’’Kurumsal bir geçmişin insanı nasıl etkileyebileceğine dair göstergeler sunarak ipuçları ortaya koymaktadır. Yani geleceğe miras kalacak bir hafıza kitabıdır’’
Atatürk Üniversitesinin Kuruluş Hikâyesini kaleme alan Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Ayşe Özdemir’le, Editörümüz Hakan Dikmen’in Atatürk Üniversitesi Kuruluş Öyküsü kitabı üzerine kahve tadında sohbeti
Kitap fikri ne zaman ortaya çıktı?
2018 yılında Atatürk Üniversitesi Logosu üzerine bir çalışma fikriyle ortaya çıktı. İlk logomuz hangi yıl kullanıldı, nasıl ortaya çıktı, neyi ifade ediyordu? Gibi sorularla başladı ama daha sonra kendimi bu kitabı hazırlarken buldum.
Evet, Atatürk Üniversitesinin ilk logosu çift başlı kartal. Ondan da biraz bahsedebilir miyiz?
Hikâyesini kitapta okuyacağız ama gizemini kaybettirmeden kısa bir bilgi aktarayım. Öncelikle logomuz, mezunlara verilmesi düşünülen diplomalarda kullanılması için tasarlanıyor. Üniversitemizin o dönemdeki matbaa müdürü diplomaların ortasına buram buram Türklük kokan Selçuklu Kartalı yerleştiriyor ve logo hikâyemiz böyle başlıyor. Diğer özelliklerini de kitabımızda bulabilirsiniz.
Kitap için ne kadar süre çalıştınız, bilgilere nasıl ulaştınız, hangi kaynaklardan faydalandınız?
Aşağı yukarı dört yıla yakın bir süre çalıştım. Bu süreç elbette kolay olmadı. Üniversitemizin merkez kütüphanesi başta olmak üzere; Ankara Milli Kütüphane, Beyazıt Devlet Kütüphanesi, Ankara Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Cumhuriyet Arşivi, İnönü Vakfı Arşivi gibi birçok kurumun arşivlerinden yaralandığım gibi uzun bir süre de gazete ve dergi taramaları yaptım. Bu serüvene ait kitapları, anıları tespit ve tahlil ederek sizlerle buluşturdum.
O döneme şahitlik eden kişilerin anılarından da yararlandığınızı görüyoruz. Karşınıza farklı anılar çıktı mı, onlardan bahsedebilir misiniz?
Öncelikle Atatürk Üniversitesinin kuruluşunda emek sarf edenlerin itibarıdır okuduğumuz bu kitap. Kuruluş sürecinin basında, toplumda hatta ülke genelindeki etkisini göreceğiz bu kitapta. Atatürk Üniversitesinin kuruluş öncesi ve sonrası tarihinin belli bir zaman aralığının fotoğrafıdır. Kurumsal bir geçmişin insanı nasıl etkileyebileceğine dair göstergeler sunarak ipuçları ortaya koymaktadır. Yani geleceğe miras kalacak bir hafıza kitabıdır. Mizanpaj, seçilen karakterlerin estetik yapısı, ebat ve renk harmonisi de kitabımızın başka bir yanı.
Anılarla ilgili kısımda ise; bütün devlet büyüklerimizin yanında Erzurum halkıda üniversitenin kuruluş sürecinde çok güzel bir hikâye yazmış. Örneğin kitabımızda bir “Gümüş Mala” ve “Altın Makas” hikâyemiz var ki onu burada anlatmayayım, biz bu hikâyeyi kitaptan okuyalım.
Aktardıklarınız için teşekkür ederiz. Eserle ilgili son sözleriniz nelerdir?
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bütün çalışmalarımda beni destekleyen üniversitemizin kıymetli rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı hocamıza bir kez daha teşekkür ediyor ve özellikle kitabımın basılması konusunda göstermiş olduğu katkılardan dolayı saygılarımı sunuyorum.
Bir şey daha söylemek istiyorum. Bizlere bu üniversiteyi armağan edenler; yaşadılar, yaptılar ve sustular. Onların var olduklarını bilmemiz onları hatırlamamızı sağlayacaktı. Çünkü onlara borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebilirdik. Yapılan fedakârlıkları ve verilen mücadeleleri bilmeyenlere hatırlatarak… Sözün özü; üniversitemize temelinden çatısına kadar hizmet veren tüm büyüklerimizi şükran, minnet, dua ve rahmetle yâd ediyorum.