![TDSP İnsan Hakları Açısından Doğu Türkistan Bildirisi - ÖZƏL](/uploads/posts/2022-09/1663576858_a4b823c6-b039-4478-84a6-c13f626fecf5.jpeg)
TDSP İnsan Hakları Açısından Doğu Türkistan Bildirisi
Azadmedia.az - Türk Dünyası STK’lar Platformu (TDSP) tüm üye ve paydaşları ile Çin Devletini ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) Genel Sekreteri Xi Jinping’i Doğu Türkistan’da İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine (İHEB) uymayan tüm insanlık dışı uygulamalarından dolayı kınamaktadır.
ÇKP’nin düzenlediği ve (ÇKP) Merkez Komitesi Siyasi Bürosu üyesi ve Merkezi Propaganda Dairesi başkanı Huang Kunming’in, ÇKP Genel Sekreteri Xi Jinping’in 10 Aralık 2018 İHEB’nin 70. Yıldönümünde gönderdiği anma mektubunu okuduğu tüm vurguların Çin’in ve Xi Jinping’in uluslararası kamuoyunu aldatmaya yönelik iddialar olduğunu görüyoruz
Aynı sempozyuma, İHEB'nin insan uygarlığının gelişimi tarihinde büyük öneme sahip bir belge olduğunu ve derin bir etkisi olduğunu vurgulayan bir tebrik mektubu gönderen Xi Jinping, Doğu Türkistan ile ilgili İHEB’ne uygun şeffaf bir yönetim anlayışını sağlamamasını şiddetle ve tekrarla kınadığımızı bilmelidir.
Çin; Sınır Tanımayan Gazetecilerin Basın Özgürlüğü endeksinde dünyada son sıralarda kendisine yer bulmaktadır (Sondan 4.). Baskı ve korku ile iç basını bastıran, uluslararası basından; Çin’in İnsan Haklarına uygun olmayan eylemlerini saklamaya çalışan Çin devleti ve Çin’i temsilen ÇKP lideri Xi Jinping; bu gerçekler ışığında İHEB’ne karşı durduklarını ispatlamış olmaktadır.
Tüm bunların ışığında Çin Yönetimi uyguladığı politikalarla doğuştan gelen insanı hakların neredeyse tamamını engellemekte ve Doğu Türkistan’da Türk nüfusunu, sistematik ve planlı şekilde asimilasyona maruz bırakmaktadır. Hal böyleyken, BM üyelerinin imzaladığı İHEB’ne uyulmadığı ve BM üye ülkelerinin büyük çoğunluğunun Doğu Türkistan’daki İnsan Hakları İhlallerine sessiz kalması, uluslararası barış ve güvenliği koruma amacına yönelik bir kurum olan BM’nin Dünya siyasi tarihindeki geçerliliğini ve varlığının sorgulanmasına neden olmaktadır.
Çin Yönetiminden Doğu Türkistan’da İHEB’in ilgili maddelerini tek tek ve bütününe uygun bir şekilde davrandığını dünya insanlığına kanıtlamasını şiddetle istiyoruz. Bunun aksi durumunda ise Çin yönetiminin Doğu Türkistan ile ilgili söylemlerinde samimi olmadığı durumu ortaya çıkmaktadır. Bu hem BM üyesi devletleri hem de İHEB’e imza atmış tüm devletlere gerçeğe aykırı beyandır. Oysa gerçeğe aykırı bu beyanlar mevcut yönetimin karşısında önemli bir sorun olarak durmaktadır. Henüz kendi ülkesinde insan hakları ile ilgili sorunları çözemeyen bir devletin, BM üyeliği de tartışmalı hale gelecektir.
Bir milyondan fazla insanın kamplarda keyfi şekilde gözetim altında olduğu Doğu Türkistan’da Covid-19 salgını ile birlikte yeni bir uygulama da hayata geçirilmiş ve bölgede “Karantina Kuşatma Politikası” uygulanmaya başlamıştır. İnsanlar evlerine hapsedilmekte, kapıları kilitlenmekte ve normal yaşamlarından adete izole edilmektedir. Ağustos ayı başlarından beri uygulanan bu tecrit, insanların evlerinde stokladığı yiyecek ve diğer yaşam malzemeleri tamamen tükenmiş ve açlık baş göstermiştir. Özellikle Gulca kentinde insanların açlıktan ve tıbbi yardıma ulaşamamaktan dolayı bazı hastaların hayatlarını kaybettiği bildirilmektedir.
Durum böyleyken ne Türk Devletleri’nin ne de İslam Devletlerinin Çin yönetiminin bu tutumuna karşı tepki koymaması, Doğu Türkistan halkını derinden üzmektedir. Türk dünyasının ve İslam dünyasının, kan kardeşlerine ve din kardeşlerine sahip çıkmaları beklenmektedir. Şüphesiz ki BM’in konuyla ilgili aldığı kararları tanımayan bir siyasi yapının kendi arasında birlik olamayan devletlerin ayrı ayrı kınamasını çok dikkate alacağını da düşünmek hata olacaktır. Ancak Bütün bunlara rağmen Türk Devletleri içerisinde İnsan haklarına özveride öncü olan Türkiye’nin bu konuda dikkate değer söylemler üreteceğine yönelik umutlarımız hala diri durumdadır.
Bu bildirimizi TDSP üye ve paydaşlarımız ile imza altına almak, Çin’i İnsan Haklarına uyan bir düzeni oturtması için uyarmak amacıyla TDSP olarak sivil inisiyatif alarak, Türkiye Cumhuriyeti Millet Meclisi dâhil BM, Avrupa Birliği ve İHEB’ne imza atmış özgür Dünya devletlerin meclislerinde okunarak etkili olmasını amaçlıyoruz.
Görünürde insan haklarına önem veren, ancak bu bildirite sessiz kalan devletleri ve ilgili kurumları da insan haklarına saygı duymayan ikircikli devletler ve kurumlar olarak göreceğimizi açıkça bildiririz.
Not: Şimdiye kadar İnsan Haklarında Çin’i eleştirmeyen İslam devletlerine de “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” hadisi şerifini hatırlatmak isteriz.
Doğu Türkistan’da ki baskı ve zulmün son bulması dileğiyle.
1- Serdar Şahin - TDSP Başkanı
2- Doç. Dr. Yalçın Bay - Akademik Kurul Başkanı
3- Hakan Dikmen – Basın ve Medya Kurul Başkanı
4- Prof. Dr. Ali Akdemir – TDSP Üye
5- Prof. Dr. Mevlüt Uyanık – TDSP Üye
6- Abdulmetin Keskin – TDSP Üye
7- Şeref Kocakaya – TDSP Üye
8- Bestami Erdem – TDSP Üye
9- Dr. İskender Daşdemir – TDSP Üye
10- Durak Turan Düz – TDSP Üye
11- Erol Yolcu – TDSP Üye
12- Ertolkun Gayretullah – TDSP Üye
13- Ferhat Avşar – TDSP Üye
14- Halit Gökalp Küçük – TDSP Üye
15- Hüseyin Delibalta – TDSP Üye
16- Mensur Yakup – TDSP Üye
17- Nurbala Avcı – TDSP Üye
18- Serhat Doğan – TDSP Üye
19- Yasin Berber – TDSP Üye
20- Yunus Bayatlı – TDSP Üye
21- Halit Gökalp Küçük – TDSP Üye
22- Serhat Doğan – TDSP Üye
23- İsmail Hakkı Erdoğmuş – TDSP Üye
24- Hamit Göktürk – TDSP Üye