AzadMedia
Telegram Facebook Twitter Youtube Instagram

SİYASET BİLİMCİ KEMAL SALLI: “PUTİN’İN HEDEFİ NE?” - ÖZƏL

  • + A
  • - A
  • 24-09-2022, 15:22


    SİYASET BİLİMCİ KEMAL SALLI: “PUTİN’İN HEDEFİ NE?” - ÖZƏL
    Siyaset Bilimci ve Gazeteci Kemal SALLI



    Putin’in kısmi seferberlik ilan ederek 300 bin yedek askeri orduya çağırması ve referandum kararları almasıyla Ukrayna savaşı boyut değiştirmiş oldu.

    Yakın bir gelecekte, Rusya’nın Ukrayna savaşından hedeflediği sonuçlara ulaşamaması durumunda, Putin’inilan ettiği kısmi seferberliğin genel bir seferberliğe dönüşme olasılığının oldukça yüksek olduğu tahmin ediliyor. Böyle bir gelişme, kaçınılmaz olarak küresel barışı tehlikeye sokacaktır.

    Çünkü, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, ne Rusya açısından ne de işgal konusunda Rusya’ya devamlı gaz veren ABD açısından hedeflenen kazanımları sağlamamıştır. Düne kadar ABD ile Rusya’nın Ukrayna bağlamındaki ilişkileri “Yeni bir Yalta Anlaşması mı?” şeklinde sorgulanıyordu. Fakat, son zamanlarda yaşanan gelişmeler, ABD- Rusya arasındaki “derin ilişkilerinde”ciddi bir çıkar çatışması ve “ahde vefasızlık” suçlamalarının yaşandığını göstermektedir. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Ermenistan’a yaptığı ani ziyaret de bu bağlamda değerlendiriliyor.


    Rusya’nın, Ukrayna’nın Donbas bölgesini kontrol altına almakla yetineceğini sanan ABD, Rusların Ukrayna’nın Karadeniz’le olan ilişkisini tamamen kesecek operasyonlar başlatınca ve özellikle Çin’in “Kuşak ve Yol” projesinin nünü kesmede beklediği desteği alamayınca, görünür bir şekilde Kiev’e destek vermeğe başladı. Ukrayna’nın Karadeniz ile olan bağlantısının kesilmesi, Karadeniz’in kuzey bölgelerinin Rusya’nın kontrolüne girmesi, ABD’nin Karadeniz’e ilişkin hedeflerini unutması anlamına geliyor.

    Putin Ukrayna’daki savaşa daha fazla asker gönderebilmek için kısmi seferberlik ilan etti. Putin, bütün dünyayı endişelendiren bu kararını açıkladığı ulusa sesleniş konuşmasında, işgal edilen Ukrayna’nın batı bölgesindeki topraklarda yapılacak ilhak referandumlarının sağlıklı bir biçimde gerçekleşmesi için destek vereceklerini söyledi.

    Avrupa’nın kışı nasıl atlatabileceğinin, sanayiinin çarklarını nasıl çevirebileceğinin hesaplarını yapan dünya, şimdi de Putin’in aldığı kısmi seferberlik ve referandum kararlarıyla neleri hedeflediğini öngörmeye çalışıyorlar.

    “Dünya yeni bir büyük savaşa sürükleniyor” değerlendirmeleri bütün ülkeleri kaygılandırıyor. Putin’in kısmi seferberlik ilan etmesi ve Ukrayna’nın dört bölgesinde Rusya’ya bağlanma konusunda referandum yapılacağını açıklaması, hem bölgesel hem de küresel barış açısından çok önemli sonuçlar üretebilecektir. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Putin’in kısmi seferberlik kararı, Ukrayna’daki durumun ciddiyetini göstermektedir”söylemi, gelişmeleri çok dikkatle izlememiz gerektiği konusunda çok önemli bir uyarıdır.


