Karabağ Zaferi, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin tarihinde bir dönüm noktası oldu. İşte, “Tek millet, iki devlet” ilkesi, iki devlet arasındakı dayanışmanın temel felsefesi olmuş oldu. Ve elbette ki, bu birlik ve beraberlik Karabağ’ın özgürleştirilmesiyle birlikte adeta taçlandı.
Özellikle, Karabağ Zaferini getiren 44 günlük mücadele süreci boyunca Kardeş Türkiye Basını anbean Azerbaycan’ın yanında oldu.
Geçtiğimiz günlerde, AzadMedia.az haber sitesi Editörü Ülker Piriyeva tarafından özel olarak başlatılan "Azerbaycan-Türkiye Gazetecilik ilişkileri" üzerine olan Uluslararası projemizin yeni röportaj konuğu Tum1haber.com başkanı, Gazeteci Yazar Hakan Dikmen”di.
44 Günlük Zafer Tarihimizin yazıldığı dönemde Azerbaycan medyasında, özellikle,
AzadMedia.az haber portalı kardeş Türkiye medyası ile karşılıklı olarak çalıştı. Ve
Tum1haber.com haber portalı ve Gazeteci Hakan Dikmen de Karabağ Zafer tarihi dönemimizde Azerbaycan gerçeklerini dünya medyasına ulaştıran gazetecilerimizden biri oldu.
Tum1haber.com haber portalı ve değerli ekibine teşekkür ederiz!Kedinizi tanıtırmısınız..- İyi günler dilerim. Öncelikle çok teşekkür ederim röportaj için.
Ben Hakan Dikmen 1977 Erzurum doğumluyum.
Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Aynı bölümde Yüksek Lisans yapıyorum. Tum1haber.com, Turan haber ajansı ve çeşitli sitelerde Türk Dünyası, Türk Federasyonları ve dernekleri hakkında yazılar kaleme alıyorum, Tek derdim Sevdam Türk Dünyası, Türk Sevdası
1. Gazeteci kimdir?- Gazeteciliğin pek çok tanımı olmasına rağmen, Bence gazeteci toplumun sesi halkın hür iradesi ve vicdanıdır.
2. Gazeteci olmanın olumlu ve olumsuz tarafları?- Olaylardan sıcağı sıcağına haberdar oluyorsunuz, geniş bir çevreye sahip oluyorsunuz, mesai mefrumunun olmaması, insanların size karşı bir ön yargı beslemesi
3. Bir Gazetecinin basın hayatında en önemli sorumlulukları nelerdir?- Dürüst, tarafsız, adil olması, Kalemini para karşılığı satmaması.
4. Profesyonel Gazeteci sizce kimdir – 3 önemli şart – İster Türkiye ve isterse de Azerbaycan medyasından isim vere bilirmisiniz? - Dürüst, adil, Karakterini kalemine yansıtmayan.
- Oktay Hacımusalı, Xelil xelilov, Rəşad Məcid, Xoşqədəm Hidayetqızı, Turan İbrahimov, Mirşahin Ağayev, Ləman Ələşrəfqızı, Akif Aşırlı
- Türkiye’de geçmiş yıllarda önemli gazeteciler yetişti. Bunlar arasında Mehmet Ali Birand ve onun ekibinde yer almış olan Çiğdem Anad, Rıdvan Akar, Mete Çubukçu, Mithat Bereket, Yasemin Çongar’ı saymak lazım. Ayrıca Neşe Düzel, Yıldıray Oğur, İsmail Saymaz, Kübra Par, Ayşe Arman gibi gazeteci ve röportajcılar önemli işlere imza atmıştır.
5. Sosyal Medyanın Gazetecilik Mesleğine Etkisi?- Sosyal medya - gazeteciliğin değerini büyük oranda düşürdü; sıradanlaştırdı
6. Sosyal Medya ve Haber Toplama İlişkisi?- Sosyal medya gazeteciliğin değerini büyük oranda düşürdü; sıradanlaştırdı. Herkes haber paylaşımında bulununca, işi haber üretip paylaşmak olan gazetecilerin işlevi, rolü ve etkisi sınırlı hale geldi. Ancak sosyal medyanın yaygınlaşmasının ardından paylaşımların doğru olup olmadığı, haber değeri taşıyıp taşımadığı, hangisinin gerekli hangisinin gereksiz olduğu hususları sorgulanmaya başlandı. Buna bilginin/haberin bilerek yanlış verilmesi yani yalan habercilik ve bilginin/haberin çarpıtılarak verilmesi gibi hususlar da eklenince gazeteciliğin değeri tekrar takdir edilmeye başlandı.
- Gelinen nokta itibariyle sosyal medyada ve internette yayınlanan haberlerin editoryal süreçten geçmeden yayınlanması durumunda yalan-yanlış bilgilerin insanları yanlış yönlendireceği, kamuoyunu yanıltacağı hususu önem kazandı. Dolayısıyla sosyal medya aracılığıyla, yayılan haber ve bilgilerin değeri azaldı.
