Günah çıkarma işi Hristiyan din dünyasına ait olan bir kavram olsa da günümüzde bizde de siyasilerin, bürokratların, akademisyenlerin, aklınıza kim geliyorsa her meslek kesiminden meslek erbabının istifaya zorlandığında ya da koltuğu alındığında yaptığı bir yoldur.
Fokur fokur kaynayan ülkemin her kesiminde, neden koltukta oturanlar doğruları konuşmuyorlar? Gerek Cumhurbaşkanlığı seçimleri olsun, gerek yerel seçimler sonrasında günah çıkaran birçok babayiğit ekranlarda boy gösterdi.
Bu babayiğitler çoğumuzun eleştiri konusu oldu. Günah çıkarmaya başladılar. Makam elden gittikten sonra gerçekleri söylemeye başladılar.
Koltukla var olup, koltukla yok olanlar, koltuk yoksa yalan da yok, noktasına gelmek ne kadar doğru?
Elbette kim nasıl istiyorsa öyle davranır, hiç kimsenin de buna bir diyeceği olamaz.
Olmamalı da.
Ama insanlık bunu gerektirir.
Örneğin bir sanatçı, gazeteci, sporcu, ekonomist ya da sade bir vatandaş, ben söyleyeceğimi söyledim deyip, her şeyden elini ayağını çekebilir mi?
Memleket sevdası, makamla, mevkiiyle, süreyle, sınırlandırılabilir mi?
Eğer derdiniz doğruları dile getirmekse, her koşulda bunu dile getirmelisiniz.
Demek ki doğrular gibi beklentiler de kişiden kişiye değişebiliyor.
Bizim için doğru olan, onlar için yanlış olabiliyor.
Kimilerimiz niye ortalıkta yoklar, konuşmuyorlar diye eleştirirken, susmanın da bir fazilet olduğuna inananlar olabiliyor.
Sorumluluklar nerede başlıyor, nerede bitiyor?
Makamla gelip, insan olup, makamla mı yok oluyorsunuz?
Gelin de çıkın işin içinden, tabii eğer çıkabilirseniz!
Hakan Dikmen