AzadMedia
Telegram Facebook Twitter Youtube Instagram

Emektar Gazeteci Kemal Sallı : “Doğu'nun Parlak Yıldızı Ali Şir Nevayi” - ÖZƏL

  • + A
  • - A
  • 4-01-2023, 16:27


    Emektar Gazeteci Kemal Sallı : “Doğu'nun Parlak Yıldızı Ali Şir Nevayi” - ÖZƏL


    ALİ ŞİR NEVAİ

    Türk nazmıda çü min tartıp ‘alem

    Eyledim ol memleketni yek kalem

    (Türk şiirinde bayrak açıp o memleketleri tek kalem eyledim.)

    M. KEMAL SALLI



    Türk Dünyası’nın ünlü şair ve devlet adamı Ali Şir Nevayi'nin doğumunun 580. yıl dönümü olması dolayısıyla, Uluslararası Türk Akademisi 2021 yılını "Ali Şir Nevayi Yılı" ilan etmiş ve Astana’da Ali Şir Nevayi konulu bir dizi etkinlik düzenlenmişti.



    "Doğu'nun Parlak Yıldızı Ali Şir Nevayi" konulu konferansa, dönemin Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Darhan Kıdırali, Özbekistan'ın Astana Büyükelçisi Saidikram Niyazhocayev, ünlü Kazak şairi ve Ali Şir Nevai uzmanı Nesipbek Aitulı, Ali Şir Nevayi Taşkent Özbek Dili ve Edebiyatı Üniversitesi Rektörü Şuhrat Sirociddinov, Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Ömeroğlu'nun yanı sıra Türk dünyasının tanınmış devlet ve bilim insanları katılmıştı. Konferansta yaptığı konuşmada ayrıntılı bir Ali Şir Nevayi portresi çizen Ünlü Kazak şair Nesipbek Aitulı, 30 yıldır Ali Şir Nevai'nin eserlerini incelediğini belirterek, "Nevai'nin zengin mirası, nesilden nesle aktarılmalıdır" demişti.

    ​​​​​​​

    Astana’daki geniş katılımlı Ali Şir Nevayi konferansının ardından, Uluslararası Türk Kültür ve Miras Vakfı da, ünlü şair ve devlet adamının doğumunun 580. Doğum yıldönümü dolayısıyla Bakü’de, Özbekistan Parlamentosu Yasama Meclisi milletvekilleri ve Azerbaycan’ın ünlü bilim insanlarının, siyasetçilerinin ve uluslararası kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla bir etkinlik düzenlemişti. Etkinlik dolaysıyla Ali Şir Nevayi Eserleri adlı bir kitap yayınlayan Uluslararası Türk Kültür Miras Vakfı Başkanı Günay Efendiyeva, etkinlikte yaptığı konuşmada, “Şairin şaheseri olarak kabul edilen “Hamse” adlı eserini Türk dilinde yazması, onun Türk Dünyası’na olan sevgisinin, saygısının ve bağlılığının tezahürüdür” demişti.



    Azerbaycan Milli Meclisin Milletvekili Nizami Ceferov, “Ali Şir Nevai'ye benzemek, Orta Çağ'da ibadet gibiydi. Onun eserleri, Türk ebediyatının nadide örneklerindendir" demişti.

    Özbekistan Parlamentosu Yasama Meclisinin milletvekili Oydin Abdullayeva, Asya Rönesansı’nın önde gelen düşünürlerinden olan Nevayi'nin dünya edebiyatına katkısının kültürel etkileşimin parlak örneği olduğunu belirtmiş ve şöyle demişi: “Nevayi, tüm hayatını Türk dilinin gelişimine adayarak, bu işte büyük başarılar elde etti. Büyük şairin eserleri Fars, İtalyan, Alman, Fransız, Hint, Türk, İngiliz, Rus, Azerbaycan, Türkmen ve diğer dillere çevrilerek tekrar tekrar yayınlanıyor. Ali Şir Nevayi'nin eşsiz yaratıcı ve bilimsel mirası, sadece Özbek halkının tarihinde değil, aynı zamanda dünya edebiyatı tarihinde, milli kültürümüzün ve edebi-estetik düşüncemizin gelişmesinde de özel yere sahiptir”.



