Bazı kişilerin özellikle sokak röportajlarında haline şükret ve telefonun ne marka sorularına İslami yönden cevap.
İslam da insanın yaratandan kendisi için istemesi anormal bulunamaz. Hatta dua yolu ile kulun Allahtan istemesi önerilir. Dua ile birlikte de tevekkül etmemiz, yani istediğimiz için bir şeyler yapmamız salık verilir. Peki, biz Allah’tan isteyebilir iken, başımıza seçtiğimiz bize konfor, refah getirsin diye seçtiğimiz yöneticilerden isteyince, birileri tarafından neden şükret haline dayatması ile karşı karşıya kalırız? O arkadaşlara sormak lazım, Allahtan isteyebilir iken, bizim refah ve konforumuz için kendi ellerimiz ile seçtiğimiz ve kamu görevine sevk ettiğimiz aramızdan çıkmış insanlardan istemek neden zorlarına gider. O kamu yöneticisi veya devlet görevlisi arkadaşların sıfatları Allah CC’den daha mı yukarıdadır? Allahtan isteyenler, kuldan neden isteyemez? Bu soruma cevabınız varsa buyurun cevaplayın.
Bir de durumumuz daha iyi olsun diye isteyen özellikle gençlere telefon markasını soran arkadaşlara soruyorum. Allah CC’üne dua yolu ile isteyene Allah CC’ü kulundan telefon markası ile ilgili bir ayrımı olabilir mi? Telefon markalarına göre kulun herhangi bir duasını kabul etmesi veya etmemesi düşünülebilir mi? Siz Allah CC’nün ayrım yapmadığı türden şeyler varken, Allah CC’den daha üst perdeden konuşarak sorgulayacak haddi nerden buluyorsunuz? Siz kimsiniz Allah aşkına? Daha üstün bir varlık mısınız?
Örneğin; bir inanan karnını doyurmak için dua yolu ile rızık isterken, diğer bir iş insanı yokluktan çıkmak için daha büyük bir isteği mal varlığı var diye dua yolu ile isteyene yaratan tarafından talebi engellenir mi?
Bir de şu taraftan bakalım. Vatandaşı olduğu ülkenin veya ilin yöneticilerinden vatandaşların isteklerine yöneticiler, telefon markası iyi diye isteyemezsiniz derler mi?
Mesela popüler olduğu için cumhurbaşkanına soralım, vatandaşlar daha iyi bir yaşam isterlerken, telefon markası iyi olanların isteğine cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gereksizdir der mi?
Yada, popüler olduğu için yine Ekrem İmamoğlu’nu örnek verelim. Birileri şehrin daha iyi yönetilmesi için bir talepte bulunduklarında İstanbul büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu vatandaşın isteklerine itiraz edebilir mi?
Bir farklı açıdan yaklaşması içinde dini konularda vaaz veren yine meşhur olan cübbeli Ahmet Hocaya da soralım… Allahtan isteyebilen kul, yine Allah’ın kulu olan devlet görevlilerinden vatandaş olarak isteyemezler mi?
Bu sorularımıza gazeteciler, akademisyenler, seçilmiş milletvekilleri, bakanlar, hocalar ve bu garabetti açıklamak isteyen tüm insanlardan ve bu konuya en çok muhatap olan medyacılardan, sokak röportajcılarından da cevap aramak için en azından fikirlerini paylaşmasını ve okak röportajlarında cevap verebilir veya arayabilirler.
Eğer bir insan her nereden olursa olsun kötü bir şey istemiyorsa ki, vatandaşın devlet görevlilerinden istediği bütün refah talepleri suç olamaz, kötü karşılanamaz.
Siz, siz olun haddinizi bilin. Kimse size birileri istedi ve engellediniz diye madalya vermez. Belki hizmet vermek ile görevli kişiler görevlerindeki başarısızlıklarını kapattığınız için aldıkları tepkileri engellediniz diye sempati duyabilir. Fakat gelişim; hür iradeleri ile isteyenlerin taleplerini karşılayan yöneticiler tarafından sağlanacağını kimse unutmasın. Ülke gelişince ilerleme sadece isteyenlere fayda sağlayamaz, herkes faydalanır. Şimdi tekrar soralım…
Allah CC’den bile İsteyen İnsanlar, Seçtiği Yöneticilerden Neden İstemez?