Madrid zirvesi tarihi kazanım



NATO İttifakı içerisinde İsveç ve Finlandiya’nın üyelik başvurusu ile birlikte Türkiye’nin terör şartı ile birlikte hareketli bir dönem yaşandı. Türkiye’nin damga vurduğu Madrid Zirvesi’ni gazetemize değerlendiren emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, yapılan mutabakat ve sözlü açıklamaların tarihî nitelik taşıdığını ve sadece Finlandiya ya da İsveç için değil terör örgütleri PKKPYD, FETÖ, DHKP-C ile iş birliği yapan tüm devletler açısından emsal teşkil ettiğini söyledi.

Aday ülke yöneticileri ile birlikte NATO Genel Sekreteri, ABD ve AB devlet başkanlarının açıklamalarının önemsenmesi gerektiğini hatırlatan Uluçevik “Ancak yine de güzel sözlerle süslenmiş ifadelerin ardında tehlikeler vardır. Doğru bir strateji dâhilinde yürüttüğümüz diplomasi ve siyasi tavır kesinlikle sürmeli ve bununla birlikte uyanık olmalıyız. Türkiye, NATO açısından gerçek manada kilit role sahip” dedi.


İKİ ÜLKEDEN İBARET DEĞİL
NATO için “salt güvenlik yapılanması değil, aynı zamanda bir demokrasi ve özgürlük ittifakıdır” tanımlamasında bulunan Tugay Uluçevik, şöyle devam etti: Son toplantıda İsveç ve Finlandiya ile varılan mutabakat çok ciddi bir kazanım oldu. Orada zikredilen hususlar ABD, Fransa, Almanya, Yunanistan ve diğer ülkeleri de kapsıyor. Özellikle PKK ve FETÖ konusunda bazı ülkeler benzer zaaf içerisinde. Bu metnin hem hukuki hem de siyasi bağlayıcılığı var. Bu son toplantıda bir yandan PKK ve benzeri terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadelenin önemi Transatlantik kamuoyuna vurgulandı. Diğer yandan ise tüm ülkelere ‘madem müttefikiz o hâlde siz de teröre karşı mutabakat ruhuna uygun davranın’ dedik. Bu bir ilk olma yanında sonrası içinde emsal karar niteliği taşıyor. Elde edilen siyasi- hukuki zemin bundan sonra her alanda sonuna kadar kullanılacaktır.

NATO DÜZEYİNDE TESCİL EDİLDİ
Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, gelinen nokta itibarıyla terörle mücadele konusunda Türkiye’nin hassasiyetleri ve şartlarının NATO düzeyinde tescil edildiği tespitinde bulundu. Geçmiş dönem Batılı ülkelerle yapılan anlaşmalar ve özellikle AB üyelik müzakere süreçlerini hatırlatan Uluçevik’e göre bundan sonraki dönem Rusya’nın bazı üye ülkeler üzerinde kuracağı baskıya şahitlik edeceğiz ve bu süreç Türkiye’nin önemini çok daha artıracak. Çünkü Türkiye, jeo stratejik bir köprü konumu sebebiyle Avrupa’nın hem güvenlik hem de yeni dönem enerji hatlarının merkezinde bir ülke. Rusya ile Karadeniz sınırdaşlığımız da bir diğer önemli faktör. Bu son toplantıyı yıllarca içeride o tempoyu yaşayan birisi olarak oldukça zorlu bir tempo ve sinir savaşı olarak özetleyen Uluçevik “Türkiye, siyasi-diplomatik başarı yanında iyi niyetini bir kez daha gösterdi” ifadelerini kullandı.

YILMAZ BİLGEN