    PUŞKİN, DANTE, SHAKESPEARE VE NEVAİ

    Hazırladığı “Ali Şir Nevayi Eserleri” konulu kitap hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ramiz Asker, “Ali Şir Nevayi, Çağatay edebiyatının şahı ve Türk dünyasının en büyük şairlerindendir. Dünya edebiyatında Puşkin, Dante ve Shakespeare'in yeri ne kadarsa Ali Şir Nevai'nin de Türk Dünyası edebiyatındaki yeri bundan daha fazladır" demişti.



    Prof. Dr. KARAÖRS’ÜN ANLATIMINDAN NOTLARLA ALİ ŞİR NEVAYİ

    Ali Şir Nevayi’nin 580. doğum yıldönümü dolayısıyla Türkiye’de düzenlenen etkinliklerin ve yapılan yayınların, ömrünü Türkçe’ye adamış şair ve devlet adamı olan Ali Şir Nevayi’nin genç kuşaklara tanıtılması açısından yeterli olduğu söylenemez.



    Türk Edebiyat Vakfı’nın geleneksel haftalık konferanslar dizisinin geçen haftaki konusu Ali Şir Nevayi ve konuşmacısı da Prof. Dr. Metin Karaörs’tü. Prof. Dr. Metin Karaörs, Ali Şir Nevayi söz konusu olduğunda ilk akla gelen isimlerdendir.

    Karaörs Hocamızın vereceği konferans, Ali Şir Nevayi konusundaki bilgilerimizi artırmak için bulunmaz bir fırsattı. Gittik, dinledik, fotoğrafladık ve Türk Dünyası’nın ünlü şair ve devlet adamı Ali Şir Nevayi’yi Prof. Dr Metin Karaörs’ün anlatımından notlarla sunuyoruz:

    “2022 yılı, Türk edebiyatının nazım ve nesir sahasındaki büyük ustası, Türk milliyetçiliğinin şuurlu bir önderi ve Türk ahlak, fazilet ve faziletinin örnek şahsiyeti olan, ruhu, manası ve eseri önünde zaman ve mekânın hürmetle boyun eğildiği Ali Şîr Nevayi’nin doğumunun (9 Şubat 1441) 581. ölümünün (3 Ocak 1501) 521. yıl dönümüdür. Onunla aramıza giren zaman ve mekân farklılıklarına ve Doğu Türkçesi’nin (Çağatay Türkçesi) hususiyetlerine rağmen Nevâyi, Türkiye’de gün geçtikçe tanınıp sevilmekte, eserler incelenmekte, fikir ve düşüncelerinden faydalanılmaktadır.

    ​​​​​​​

    Edebiyatın her şeyden evvel ‘bir dil meselesi’ olduğuna, milli zevk ve milli şuurun geliştirdiği bir dil ile edebiyatın yükselebileceğine inanmıştır.

    Nevayi ve eserleriyle ilgili olarak dış ülkelerde ve Türkiye’de akademik seviyede pek çok çalışma yapılmıştır. Türkiye’de Çağatay Şiiri ve Edebiyatı ile ilgili çalışma ve araştırmalarıyla tanınan Prof. Dr. Kemal Eraslan’ın redaktörlüğünde yapılan çalışmalar sonunda Nevayi Külliyatı, Türk Dil Kurumu tarafından yayınlanmıştır. Bu eserler iç ve dış yapı bakımından incelenmelidir.




    “NEVAYİ EDEBİYATIMIZIN EN ÇOK ESER VEREN ŞAİR VE YAZARLARINDAN BİRİDİR”

    Nevayi, Türk edebiyatının en çok eser veren şair ve yazarlarından biridir. Mesnevileri en büyük İran şairlerinin eserleriyle boy ölçüşebilmektedir. Millî şuurla Türk Dili’ni ele almış, onu ilim ve edebiyatın her sahasında işlemiş ve dili “Nevâyi Dili” diye şöhret kazanmıştır. Eserlerini anlamak ve anlatmak için hususi lugatlar ve gramer kitapları yazılmıştır. Edebiyatımızda ilk şairler tezkiresini yazan Nevâyi’dir. Hatıratı, sanat ve ilim hayatını ve sosyal durumu anlatır. Tarih, tasavvuf ve şeriatla ilgili eserleri vardır. Musiki, yazı ve tezhib sanatları üstadıdır. Eserlerinin bazıları bestelenmiştir. Büyük bir devlet adamı, üstün bir insandır.

