Beynəlxalq Türk Mədəniyyəti Təşkilatının (TÜRKSOY) baş katibi Sultan Raev ötən çərşənbə günü gəldiyi İstanbulda TÜRKSOY-un töhfələri ilə keçirilən bir sıra tədbirlərdə iştirak edib.

“Önce İstiklal Caddesi’ndeki sergi salonunda “TÜRK DÜNYASI İSTİKLAL’DE BULUŞUYOR” konulu fotoğraf sergisinin açılışına katıldı.

İstiklal Caddesi’ndeki fotoğraf sergisinin ve ünlü dombra sanatçısı Aslanbek’in mini konserinin ardından Türkiye’nin en köklü sivil toplum kuruluşlarından biri olan Türk Edebiyat Vakfı’nın Divanyolu’ndaki merkezinde düzenlenen “ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI ve TÜRK DÜNYASI’NDA EDEBİ ALAKALAR” konulu konferansta bir konuşma yapan Genel Sekreter Sultan Raev, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’yı ziyaret ettikten sonra Zeytinburnu’da, Afgan Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nde sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle biraraya geldi.

ÇAĞDAŞ TÜRKEDEBİYATI ve TÜRK DÜNYASI’NDA EDEBİ ALAKALAR”

Türk Edebiyat Vakfı’nda, Vakıf Başkanı Serhat Kabaklı, Türk Edebiyatı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni İmdat Avşar, Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Prof. Dr. Yakup Çelik ve Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı (TDAV) Başkanı Közhan Yazgan'ın açış konuşmalarının ardından kürsüye gelen Sultan Raev, TÜRKSOY’un kuruluşundan günümüze kadar Türk kültürünü yaşatma ve gelecek kuşaklara aktarma konusunda çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirterek şunları söyledi:

“…Çok kıymetli edebiyatseverler, hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.

Bildiğimiz üzere toplumların gelişerek bir millet halinde ortaya çıkmasında milli edebiyatın yeri oldukça önemlidir. Edebiyat milletlerin etno-psikolojisini, duygularını, gelecek hedeflerini, yaşam felsefesini şekillendiren bir kültür alanıdır. İster sözlü olsun, isterse yazılı, edebiyat insanların geçmişten günümüze her zaman hayatının bir parçası olmuştur. Edebiyat bizim millet olarak tarihte yaşadıklarımızı unutturmamak, onu gelecek kuşaklara aktarmak gibi bir misyon edinmiştir.”

EDEBİYATIN HEDEFİ HALKIN DİLİNİ YAŞATMAK VE ZENGİNLEŞTİRMEKTİR.

“Edebiyat tarihine dikkat edersek onun iki bölümden oluştuğunu görebiliriz. Bunlar sözlü halk edebiyatı ve yazılı edebiyattır. Her ikisinin esas özelliği halkın edebi dilini yaşatmak ve zenginleştirmektir.

Bugün var olan zengin edebiyatımızın da katkıları sayesinde Türk halkları dünya halkları arasında büyük dil ailelerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Bizim edebiyatımız Manas’tan Korkut Ata’ya, Kaşgarlı Mahmut’tan Fuzuli’ye kadar yazılı ve sözlü zengin bir geçmişe sahiptir. Her birimiz için kutsal olan dilimiz çocukluğumuzdan beri Annelerimizin ninnilerinde, Babalarımızın manilerinde bize aşılanmıştır. Dede ve ninelerimizin ocak başında anlattıkları destanlarla, rivayetlerle, masallarla milli edebi görüşlerimizin hamuru yoğrulmuştur.”

EN ZENGİN SÖZLÜ EDEBİYATA SAHİP BİR KÜLTÜRÜN SAHİBİYİZ

“Fikrimce en eski ve zengin sözlü edebiyata sahip olan bir milletten Nizami, Yunus Emre, Mevlâna, Nesimi, Fuzuli, Nevai, Firaki, Abay, Hüseyin Cavid, Mehmet Akif, Mağcan, Cengiz Aytmatov gibi yüzlerce dünya çapında edebiyat dehaları yetişmiştir. Bugün biz Türk dünyası olarak bir bütünsek, özellikle şair ve yazarlarımıza borçluyuz.

