AzadMedia
Telegram Facebook Twitter Youtube Instagram

KEMAL SALLI: TÜRK TARİHİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ BİR KEŞİF - İLTERİŞ KUTLUK KAĞAN NE DİYOR? - ÖZƏL

  • + A
  • - A
  • 26-08-2022, 14:23

    KEMAL SALLI: TÜRK TARİHİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ BİR KEŞİF - İLTERİŞ KUTLUK KAĞAN NE DİYOR? - ÖZƏL
    Əməkdar Jurnalist Kemal Sallı


    KEMAL SALLI: TÜRK TARİHİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ BİR KEŞİF - İLTERİŞ KUTLUK KAĞAN NE DİYOR?



    Uluslararası Türk Akademisi (TWESCO)) ve Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü tarafından ortaklaşa yapılan arkeolojik araştırmalar sonucunda, Arkhangai bölgesi Nomgon Ovası'nda, Göktürk Kağanlığını yeniden canlandıran,Kültegin ve Bilge Kağan'ın babası, İkinci Göktürk Devleti’nin kurucusuİlteriş Kutluk Kağan'a ait bir külliye keşfedildi.

    Burada bulunan İlteriş Kutluk Kağan yazıtının,Kültgin Yazıtı ( 21.08.732) ve Bilge Kağan Yazıtı’ndan ( 20.09.735) daha eski olduğu tahmin ediliyor.



    Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Prof Dr. DarhanKıdırali, son görüşmemizde, “Tarihimize yeni yazılı belgeler kazandıran çok önemli bir keşif açıklayacağım” demişti. “Müjde”, tarihimiz ve kültürümüz açısından gerçekten çok büyük, çok önemli bir müjdeydi. İlteriş Kutluk Kağan Yazıtı’nın bulunması, 1965 yılında, Kazakistan’daki IssıkKurgan’da, “Altın Elbiseli Adam”ın bulunması kadar önemli sonuçlar üretecek bir keşiftir.

    12 BİN YILI KAYIP OLAN TARİHİMİZ

    Milat öncesi Türk tarihi söz konusu olduğunda, aklıma ilk önce Kazakistan coğrafyası gelir. 1965 yılında, IssıkKurgan’da “Altın Elbiseli Adam”ın mezarını bulunmasından bu yana, Türkistan coğrafyasında binlerce yıllık tarihimizin karanlıkta kaldığına ya da bırakıldığına ilişkin kaygılarım giderek artmaktadır.

    “Altın Elbiseli Adam”ın mezarında ele geçen gümüş tas üzerindeki ön-Türk alfabesiyle yazılmış yazı tam olarak okunabildiğinde, yalnız Türk tarihi değil, insanlık tarihinin yeniden yazılması gerekecektir. Çünkü, Türkistan coğrafyasında Türk tarihinin en azından onbin yıllık bölümü karanlıkta kalmış ya da bilinçli olarak karanlıkta bırakılmıştır.

    Bu söylediklerimiz bir iddia değil, bilimsel bir gerçektir. Bu iddiamızı dayandığımız bilimsel gerçeklerle birlikte ortaya koyduğumuzda, tarihçiler tarafından da desteklenmektedir.

    BİLİM DİYOR Kİ…

    Değerli araştırmacı Servet Somuncuoğlu'nun Türk tarihine, insanlık tarihine kazandırdığı benzersiz, paha biçilemez değerdeki servetin kıymeti, sağlığında maalesef anlaşılamadı. Türkistan coğrafyasının binlerce metre yükseklikteki karlı buzlu yaylalarının kayalarına nakşedilmiş, 12-15 bin yıl öncesine tarihlenen, insanlık tarihinin en eski mesajlarını görüntüledi, kitaplaştırdı ve bilim adamlarının önüne koydu.

    Bilim adamları, insanlığın resimden piktografa (Eski Mısır'da olduğu gibi harf yerine geçen resimli tek işaret), piktograma (stilize resim), ideograma (doğrudan fikri anlatan işaret), oradan da fonograma (bir harf, hece ya da sesi gösteren işaret), en sonra da harfe (dildeki bir sesi gösteren işaret) geçtiklerini belirtiyorlar.