    ​​​​​​​

    Altmış yıllık bir ömre sahip olan Nevayi, Horasan Hükümdarı Hüseyin Baykara zamanında, şair, yazar ve devlet danışmanı olarak yaşamış, durmadan yazmış ve 29 ciltlik bir Nevayi Külliyatı meydana getirmiştir. Nevayi’nin eserleri üzerinde bilimsel çalışmalar (yüksek lisans ve doktora tezleri) yapılmış ve Nevayi Külliyatı Prof. Dr. Kemal Eraslan’ın danışmanlığında Türk Dil Kurumu tarafından Türkiye Türkçesi Alfabesi ile yayınlanmıştır.

    ​​​​​​​

    Nevayi, Türk Edebiyatında en çok eser veren bir şahsiyet durumundadır. “Hazâyinü’l-Ma’anî” adı altında toplanan 4 Türkçe divanı toplam 55.000 mısra tutmaktadır.

    Türkçe divanlarını yılın mevsimleri gibi dörde ayırarak isimlendirmiştir: Garâ’ibü’s-sığar (çocukluğun gariplikleri), Nevâdirü’ş-şebâb (gençliğin erdemleri), Bedâyi’ül-vasat (orta yaşlılığın güzellikleri), Fevâ’idü’l-kiber ,(yaşlılığın faydaları) Farsça dîvân)

    Batı Türkçesinde iki divanı olan bir şair yoktur ve Nevayi’nin bir divanındaki şiirler kadar çok şiiri bulunan bir şair de yoktur.

    Nevayi’nin orijinal karakter taşıyan beş manzum mesneviden oluşan hamsesi, 1484’te tamamlanmış olup, 64.000 mısradan meydana gelmiştir. Hayretü’l-Ebrâr, Ferhâd u Şîrin, Leylâ vü Mecnûn, Sebâ-i Seyyâre, Sedd-i İskenderi adlarındaki bu mesneviler birer ‘manzum roman’ vasfını taşırlar.”

    ​​​​​​​

    “NEVAYİ’NİN YÜKSEK ÜLKÜSÜ TÜRK ÜLKELERİNİ FETHETMEKTİR”

    “Nevayi’nin yüksek ülküsü “Türk Ülkelerini Fethetmektir. Türkçe yoluyla fetih Türk birliği demektir. Ortak bir Türk Dili oluşturmaktır.

    Cihanda Türk edebiyatı bayrağını kaldırmak suretiyle Türkleri tek bir millet haline soktum”. “Hiç ordum olmadığı halde her tarafa yalnız divanlarımın nüshalarını göndermek suretiyle Çin hududundan Tebriz’e kadar bütün Türk ve Türkmen illerini fethettim”. “Sen kılıçsız yalnız kalemin ile Türk ülkelerini, Türk milletinin kalbini fethedeceksin, onları tek bir millet yapacaksın. Türk iklimleri sana aittir. Sen bu milletin sahip-kıranısın”




    “ALİ ŞİR NEVÂYİ’NİN TÜRKÇÜLÜĞÜ VE TÜRKÇE SEVGİSİ”

    “Bilge Kağan ve Tonyukuk’taki Türklük şuurunun, Kaşgarlı Mahmut’taki Türklük ve Türkçe sevdası ve müdafaasının Nevâyi’de de bir millî hassasiyet hâlinde devam ettiği görülmektedir. “Edebiyatın her şeyden önce bir dil meselesi olduğuna” inanmıştır. Ancak millî zevk ve millî şuurun geliştirdiği bir dil ile edebiyatın yükselebileceğini söyler.

    “Türklük şuuru, tarih boyunca kendisini daha çok dil sahasında göstermiştir. Nevâyi, en büyük Türkçecilerimizden biridir. Nevâyi’nin Türkçe sevgisi çok derin ve şuurludur. Ömrü boyunca Farsça ile boy ölçüşecek derecede bir edebî dil meydana getirmeye çalışan ve edebî eserler vermeğe çalışan Nevâyi’dir. O bu davasını şuurlu bir surette yürütebilmek için şiirden vazgeçerek işi dilciliğe dökmüş ve yazdığı Muhâkemetü’l-Lugateyn adlı eseriyle Türk Dili Tarihi’nde de kuvvetli bir yer almıştır.

    Muhâkemetü’l-Lugateyn’de bir filolog olarak Farsça ile Türkçeyi mukayese etmiş ve Türkçenin zenginliğini ortaya koymuştur”.