    KGB çatısı altında yetişmiş olan Putin, “Dağılan Sovyetler Birliği’ni yeniden toparlayan kahraman” olarak tarihe geçmeye çalışırken, “Rusya’nın Ukrayna’da yenilmesine neden olan politikacı” olarak anılmak istemiyor. Putin’i yakından tanıyanlar, Ukrayna savaşının dünya barışını tehlikeye sokan sonuçlar üretmesinden kaygılanıyorlar.

    Putin, kısmi seferberlik ilan edilmesinin gerekçesini, “Batı’nın Rusya’yı yoketme planına önleme hazırlığı” olarak açıkladı ve gelebilecek her türlü tehdide karşı koyabilecek güçte olduklarını, hatta gerektiğinde nükleer silah kullanabileceklerini ima etti.

    Yanıtı merak edilen soru şu: Putin kısmi seferberlik ilan ederek ve Ukrayna’nın dört bölgesinde referandum yapma kararı alarak neleri hedefliyor?

    Bazı uzmanlar Putin’in bu kararını, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal operasyonunda uğradığı düş kırıklığına bağlıyorlar. İşgal operasyonunu planlayan Rus uzmanlar, Ukrayna’da belirlenen hedefleri kısa zamanda ele geçireceklerini sanıyor, çatışmaların bugünlere uzayacağını tahmin etmiyorlardı. Fakat, hedeflenen bölgeler ele geçiremediği gibi, ele geçirilen bazı bölgelerden de geri çekilmek zorunda kalınması, Putin’in kısmi seferberlik ilan etmesine neden oldu.

    Putin ve Kremlin şahinleri, kısa sürede Kiev’e ulaşmayı, Zelenski yönetimini devirip yerine Rus yanlısı bir yönetim oluşturarak “çekilmeyi” planlıyorlardı. Fakat işlerin planlandığı gibi yürümemesi, Putin’in kısmi seferberlik ederek Batı’yı nükleer silah kullanmakla tehdit etmesine neden oldu. Kısmi seferberliğin genel seferberliğe dönüşüp dönüşmeyeceği ve böyle bir dönüşümün üretebileceği olası sonuçlar konuşulmaya başlandı.



    RUSYA II. DÜNYA SAVAŞI’NDAN BU YANA 2. KEZ SEFERBERLK İLAN EDİYOR

    Putin’in ulusa sesleniş konuşmasında yaptığı kısmi seferberlik açıklamasıylaRusya, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana ikinci kez seferberlik ilan etmiş oluyor.

    Putin’in kısmi seferberlik ilan ederek 300 bin yedek askeri orduya çağırması ve referandum kararları almasıyla Ukrayna savaşı boyut değiştirmiş oldu. Yakın bir gelecekte, Rusya’nın Ukrayna savaşından hedeflediği sonuçlara ulaşamaması durumunda, Putin’in ilan ettiği kısmi seferberliğin genel bir seferberliğe dönüşme olasılığının oldukça yüksek olduğu tahmin ediliyor. Böyle bir gelişme, kaçınılmaz olarak küresel barışı tehlikeye sokacaktır.

    Çünkü, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, ne Rusya açısından ne de İşgal konusunda Rusya’ya devamlı gaz veren ABD açısından hedeflenen kazanımları sağlamamıştır. Düne kadar ABD ile Rusya’nın Ukrayna bağlamındaki ilişkileri “Yeni bir Yalta Anlaşması mı?” şeklinde sorgulanıyordu. Fakat, son zamanlarda yaşanan gelişmeler, ABD- Rusya arasındaki “derin ilişkilerin” de ciddi bir çıkar çatışması ve “ahde vefasızlık” suçlamalarının yaşandığını göstermektedir. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Ermenistan’a yaptığı ani ziyaret de bu bağlamda değerlendiriliyor.