    Burada, şu bilimsel gerçeğe dikkatinizi çekmek isteriz;biliminsanları, petrogliften alfabeye geçebilmek için,enaz 10 bin yıllık bir sürecin yaşanması gerektiğini savunuyorlar.

    Bu bilimsel gerçeğin de ortaya koyduğu gibi, yalnız Türklerin değil, insanlığın enazından 10 bin yıllık tarih şeridi karanlıktadır. Bu gerçek dikkate alındığında, Türk kültür coğrafyasındaki kaya resimlerini fotoğraflayıp kitaplaştıran Servet Somuncuoğlu’nun yaptığı çalışmaların, ortaya koyduğu belgelerin değeri çok daha iyi anlaşılmaktadır.

    İnsanlığın en eski yazışma dili olan kaya resimleri de, seslerin işareti olan harflerle yazılmış Orhun ve Yenisey anıtları da, Kültigin, Bilge Kağan, İlteriş Kutluk Kağan yazıtları da, üzerinde ÖnTürk alfabesiyle yazılmış bir yazı bulunan “Altın Elbiseli Adam”ın mezarından çıkarılan gümüş çanak da aynı bölgde, yani Türkistan coğrafyasındadır, fakat aradaki onbin yıllık tarih şeridi karanlıktadır.



    İLTERİŞ KUTLUKKAĞAN NELER DİYOR?

    Türk Dünyası’nın çok yönlü biliminsanlarından biri olan Darhan Hoca’nın o kadar geniş bir ilgi alanı vardır ki, her zaman her yerde karşınıza çıkabilir. Geçen akşam sosyal medyadan açıklayıverdi büyük müjdeyi; Uluslararası Türk Akademisi (TWESCO)) ve Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü ile birlikte Moğolistan’ınÖtüken bölgesinde bulunan HangaiJote’dekiNomgon Ovası’nda yürüttükleri arkeolojik kazılar sonucunda, İlteriş Kağan’a ait bir külliyeye ulaştıklarını müjdeliyordu. 2019 yılında, hedefe çok yaklaşılmışken, Covid-19 salgını nedeniyle, iki yıl ara verdikleri kazı çalışmalarına Temmuz 2022’de yeniden hız vermişlerdi. Çünkü bütün ekipte hedefe çok yaklaştıklarına ilişkin bir inanç vardı.

    Prof. Dr. DarhanKıdırali, Uluslararası Türk Akademisi ile Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü’nün birlikte sürdürdükleri arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkarılan İlteriş Kutluk Kağan yazıtı,Kültigin Yazıtı ( 21.08.732) ve Bilge Kağan Yazıtı’ndan ( 20.09.735) çok daha önceki yıllarda dikilmiş. İlteriş Kutluk Kağan yazıtı, üzerinde TÜRK kelimesinin yazılı olduğu en eski anıt olacak.

    Kültekin ve Bilge Kağan’ı babası İlteriş Kutluk Kağan adına yapılan 49x415 metre ebatlarındaki külliye, doğu-batı yönünde oval bir şekilde düzenlenmiş. Üzerine toprak yığılarak etrafı kanalla çevrilibir kale inşa edilmiş. Külliyenin batı yönünde ortası delik taş şeklinde bir sunak, iki yavrusu olan bir aslan heykeli ve iki koyun heykeli, doğu yönünde ise 51 adet balbal bulunuyor. Bu balbalların beş tanesinde dağ keçisi figürü saptanmış.

    Bu keşfin tüm dünyada ilgi uyandırmasının nedeni, külliyede ortaya çıkarılan heykeller ve Göktürk alfabesiyle yazılmış bir yazıtın olması. Bugüne kadar ortaya çıkarılan Bilge Kağan, Kültegin ve Tonyukuk yazıtları gibi, bu yazıt da bir kaplumbağa heykeli üzerinde yükseliyor. Anıtın üst bülümünde, kağanlık simgesi olan, vücudu ejder şeklinde iki kurt figürü yer alıyor..