    ​​​​​​​

    “…Nevayi eserinde Türkçenin şekil bilgisi zenginliklerini, isim cinsi kelimelerin zenginliğini, 100 fiil yazarak Türkçenin fiil zenginliğini bir flalog (dil bilimci) gibi ortaya koymuş bu zenginliklerin Farsçada olmadığını belirtmiştir; aylanmak, bohsamak, sıpkarmak, … gibi. Eserinin sonunda şöyle demektedir:

    ‘Ve hünersiz Türkning sitem-zarîf yigitleri âsânlıkka bola Fârisi elfâz bile nazm ayturga meşgul bolupturlar’/Türk’ün bilgisiz ve zavallı gençleri güzel sanarak Farsça şiir söylemeye özeniyorlar.’ Türk dilinin zenginliği bunca delillerle sabit olunca kendi öz dilleri dururken başka dillerle şiir söylememelidirler.”

    “…Nevâyi, divanlarının ve bazı eserlerinin yukarıda tarif edildiği şekilde Türkçenin güzelliklerini aksettirecek şekilde olduğunu belirterek her divanının yazılış sebebi ve konusunu anlatarak, Türkçe sevgisinin Farsçayı bilmeyişinden ileri gelmediğini şu şekilde belirtir:

    ‘Zannedilmesin ki benim Türkçeyi övüşüm Türk olduğumdan ve tabiatımın Türkçe sözlere alışmasından ve Farsça bilmeyişimdendir. Aslında Fârisi’yi öğrenmekle hiç kimse benim kadar gayret sarf etmemiş, bu dilin doğrusunu, yanlışını benim kadar öğrenmemiştir.’ ”

    ​​​​​​​

    “NEVAYİ’NİN ANLAŞILMASI ORTAK ÜST İLETİŞİMİ HIZLANDIRACAKTIR”

    Nevayi’nin Türk Dünyası’nın en gelişmiş yazı dilini kullanan ve en çok nüfusa sahip Türkiye Türkleri tarafından anlaşılması, Türk Dünyası’ndaki ortak üst iletişimi hızlandıracaktır. Nevayi’nin eserleri, bir devlet adamı edası ve renkli hayalleri ile Baki’nin, lirik ve yanık aşkı anlatan Fuzuli’nin, öfke ve hırçınlığı ile Nef’i’nin, şuh edası ile Nedim’in, inceliği ve zarifliği ile Şeyh Galip’in, sadeliği ve anlaşılırlığı ile Yunus Emre’nin şiirleri ile karşılaştırılmalıdır.

    Bugün Türkiye’de Nevayi’nin eserlerini, özellikle içyapı bakımından, sadece Doğu Türkçesi ve Nevayi üzerinde çalışan uzmanlar anlayabilmektedir. Nevayi’nin eserleri Prof. Dr Mehmet Kaplan’nin şiir ve nesir tahlillerinde uyguladığı metin tahlili, Prof. Dr. Ali Nihat Tarlan’ın divan şiirine uyguladığı metin şerhi ve bu eserlerin cümle yapıları Prof. Dr. Muharrem Ergin’nin cümle tahlilleri metotları ile incelenmelidir.

    Nevâyi’nin yukarıda duygu ve düşünceleri bugünkü Türk Dünyası’nda 27 farklı alfabeyle yazılan ve 20 farklı yazı diline ayrılmış ‘Türk Dünyası’nın Dil Birliği Meselesine’ de ışık tutmaktadır.

    ​​​​​​​

    Nevâyi’nin, Çağatay Türkçesi’ni Doğu Türk bölgelerinde kullanılan müşterek bir ‘üst dil’ yapmak istediği gibi, bugünkü ‘Türk Dünyası’nın Yazı Dili ve Alfabe Birliği Meselesi’, muhtemelen ‘Türkiye Türkçesi Alfabesi’yle, ‘Türkiye Türkçesi Yazı Dili’nin bütün Türk dünyasında ‘ortak-üst’ dil olarak benimseyip kabul edilmesiyle halledilebilecektir. Ancak bu ortak yazı dili ve alfabe birliği Türk boylarının kendi hür iradeleriyle verecekleri kararlar sonunda mümkün olacaktır.”

    Türk Edebiyatı Vakfı’nın bu bilgilendirici ve aydınlatıcı etkinliği toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.


    www.AzadMedia.az

    Mətndə səhv var? Onu siçanla seçin və Ctrl+Enter düyməsini basın.
    OXŞAR XƏBƏRLƏR


    Köşə
    XƏBƏR LENTİ
    BÜTÜN XƏBƏRLƏR