Uzak Sibirya’dan Balkanlar’a kadar uzanan bir medeniyet coğrafyasında bizi birleştiren ortak değerimizdir edebiyatımız.”

TÜRKSOY’UN 30. YILI

“Günümüzde edebiyatımıza genel sekreterliğini yürüttüğüm Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY olarak ayrıcalıkla önem verdiğimizi ve bu yönde kapsayıcı faaliyetler yürüttüğümüzü altını çizerek söylemek isterdim. Özellikle bildirmem gerekiyor ki, bu yönde yürüttüğümüz çalışmalarımızda sadece Türk devletleri değil, devletlerimizin hudutları dışında yaşayan kardeş toplulukların da edebi zenginliklerini yaşatmak, tebliğ etmek ve gelecek kuşaklara aktarmak gibi kutsal bir görev üstlenmiş bulunmaktayız.

Bu sene kuruluşunun otuzuncu yıldönümünü kutlayan TÜRKSOY, günümüze kadar Türk Dünyasından yüzlerce edebi kitaplar yayımlamış, bir o kadar da edebiyat forumları, yarışmaları, buluşmaları, konferansları, sempozyumları gerçekleştirmiştir.

Bütün bu faaliyetleri gerçekleştirirken ister üye olan ülkelerin, isterse de gözlemci olan ülkelerin edebiyat alanında çalışan dernek ve kuruluşları ile sıkı iş birliği yürütmüştür. TÜRKSOY’un bu faaliyetleri ile Türk Dünyas’ında edebi alanda entegrasyonu temin etmek, edebiyatımızı bir bütün haline getirerek geliştirmek gibi hedefler belirlemiştir. Eğer biz bu hedeflere az da olsa ulaşabildiysek, ne mutlu bize.”

TÜRKSOY İLE TÜRK EDEBİYAT VAKFI İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ

“TÜRKSOY teşkilatı her zaman olduğu gibi günümüzde de edebiyat alanında büyük çalışmalar yapıyor, bu yönde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarla iş birliğini destekliyor.

Bugün siz kıymetli edebiyatseverler daha bir tarihi ana şahitlik edeceksiniz. Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı konferansımıza ev sahipliği eden Türk Edebiyatı Vakfı ile iş birliği protokolü imzalayacaktır. Bu vesileyle resmiyet kazanacak iş birliğimize şimdiden başarılar diler, bizim adımıza düzenlenen konferans için şükranlarımı sunarım.

Sağ olun, sağlıkla kalın. Var olsun ana dilimiz, Türkçemiz!!!”

SULTAN RAEV’E “TÜRK DÜNYASI’NA ÜSTÜN HİZMET ÖDÜLÜ”

Genel Sekreter Raev’in konuşması sonrasında kendisine, Türk Edebiyat Vakfı Başkanı Serhat Kabaklı tarafından Genel Sekreter Sultan Raev'e "Türk Dünyası’na Üstün Hizmet" ödülü ve "Vakıf Şeref Üyeliği Beratı" verildi.

Sultan Raev de, TÜRKSOY adına, Serhat Kabaklı, Esat Kabaklı, İmdat Avşar ve Bünyamin Aksungur'a "Ünlü Ozan Âşık Veysel'in Doğumunun 125. Yılına Armağan" madalyası verdi.

Türk Edebiyat Vakfı’nın, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev'in katılımlarıyla gerçekleşen bu haftaki Çarşamba etkinliği, Türk Dünyası’nın iki ünlü sanatçısı Esat Kabaklı ve Bünyamin Aksungur'un konseriyle sona erdi.