    Kazılara katılan biliminsanları, 12 satılık yazıt üzerinde“”Tengri”, “Türk”, “tümen”, “kağan” ve “kutluk” kelimelerini rahatlıkla okuyabilmişler. Yazıtın bir yüzünde de Soğd alfabesiyle yazılmış yazılar bulunmaktadır. Yazıların tamamı okunduğunda, İlteriş Kutluk Kağan’ın Türk ulusuna ne gibi öğütler verdiğini öğreneceğiz.

    Kazıya katılan bilimadamları, Prof Dr. DarhanKıdırali ile birlikte düzenledikleri basın toplantısında, okuyabildikleri bölümlerden elde ettikleri bilgilere dayanarak, bu yazıtın Kültekin ve Bilge Kağan’ın babaları olan İlteriş Kağan’a ait olduğunu söylediler.



    NOMGON ÖTÜKEN Mİ, ERGENEKON MU?

    10 kadar dini külliyenin bulunduğu ve ongunları “dağ keçisi” olan Aşina Hanedenlığı’nın merkezi konumundaki Nomgon, Tonyukuk ve Kültegin’i konu alan destanlarda kutsal bölge sayılmakta ve “Ötüken” olarak anılmaktadır.O nedenle, uzun zamandır buranın,destanlarda anlatılan “Ergenekon” olup olmadığı tartışılmaktadır. Kazıların devamında elde edilecek bulgular ve yazıtın okunması sonrasında bu konunun daha da netleşeceği tahmin edilmektedir.



    KAZI SONUÇLARI KİTAP OLARAK YAYINLANACAK

    Kazı ekibinin başında bulunan Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. DarhanKıdırali,Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü üyesi biliminsanlarıyla birlikte düzenlediği basın toplantısında, kazı sonuçlarının, bulunan eserlerin fotoğraflarıyla birlikte, kitap halinde yayınlanacağını söyledi. Kazı sonuçlarını içeren ve Türk tarihi açısından çok önemli olan bu keşifte ele geçen buluntuların görüntülerini, kazıya katılan biliminsanlarının görüşlerini içeren kitabın Türkiye tanıtımı, Moğolistan Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü üyesi biliminsannın da katılımlarıyla, bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Bursa’da yapılacak.

    Bugüne kadar, üzerinde “TÜRK” kelimesinin yazılı olduğu en eski yazıtın Bilge Kağan Yazıtı olduğu kabul edilirdi. Bu keşif sonrasında, üzerinde “TÜRK” kelimesinin okunduğu Göktürk döneminin en eski yazıtı, İlterişKutluk Kağan Yazıtı olacak.



    KUTLUYORUZ

    Önce VATAN Yazı Ailesi olarak, Türk tarihi açısından çok öneli sonuçların elde edildiği on yıl önce başlatılan Nomgon ortak kazı çalışmalarını başarıyla sonuçlandıran Uluslararası Türk Akademisi BaşkanıProf. Dr. DarhanKıdırali’yi, NapilBazylkhan’ı, NurbolatBogenbayev’i, danışman arkeolog, Moğol Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü Arkeolojik Araştırma Merkezi Direktörü DamdinsurenginTseveendorzh’i, Moğol Bilimler Akademisi Tarih ve Arkeoloji Enstitüsü Ortaçağ Arkeolojik Araştırma Merkezi başkanıPorf. Dr. AltangerelynEnkhtor’u, arkeologlar TserenkhandynBuyankhishig, GonchigyinBatbold,NarantuyagyinTsengel ve MunkhsaikhanyUuganbayar’ı yürekten kutluyor, tarihimiz ve kültürümüz adına ayakta alkışlıyoruz.






    www.AzadMedia.az

    Mətndə səhv var? Onu siçanla seçin və Ctrl+Enter düyməsini basın.
    OXŞAR XƏBƏRLƏR


    Köşə
    XƏBƏR LENTİ
    BÜTÜN XƏBƏRLƏR