    Rusya’nın, Ukrayna’nın Donbas bölgesini kontrol altına almakla yetineceğini sanan ABD, Rusların Ukrayna’nın Karadeniz’le olan ilişkisini tamamen kesecek operasyonlar başlatınca ve özellikle Çin’in “Kuşak ve Yol” projesinin önünü kesmede beklediği desteği alamayınca, görünür bir şekilde Kiev’e destek vermeğe başladı. Ukrayna’nın Karadeniz ile olan bağlantısının kesilmesi, Karadeniz’in kuzey bölgelerinin Rusya’nın kontrolüne girmesi, ABD’nin Karadeniz’e ilişkin hedeflerini unutması anlamına geliyordu.

    Biden, 2002’in Ocak ayından itibaren yaptığı bütün konuşmalarda, Rusya’nın, Ukrayna’nın bazı bölgelerini işgal edebileceğini söyleyerek, Kremlin şahinlerini yüreklendirmişti. ABD, Rusya “sopasını” kullanarak, Avrupa Birliği ülkelerini, Almanya ve Fransa’nın kurmaya çalıştıkları Avrupa Ordusu’na destek vermekten vazgeçirmeyi ve yeniden NATO çatısı altında toplanmalarını sağlamayı hedefliyordu. Bu yolla, nükleer silahları da olan yeni bir birliğin oluşmasını engellemek, AB’nin dağılma sürecini başlatmak istiyordu.

    ABD, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne uyguladığı silah ambargosunu kaldırırken, Girit’in Suda limanına en büyük uçak gemilerinden birini demirlerken, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya’ya üsler sıralarken, Finlandiya ve İsveç’i NATO üyesi yaparken yalnızca, Çin’in ile en büyük pazarı olan Avrupa’nın ilişkisini koparmayı hedeflemiyordu; ABD’nin gizli ajandasında, Irak ve Suriye’nin kuzey bölgelerinden Akdeniz’e uzanacak bir terör devleti oluşturmasını engelleyen Astana Süreci ortaklarını çevreleme planı da vardı



    UZUN BİR SAVAŞ DÖNEMİ KÜRESEL DENGELERİ NASIL ETKİLER?

    Putin’in kısmi seferberlik ilanıyla Ukrayna savaşı yeni bir boyut kazanmış oldu. Referandum hazırlığı ile birlikte gündeme gelen kısmi seferberliğin genel seferberliğe dönüşme olasılığı oldukça yüksek. Çünkü, referandum kararı, Putin’in işgal ettiği Donbas bölgesini Kırım gibi ilhak etmekte kararlı olduğunu gösteriyor. Ukrayna’nın böyle bir sonucu kabul etmeyeceğini açıklaması savaşın uzayacağı anlamına geliyor. Savaşın uzaması, bu kışı donmadan geçirebilme ve sanayiinin çarklarını çevirebilme telaşında olan Avrupa’nın daha zor duruma düşmesine neden olacaktır.

    NATO ile Rusya arasında sıkışan Avrupa, Rusya’ya uyguladığı yaptırımları daha ne kadar sürdürebilecektir. Rusya’nın doğalgaz vanalarını açmaması durumunda, karakış bastırdığında insanlar sokaklara döküldüğünde, Avrupalı yönetimler vatandaşlarına neler söyleyebileceklerdir?

    Putin, Ukrayna’nın Donbas, Luganks, Zaporojye ve Herson bölgelerinde bağımsızlık referandumu yapılacağını açıkladı ve referandum sonuçlarını kabul edeceklerini söyledi. Rus yanlılarının çoğunlukta olduğu bilinen bu bölgelerde yapılacak referandumda bağımsızlık kararı çıkacak ve Kırım’da olduğu gibi, bu “bağımsız” bölgeler Moskova’ya bağlanma kararı alacaklardır.



    UKRAYNA, REFERANDUM SONRASINDA TOPRAKLARINI SAVUNMAYA DEVAM EDERSE…

    Donbas, Lugansk, Zaporojye ve Herson’un Kremlin’e bağlanma kararı sonrasında, buraları Rus toprağı sayılacak. İşin ilginç yanı, Ukrayna bu bölgeleri kurtarabilmek amacıyla savaşı sürdürmeye devam ederse, Rus Anayasası’na göre, Rusya’ya saldırmış sayılacak. Bu durumda da Rusya, “vatanını” savunma durumunda kalan bir ülke olarak nükleer silah dahil, bütün savunma araçlarını kullanma hakkı kazanmış olacak.



