Aslında, insanoğlu, kendisini alakadar etmeyen yüzlerce ayrıntıya maruz kaldığı zaman sağlıklı bir değerlendirme yapması mümkün değildir. Medya dilinde buna “enformasyon yağmuru” denir. İşte, o an anlık bilgi bombardımanın tesiriyle kanaatler değişebilir. Yorum yapamamak, geçmişi görememek ve bugünü değerlendirememek işte bu sebeptendir..

Basın, milletin müşterek sesidir. İşte, o zaman için "Keşkül" den görevi "Kaspi" aldı. O günün aynası olan Kaspi...

Tarihi malzemelerden o da anlaşılıyor ki, "Keşkül" ün bu doğrultudaki adımlarını 1881 yılından 1919 yılına kadar ışık yüzü gören "Kaspi" gazetesi sürdürdü. Daha doğrusu, "Keşkül" ün düşünceleri "Kaspi" gazetesinin sayfalarında M.Şahtaxtlı, Ə.Ağayev ve başkaları tarafından daha geniş tebliğ edilerek, ulusal kimlik bilincinin oluşmasında Azerbaycan'ın Avrupa'ya, bütünlükle dünya birliği'ne entegrasyonunun sağlam temeller üzerinde kurulmasına katkı sağladı.

Ülkede yayınlanan rusça gazeteler arasında en uzun ömürlü olan "Kaspi" nin naşirlik'ını 1897 yılından itibaren Hacı Zeynelabidin Tağıyev kendi üzerine alıp, aynı dönemden gazetenin redaktoruluğunu Alimerdan bey Topçubaşov, sonraları ise Alibey Hüseyinzade icra etti.