7. Türkiye Cumhuriyetinden Azerbaycan basını nasıl görünüyor?- Azerbaycan basını, görebildiğim kadarıyla Türkiye’den çok fazla takip edilmiyor. “Bir millet iki devlet” sloganı özellikle son dönemde çokça hatırlanan ve hatırlatılan bir şey oldu. Ama bu durum iki ülke basını açısından birbirinin takibi anlamında bir sonuca/yakınlaşmaya sebep olmadı. Bu işlerle uğraşan birisi olarak ben de kendimi Azerbaycan basını hakkında söz söyleyecek kadar bilgili ve haberdar saymıyorum. Ama gördüklerimden hareketle birkaç bir şey söyleyebilirim:
- “Azerbaycan medyasının nitelik ve nicelik bakımından gelişmeye ihtiyacı var. Daha nitelikli (hem içerik hem tasarım bakımından) gazeteler olmalı, televizyon yayınlarının (yine hem görüntü kalitesi bakımından hem de programlar açısından) daha iyileştirilmesi gerekiyor.”
- Çoğulcu, daha özgür, daha zengin bir basın - demokrasiler için gereklidir; bu bağlamda, Azerbaycan’ın da buna ihtiyacı var.
- İnternet medyasının diğerlerine nazaran daha gelişmiş olduğunu, daha canlı olduğunu gözlemliyorum
8. Azerbaycan Basınında görmek isteyip de bulamadıklarınız nelerdir?- “Mesela tarafsız basın”.
- Bir basın ajansı büyüdükten, tanındıktan sonra o basının başkanı 5-10 yıl içinde hükumet tarafımdan değerlendiriliyor. Bu da tarafsızlık olayını bozuyor. Hükumet o basını kendi etkisine alıyor. Oysaki, demokratik devletlerde gazetecilerin hediye kabul etmesi normal değildir,
- Sansür 1998 yılından kaldırıldı. 23 yıldır özgür basın var. Ama o 23 yılda kendisini göstere bilecek bir özgür basın göremedik, bazı muhalefet basınları haricinde.
- Bir de basında haber bakış sayısı artma niyetine acayip haber başlıkları seçiliyor. Bu da insanları gazetecilikten soğutuyor. Haber başlığının haberin içeriğiyle tam alakası olmuyor yani, dalgalanma bir başlık seçiliyor, izleyicinin tıklaması için. Bu da marketingin talebinden dolayı.
- Yalnız hükumetin basını olan "Ses" gazetesi ve AzTv televizyon kanalı reklam vermiyor. Diğer bütün basın reklam veriyor.
- Bir de gazetecilik alanında uzmanlaşmayan şahıslar çok. Basında, Tarih yok durumda. Köşe yazarları düğünden, bebekten yazmaktan bıktı.
9. Türkiye ve Azerbaycan basını arasındaki gözle görüle bilecek derecede olan fark? - Medyanın özgürlüğü. Bence Türkiye’de basın daha çok özgür.
- Azerbaycan’da basında maddi sorunlar çok oluyor, Türkiye’de devlet desteği daha çok. Mesela Azerbaycan hükümeti bir yıllık basına destek için 3milyon dolar civarı para ayırdı, ama bu tüm basına bir yıl için yetmez tabii ki. Bu destek için de bazı medya kurumlar arasında seçimler yapıldı. Tabii ki, hükumetin yönünde yazanlar gazeteler maddi yardıma layık bulundu.
- Azerbaycan Avrupa Birliğine üye. Ama Türkiye değil, bunun da etkisi bulunmaktadır.
- Azerbaycan’da basın, İngiliz, Rus ve diğer dillerde yayın yapıyor. Türkiye’de Rusçada baya sorun var.
10. Azerbaycan Gazetecilerinin Uluslararası Medya Çalışmalarını “44 günlük Zafer Tarihimizin yazıldığı dönemde” yeterli buldunuz mu?- Azerbaycan televizyonlarından aktarılan görüntülerden ve haberlerden anladığım kadarıyla şunu söyleyebilirim ki, Azerbaycan medyası, Karabağ haberlerini kendilerinden beklendiği gibi vermiştir. Yer yer coşkulu, bazen hüzünlü ve çoğu zaman da heyecanlı olarak…
- Bu, savaştaki bir ülke medyasından beklenen bir tutumdur. Gazeteciler askerlerinin zaferinden mutlu olmuş ve bunu haberlerinde yansıtmıştır.
11. Azerbaycan Medya üyelerine sözünüz?- Azerbaycanlı meslektaşlarımızın kemiyetin yanı sıra keyfiyeti önemsemeleri ve bundan taviz vermemeleri gerekir. Habercilikten, toplumsal sorumluluktan, demokrasiden yana daha cesur, daha kaliteli, daha hızlı yayıncılık yapmalarını beklerim.
- Ülkesini sevmenin yolu menfi durumları, yolsuzlukları görmezden gelmekten, saklamaktan, göstermemekten değil, tam tersine varsa bu durumları göstermek ve üzerine gitmekten geçer.
12. Takip ettiğiniz Azerbaycan Medya siteleri ve gazeteleri?- Apa.az, AzadMedia.az, Qafqazinfo.az, 525-ci gazete , Şərq , Kaspi, Ses, Halk
Şərq.az, 525.az, Axşam.az, Palitra gazetesi.
13. Gazetecilik Mesleğinin Geleceği hakta neleri söylersiniz?- Dünya döndükçe bu meslek hep var olacaktır, İster yeni medyada, ister geleneksel Medya’da.
- Röportaj için teşekkür ederim!
Biz teşekkür ederiz!