    PUTİN NEDEN SERTLEŞİYOR?

    24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgale başlayan Rus güçleri, kısa zamanda hedeflerine ulaşacaklarına inanıyorlardı. Bu nedenle de 160 kilometrelik bir askeri konvoy oluşturarak, pikniğe gider gibi başlattılar işgal operasyonunu. Fakat, daha çok Rusya Federasyonu’na bağlı bölgelerden toplanan ve yeterli eğitim görmemiş askerlerden oluşan konvoy, çok güçlü bir direnişle karşılaştı. İşgal operasyonu zafiyete uğradıkça, ülkelerini savunan Ukraynalıların direnme gücü arttı. Son zamanlarda Rus askerleri, işgal ettikleri bazı bölgelerden geri çekilmek zorunda kalmıştır. Birkaç gün önce de, Rusların referandum yapmaya hazırlandıkları Herson’da da çok sayıda Rus tankını etkisiz hale getirdi.

    Küresel bir güç olan Rusya, kısa bir sürede Kiev yönetimini yıkacağını belirlenen sürede hedeflerine ulaşamadı, tahmin edilenden çok fazla zaiyat verdi. Rusya kendi halkına bu gecikmenin nedenini açıklayamadı. Savaş karşıtı gösteriler yapıldı.

    Rusya şimdi kısmi seferberlk çerçevesinde 300 bin yeni askeri silah altına alacak, yapacakları göreve göre eğitip donatarak Ukrayna’ya gönderecek. Bu hazırlığın yılbaşından önce tamamlanması mümkün değil.

    Diğer taraftan, Ukrayna’ya gönderilecek 300 bin Rus askerine karşı koyabilmek için, Batılılar da, bu büyüklükte bir askeri güce karşı koyabilecek sayıda paralı ve donanımlı askeri cepheye süreceklerdir. Bu gelişme, çatışmayı hem uzatacak hem şiddetlendirecek hem de Rusya- Ukrayna savaşı olmaktan çıkararak Rusya-Batı savaşına dönüştürecektir.

    SAVAŞIN UZAMASININ KİMSEYE YARARI OLMAZ

    Savaşın uzamasının ne Ukrayna’ya ne Rusya’ya bir yararı olmayacaktır. Savaştan en çok zarar görenler ise Avrupa ülkeleri ve Çin olacaktır. Ekonomisini, sanayiini Rus doğalgazına göre programlamış olan Avrupa ülkeleri savaşın uzamasından büyük zarar görecekler, giderek güç kaybedeceklerdir.

    Üç kıtayı ve 65 ülkeyi karalardan ve denizlerden birbirine bağlayarak küresel ekonominin kaptanı olmaya hazırlanan Çin de, en büyük pazarını kaybetmiş olacağından, Rusya- Ukrayna savaşından en olumsuz etkilenen ülkelerden biri olacaktır.

    Ukrayna-Rusya savaşının boyut değiştirecek uzaması, Batı’nın/NATO’nun Rusya’ya karşı daha etkili yaptırım kararı uygulama kararı alması durumunda, bir NATO üyesi olan Türkiye’nin her iki tarafla başarıyla sürdürdüğü ilişkileri zora sokabilecektir.

    Avrupa’nın orta yerinde adı konmamış bir dünya savaşı olarak yaşanmakta olan savaşın biran önce sona ermesini diliyoruz.



    Ülker Piriyeva


    www.AzadMedia.az

    Mətndə səhv var? Onu siçanla seçin və Ctrl+Enter düyməsini basın.
    OXŞAR XƏBƏRLƏR

    Köşə
    XƏBƏR LENTİ
    BÜTÜN XƏBƏRLƏR