluşturun her yıl bir ilçemize turistik tesis kazandırın. Hem ilçemize yatırım yapılmış olur hem de istihdama katkı… Artık bu adımın katma değerinin hesabını o organizasyonlara katılan kurum ve kuruluşlara yaptırın.
Bu yetki sizde, hem de dört dörtlük tarafından.
O aman alem görsün şehir nasıl tanıtılır mış.
Maalesef ki;
Yanarım yanarım da,
Bilinen tarihi 7 bin yıla dayanan bu kadim şehri hem de aynı adamlar yıllardır tanıtamadılar gitti ona yanarım.
Sırada kim ve hangi il var?
Mart yaklaşıyor haberiniz olsun…

Hakan Dikmen